Güncelleme Tarihi:
"Değişen yeme davranışları ve yetersiz beslenmenin dehidrasyon oluşumu, dumping sendromu, vitamin ve mineral eksiklikleri ve hipoglisemi oluşabilme riskinden dolayı obezite cerrahi sonrası hastalarıma bir yıl boyunca oruç tutmalarını önermiyorum” diyen Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Türker Karabuğa, ancak hastanın operasyon sonrası bir yılı doldurup ideal kilosuna geldiğinde, oruç tutmasına engel herhangi bir yandaş hastalığı yoksa, doktorunun önerilerine uyarak oruç tutmasında bir sakınca bulunmadığnı söyledi.
İftardan sahura kadar katı-sıvı ayrımına uyarak su tüketiminin yapılmasının önemine değinen Karabuğa, “İftar ve sahur arasında içtiğiniz suyun 1 litresine 1 şişe maden suyu karıştırıp kaybedilen mineraller yerine konulmalı. Ayrıca günlük en az 2.5 litre su tüketilmeli. Su tüketim zamanı kısıtlanmışken çay-kahve gibi diüretik sıvıların tüketiminden kaçınılmalıdır. 2024 yılında Ramazan ayının artık soğuk havalara denk gelmesiyle beraber su tüketiminin yerini çay-kahvenin almaması, vücudun dehidrate kalmaması açısından önemli. İftarı su ile açıp küçük yudumlar halinde ve yavaşça içilmelidir. Ana öğünler ikiye bölünmeli, aniden büyük porsiyonlarda yemek yenilmemelidir. Öğünler protein ve lif ağırlıklı olmalı, özellikle basit karbonhidrat tüketiminden kaçınılmalıdır” diye konuştu.
BAYRAMDA BESLENMEYE DİKKAT
Obezite cerrahisi sonrası 1 yılı dolduran ve oruç tutan hastaların Ramazan boyunca değişen öğün saatlerini Ramazan ayı sonrası yeniden gün içinde yaklaşık 2.5 saat aralıklarla planlamaları gerekmektedir” diyen Karabuğa, “Gün içinde 4-5 saati bulan açlıklardan kaçınmalı ve rutinlerini yeniden oluşturmalıdırlar. Güne kahvaltıyla başlanmalı ve 3 ana öğün halinde alınması gereken öğünlere ek olarak ara öğünlerle de desteklenmelidir” ifadelerini kullandı.
KENDİNİZE ÖZEL TABAK HAZIRLAYIN
“Hem porsiyon kontrolü hem de alınan protein dengesinin korunabilmesi için kendinize özel protein ve lif ağırlıklı bir tabak hazırlayın” diyen Karabuğa, şöyle devam etti: “Tabağınızın yarısını proteinden zengin köfte, tavuk, balık veya kuru baklagil yemeklerinden tercih ederken çeyrek kısmına lif alımını arttırmak adına salata alabilirsiniz. Geri kalan kısımda geleneksel hamur işlerinden ziyade bulgur pilavı, tam buğday ekmek çeşitleri, tam buğday makarna gibi kompleks karbonhidratlardan tercih etmeliyiz.Ayrıca servis edilen tatlı, çikolata, şekerleme de kaçınmanız gereken besinlerdendir. Aksi halde geri alınabilen kilolar, ödemler, regüle olmayan kan şekeri ve bozulmuş bağırsak sağlığı gibi sizi bayram ve sonrası rahatsız edecek problemlerle baş etmek zorunda kalabilirsiniz.”