Güncelleme Tarihi:
KÖKLÜ BİR FİRMA
“Verim Ziraat olarak, Şehit Özpolat Caddesi’nde, yeni teknik ve destek eleman kadromuzla, Ödemiş ve çevresi tarımına, üreticisine öncelikle bilimsel hizmet veriyoruz. Tarımsal girdiler alanında ticaret, pazarlama ve danışmanlık faaliyetlerinde bulunan işletmemizi eşim ve ben henüz 3-4 yıllık ziraat mühendisleri iken, 1991 yılında o zamanların tarım ürünleri Tahta Kalesi olan Ödemiş-Turgutreis Caddesi’ndeki ‘Patates Pazarı’nda kurduk. Kuruluş tarihinden 2018 sonuna kadar aynı adreste bölgemiz üreticilerine tarımda girdi kullanımı, pazarlama, danışmanlık, demonstrasyon, inovasyon, tarımsal eğitim ve proje hizmetleri vermeye devam ettik; 2019 yılı başından bu yana ise ulaşım ve lojistik kolaylığı, geniş alanı ve tarımsal ürün yelpazesi ile öne çıkan Ödemiş’te, gübre-tohum-zirai ilaç-alet ekipman konularında birçok ulusal ve çok uluslu tarım firmalarının bayiliğini yaparak bölge çiftçisine destek vermeyi sürdürüyoruz.”
MISIR TARIMI ARTTI
“Ödemiş, Türkiye tarım alanlarının binde 5’ini oluşturmasına karşın, ülke tarımsal hasılasının yüzde 4.1’ini yani 1,89 milyar dolarını üreten ve Küçük Menderes Havzası’nın da 34 bin hektar işlenebilir, bin 722 hektar çayır-mera tarım alanıyla, en yüksek birim alan verimli ve en büyük ilçesi. Başka bir ifadeyle Ödemiş; ülke ortalama birim tarım alanı getirisinin 15 katı değer üretiyor. İlçe genelinde 20 bin dolayında tarımcı aile, tüm yıla yayılan, çoklu üretim, polikültürel ve dinamik tarımsal faaliyetiyle, özellikle son 30 yıl içinde ürün deseninde köklü değişimler gerçekleştirmiş bulunuyor. Örneğin, 1992’de 60 bin dekar pamuk, 35 bin adet büyükbaş hayvan, 29 bin ton süt, yapılmayan mısır tarımı ve 415 bin incir ağacına sahipken, günümüzde artık hiç ekilmeyen pamuk yerine, karpuz, patlıcan ve patates alanlarından da eksilmeyle 150 bin dekarı bulan mısır (silajlık) üretimi, 180 bin büyükbaş hayvan, 445 bin ton süt ve 200 bin azalan incir ağacı varlığına sahip.”
TAŞIMA SU İLE DÖNÜYOR
ÖZKAN Akgün, şu değerlendirmelerde bulundu: “2000’li yıllardan itibaren ekonomik nedenlerle tüm İzmir gibi Ödemiş’te de bitkisel üretim azalırken, hayvansal üretim artmış, 2010 yılında önce eşitlenmiş, ardından devlet destekleriyle hayvancılık faaliyetleri ve ona bağlı tarımsal üretim öne geçmiştir. Yazık ki bu durum zaten su fakiri olan bölge topraklarımızda, su döngüsünü ve yüzyıllardır devam eden bitkisel üretim kültürünü olumsuz yönde etkiledi. İzmir’in, Türkiye çayır-mera alanlarının binde 3,5’ine sahip olmasına karşın, ülke süt üretiminin yüzde 10’unu karşılıyor olması, bölgemiz hayvansal üretimini ne kadar yüksek maliyetle yaptığını ve ‘taşıma su ile değirmen döndürmeye çalıştığı’nı gösteriyor... Dileğimiz, yüzyıllar içinde oluşmuş Küçük Menderes Havza mikrokliması ve üzerindeki tarım kültürünün, köyleri, üreticisiyle bir bütün olarak, kamu eliyle bilimsel, sürdürülebilir, uzun soluklu ve evrensel planlamalar ile korunabilmesi.”