Nöronavigasyon ve gen haritasıyla tümörlere nokta atışı

Güncelleme Tarihi:

Nöronavigasyon ve gen haritasıyla tümörlere nokta atışı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 18, 2020 18:51

TÜRKİYE’de her yıl yaklaşık 17 bin kişiye beyin tümörü teşhisi konuluyor.

Haberin Devamı

Bu tümörlerin yarısı ise ‘kötü huylu’ tanısı alıyor. Beyin tümörleri baş ağrısı, kusma, görme ve konuşma bozukluğu gibi belirtiler veriyor. Kişilerin maruz kaldığı kimyasal maddeler, kalıtım, stres, sigara ve Dünya Sağlık Örgütü’nün ‘kanser yapabilecekler’ listesine dahil ettiği cep telefonları beyin tümörlerinde birinci derecede şüpheli nedenler arasında yer alıyor.
Medicana International İzmir Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Şenoğlu, beyin tümörlerinin insan ömrünü kısaltan ya da ölüme sebep olan hastalıklar arasında ciddi bir yerinin olduğunu, yeni doğan bebekler dahil olmak üzere her yaş grubunda görülebildiğini söyledi.

YÜZDE 60’INDA BAŞ AĞRISI GÖRÜLÜYOR
Özellikle kanser hastalarında, kanserin yayılması ile beyinde tümör ortaya çıkabildiğini belirten Prof. Dr. Şenoğlu, “Beyin tümörü kendisini bazı belirtilerle gösteriyor. Örneğin, beyninde tümör olan hastaların yüzde 60’ında baş ağrısı görülür ve gittikçe şiddetlenir. Baş ağrısına eşlik eden kusmayla sonuçlanan mide bulantısı, çift görme ve görmede bulanıklık, konuşma bozukluğu, kol ve bacakta kuvvetsizlik, dengesizlik ilk belirtiler arasındadır” dedi.

Haberin Devamı

NÖRONAVİGASYONLA TESPİT MÜMKÜN
Beyin cerrahlarının tümörün beyin içinde tam olarak nerede olduğunu anlamasını sağlayacak ek donanımlar olması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Mehmet Şenoğlu, “Nöronavigasyon denilen sistem tıpkı denizde bir adayı bulmak için yararlanılan navigasyon gibi beynin içindeki tümörü bulmaya yarıyor. Bu sistem bize hastanın saçlı derisinde nereye kesi yapacağımızı hesaplamamızı, kafatasındaki kemik pencereyi mümkün olan en küçük şekilde açmamızı sağlıyor. Sonrasında tümöre ulaşırken bize yol gösteriyor. Beyne hiç hasar vermeden beynin boşluklarında ilerleyerek tümöre ulaşmamızı sağlayan ileri teknolojik bir yöntem” diye konuştu.

GENETİK HARİTALAMA
Kanser hücresinin genetik haritasını çıkaran yeni nesil tedavi yönteminde kanser hücresinin içinin daha net olarak görülebildiğini, tümörün hücreye verdiği hasarın tespit edilebildiğini ifade eden Prof. Dr. Şenoğlu, şöyle devam etti: “Hasarın boyutuna göre kişinin sağlıklı hücrelerine zarar vermeden sadece hastalıklı kanserli hücreye özel ilaç tedavisi uygulanıyor. Hangi tümörün kemoterapiye cevap vereceğini, hangisinin vermeyeceğini ya da kemoterapinin gereksiz olduğu durumları nöropatalogların yaptığı ileri moleküler çalışmalar bize gösteriyor. Bu nedenle hastaya kişiselleştirilmiş tedavi uygulanıyor. Kemoterapinin uygulanma kararını da merkezdeki hekimlerimiz konseyde birlikte veriyor.”

Haberin Devamı

İNMEDE BELİRTİLERİ DOĞRU OKUMALI

ÜLKEMİZDE her 40 saniyede bir kişi ‘beyin felci’ olarak da tanımlanabilecek inme geçiriyor, 3 dakikada bir kişi ise hayatını kaybediyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre ölüm nedenleri arasında üçüncü sırada yer alan inme, son 20 yıldır tanı ve tedavi alanında yaşanan hızlı gelişmeler sayesinde tedavi edilebilir bir hastalık durumuna geldi. Medicana International İzmir Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Özhan Merzuk Uçkun, kişinin, belirtilerini doğru bir şekilde yorumlarsa inme geçirdiğini anlayabileceğini söyleyerek, “Bu süreçte hastanın yüzünde uyuşma, kol veya bacakta ani uyuşukluk ve güçsüzlük, konuşulanları anlayamama, anlamlandıramama, gözlerden birinde ya da ikisinde birden görme kaybı, dengesini sağlayamama, hatta felce kadar giden belirtileri söz konusu” diye konuştu.

Haberin Devamı

İLK ÜÇ SAAT ÇOK ÖNEMLİ

Kişinin tam donanımlı bir hastanede mümkünse ilk üç saat içinde tedaviye alınması gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Uçkun, “Beyin damarı tıkandığında kan ve oksijenden mahrum kalan o bölgede hasar oluşmaya başlıyor. Bu hasar müdahale edilmeyen her dakika daha da büyüyor. Hastanın üç saat içinde hastaneye getirilmesini istememiz bu yüzden. Bir an önce tıkalı damar açılır ve hasarın büyümesinin önüne geçilir. Müdahale ise iki şekilde olur. İlki, toplardamar içi pıhtı çözücü ilaç uygulaması. Müdahale sonrası kan akışının eski haline dönmesi amaçlanır. Ancak inmenin olduğu süreden itibaren geçen zaman dilimi uzadıysa bu kez anjiyografik yöntem uygulanır. Hekimler kasıktan giriş yaparak özel cihazlarla pıhtıyı çıkarır. Müdahale erken yapıldığında kişinin birkaç dakika sonra kolunu oynatmaya başladığını görebiliyoruz. Hasta hastaneye felçli geliyor, sağlıklı bir insan olarak çıkıyor. Bu nedenle halkı bilinçlendirmek gerekli” ifadelerini kullandı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!