Mustafa Kemal’in Almanya ziyaretinin bilinmeyenleri

Güncelleme Tarihi:

Mustafa Kemal’in Almanya ziyaretinin bilinmeyenleri
Oluşturulma Tarihi: Aralık 12, 2022 15:48

Kıbrıs Barış Harekâtında Magosa’yı bir ay savunarak şehre Gazilik unvanı kazandıran Kur. Kd. Alb. Oğuz Kalelioğlu’nun oğlu Uğur Berk Kalelioğlu, Atatürk sevgisiyle büyümüş birisi. Yemek masasında bile inkilap tarihi konuşulan bir çocukluk geçirmiş.

Haberin Devamı

 

Erkan İYİGÜNGÖR

Üniversite yıllarında oldukça başarılı bir dönem geçiren Uğur Berk Kalelioğlu, İzmir Ekonomi Üniversitesi’ni Yüksek Şeref Öğrencisi olarak birincilikle bitirdi. Daha sonra Almanya’ya burs başvurusunda bulunan Kalelioğlu tam bursla kabul edildiği Vestfalya Eyaleti’ndeki Siegen Üniversitesi’nde siyaset bilimi, sosyoloji yüksek lisans programını da dereceyle tamamladı. Bu süreçte Münster üniversitesi’ne başvurdu ve şimdilerde doktora eğitimine devam ediyor. Kendisiyle büyük bir başarı ile bitirdiği Ekonomi Üniversitesi’nde bir araya geldim. Kalelioğlu, 6’ncı kitabı olan “Mustafa Kemal Atatürk’ün Almanya Seyahati”ni yazmaya karar verdiği anı şöyle anlatıyor: “Özellikle amacım şuydu. Malumunuz bilim ve tarihi araştırmalar, üzerine yeni araştırmacıların bir şeyler koymasıyla gelişir. Yani benden önce Mehmet Önder Hocamız gezi hakkında 120 sayfa yazmıştı, ben onun yazdığı kitabı daha da geliştirdim. 239 sayfaya çıkardım, gönül ister ki benden sonraki genç araştırmacı arkadaşlarım da yeni bilgi ve belgeler ışığında bunu 300-400 sayfaya çıkarsın. Ne kadar bilgi bulunursa o kadar iyi. Almanya’daki yüksek lisans süreci devam ederken Essen Eski Başkonsolosu Şener Cebeci Bey ve Profesör Doktor Ahmet Ünalan’ın koordinesinde bir çalışma grubu oluşturuldu ve Atatürk’ün Almanya’ya gezisinin kitaplaştırılması planlandı. Ziyaret hakkında yazılmış kitapları inceledim ancak yeterli ve sağlıklı bilgiler değildi. Biraz araştırma yaptıkça bu konu hakkında aslında daha çok güncel bilgilerin bulunduğunu gördüm ve bu işi üstlendim. ‘Bana bu görev tevdi edilirse seve seve yaparım’ dedim ve o gruba dahil oldum. Daha sonra bu grubun sadece Mustafa Kemal’in Essen ziyaretini ele alacağını öğrendim. Atatürk’ün Essen ziyareti sadece 1 günlük. Dolayısıyla ben onun sağlıklı olmayacağını düşünüp bu gruptan ayrıldım. Ve bütün Almanya ziyaretini yazmak istedim. Yoğun bir arşiv çalışmasına girdim. Zaten yüksek lisansımı da tamamlamıştım. Boş zamanım da vardı.”
Aldığı bu karardan sonra Kalelioğlu, Ankara’ya geri gelir. Babasının asker olmasının faydasını burada fazlasıyla gören Kalelioğlu, “Milli Savunma Bakanlığı arşivlerine gittik. Daha sonra Cumhurbaşkanlığı Arşivi’nde araştırma yaptım. Bu ziyaret hakkında ne varsa oradan edinmeye çalıştım ve daha önce hiç bulunmamış bazı belgelere eriştim. Mustafa Kemal Atatürk’ün bu seyahate dahil olacağına dair telgraf, harcırah belgesi gibi birçok belge daha önce hiç yayınlanmamıştı ve bilinmiyordu. Bunları hemen edindim. İşin Türkiye tarafı yani Osmanlı tarafı tamamlanmıştı. Ama önemli bir eksik Almanya tarafıydı. Yani oradaki kayıtlara ulaşmam gerekiyordu. Bütün kaldığı duraklardaki yetkililerle temas kurdum” dedi.

Haberin Devamı

Mustafa Kemal’in Almanya ziyaretinin bilinmeyenleri

Haberin Devamı


KAHRAMAN GELİYOR
Almanya’daki gelişmiş arşiv sisteminin işini kolaylaştırdığını ifade eden Kalelioğlu şöyle devam ediyor: “Enteresan bilgiler de buldum. Mesela günümüzde Mustafa Kemal’in parlaması Kurtuluş Savaşı ve sonrası olarak kabul edilir. Halbuki 1917 yılında Kurtuluş Savaşı yapılmamışken bile Almanya’da çıkan bir gazetede ‘Çanakkale ve Anafartalar Kahramanı Almanya’ya geliyor” diye başlıklar atıldığını gördüm.”
İstanbul-Berlin hattında çalışan Balkan Treni ile yapılan yolculuğun 10 kişilik bir heyetle yapıldığını ifade eden Kalelioğlu, “İlk olarak Almanya’da Münih’e ulaştılar. Asıl karşılama Alman Ana Karargahı’nın olduğu Bad Kreuznach oldu. Kapıda ilk karşılaşma yaşandığı zaman Mustafa Kemal’in yanında Veliaht Vahdettin vardı. Padişahı temsilen o gitmişti. Mustafa Kemal mirliva rütbesinde yani Tuğgeneral... Alman İmparatoru Kaiser Wilhelm, bir karşılama yapıyor. Kaiser herkesin elini sıkıyor. Tanışma anında Mustafa Kemal takdim edilince Kaiser şaşırıyor. ‘Mustafa Kemal mi?’ diyor. Kalabalığı yarıp Mustafa Kemal’in elini sıkıyor. ‘Sizi çok duyduk Paşa. 16. Kolordu, Anafartalar’ diyor. Daha sonra gelişmeler daha da enteresan. Yani Mustafa Kemal’in sivri kişiliği orada da biraz göze batıyor. Heyet’in diğer üyeleri biraz daha pembe tablolarla kolay ikna oluyor ama Mustafa Kemal, çok sorgulayan bir adam. Büyük Alman İmparatoru’nu ve Generalleri sorularıyla sıkıştırıyor, öyle kolay kolay ikna olmuyor.”
Kalelioğlu yolculuğun seyrine dair bilgileri şöyle aktarmaya devam ediyor: “Daha sonra Strasbourg’a yakın Colmar Bölgesi’ne geldiler. Tam Fransız cephe hattının ucuna kadar ulaştılar. Mustafa Kemal çıplak gözle karşı tarafı görebiliyor. Ve orada da çeşitli hadiseler yaşanıyor. Mesela Almanlar cepheyitanıtıyor. Miralay Naci (Eldeniz) de Mustafa Kemal’in Mekteb-i Harbiye’den hocası, o da tercümanlık yapıyor. Cephe gösterilirken Mustafa Kemal, ‘benim gösterdiğim bir rotadan da gidebilir miyiz?’ diyor. Kabul etmiyorlar. Ama Mustafa Kemal tabii yine, amiyane tabir ile rahat durmuyor“. Heyet gezerken yavaşça oradan uzaklaşıp, birkaç genç Alman subayla karşılaşıyor. Kendisi biraz da Almanca bilirdi. Bir ağacın üzerine çıkıyor. Çıplak gözle bütün hattı görüyor. Karşı taraftaki İngiliz ve Fransız birliklerinin arkalarında, ihtiyat birlikleri olduğunu görüyor. Fakat Alman tarafında hiçbir şey yok. Aşağı iniyor ve soruyor: “Sizin ihtiyat birlikleriniz nerede?” Onlar da başka bir birliğin kalmadığını söylüyor. Mustafa Kemal de onlara büyük sıkıntıda olduklarını söylüyor.”

Haberin Devamı

Mustafa Kemal’in Almanya ziyaretinin bilinmeyenleri

ATA’YI ETKİLEYEN FABRİKA
“Heyet daha sonra Essen tarafına geçiyor. Burası önemli çünkü bu şehir Osmanlı Devleti’nin silah sanayisini beslemiş olan bir şehir” diyen Kalelioğlu, “Oradaki meşhur Krupp fabrikaları 19. Yüzyılın başından beri Osmanlı’ya top, tüfek, çeşitli silah malzemeleri veriyor. Bu fabrikalar gösterilerek Almanya’nın savaştan galip çıkacağına inanılması hedefleniyor. Ama Mustafa Kemal orada başka bir şey fark ediyor. Fabrikada çalışanların büyük çoğunluğunun kadın olduğunu görüyor. 1917 gibi bir tarihte Avrupa’da bile kadınların sosyal ve çalışma hayatında bu kadar fazla görülmesi alışılmış bir durum olmadığı için şaşırıyor. Bütün erkekler cephede olduğu için kadınlar fabrikayı çalıştırıyor. Ve bu yüzdendir ki zaten Almanya diğer Avrupa ülkelerine mukayese ile çok erken bir zamanda kadına seçme seçilme hakkı vermiştir. Bakın Mustafa Kemal buradan kendisine önemli bir ders çıkarıyor. Kadınların milli mücadele dönemlerinde ne kadar faydalı olabileceğini görüyor. Hatta dönüşünün akabinde: ‘Elime bir gün kudret geçerse, kadınları sosyal yaşamın her alanına dahil edeceğim ve onlara eşit haklar tanıyacağım’ diyor. Ve dediğini de yapmıştır” ifadesini kullanıyor.

Haberin Devamı

Mustafa Kemal’in Almanya ziyaretinin bilinmeyenleri


Ermeni sorusuna kızıyor
Kitapta Atatürk’ü hiddetlendiren bir Ermeni sorusu var. Ana karargahtaki bir kokteylde Kaiser Wilhelm, General Ludendorff, Mareşal Hindenburg gibi yüksek komuta kademesi oradayken Alsas Askeri Valisi Von Beerenhorst, Vahdettin’e Ermeniler hakkında bir şeyler sormaya başlıyor. Vahdettin sorularla sıkışınca Mustafa Kemal Paşa’yı yanına çağırıyor. Mustafa Kemal, Ermeni meselesinin konuşulduğunu duyunca sinirleniyor. Ve diyor ki: “Sayın Vali biz buraya diplomatik ziyarete geldik. 1. Dünya Savaşı’nın içerisindeyiz. En kritik zamanlarda Osmanlı, Almanya’nın milli bütünlüğü için bütün varlığını veriyor. Fedakarca çarpışıyor, şehitlerimiz geliyor. Siz kalkmış bize Ermenileri savunuyorsunuz. Bu kabul edilemez” diyor, sesini de yükseltiyor. Vali de yaptığı hatanın farkına varıyor, elinde herhangi bir belge olmadığını, kulaktan dolma bilgilerle konuştuğunu söylüyor. Kalelioğlu, bu olay için de şunları söylüyor: “Buradan da şunu görüyoruz, Mustafa Kemal nezaket kurallarını, protokol kurallarını çok iyi bilen bir adam. Fakat böyle bir iddiaya karşı tepkisiz kalmıyor, karşısındaki kim olursa olsun cevabını da o anda verebiliyor.”

Haberin Devamı

 
Kafa Karıştıran Adam
Kalelioğlu, Kaiser Wilhelm ve Atatürk arasındaki diyaloğu ise şöyle anlatıyor: “Veliaht Vahdeddin, Mustafa Kemal Paşa’nın seyahatin başından beri kendisine yaptığı telkinle cesaretlenerek, imparatora; Alman-Osmanlı müttefikliğinden asla şüphe duyulamayacağını, fakat bazı konularda aklında soru işaretleri olduğunu, imparatordan bu noktaları aydınlatmasını istiyor. Veliaht Vahdeddin, imparatora Türkiye’ye karşı devam eden taarruzların halen son bulamamasının gerekçesini soruyor: Bu soru üzerine ortamdaki hava değişiyor, İmparator Mustafa Kemal’e bir bakış atıyor ve oturduğu sandalyeden hızlıca ayağa kalkarak gözlerini Mustafa Kemal’e çevirerek, Vahdettin’e, “Görüyorum ki kafanızı karıştıran birileri var” diyor. Odayı terk ediyor ve soğuk bir protokol ortamı oluyor. Ancak çıktıktan sonra Kaiser, tüm heyetin elini sıkıp Mustafa Kemal’in elini sıkmıyor. Tam ayrılmak üzere iken dönüyor ve Mustafa Kemal’in ayağına kadar giderek elini sıkıyor. Benim bu olaya getirdiğim yorum ise şöyle: Alman İmparatoru Kaiser, Mustafa Kemal Paşa’nın refüze edilmesinin ittifak için daha tehlikeli olacağını fark ediyor, Mustafa Kemal Paşa’ya çeşitli iltifatlarda bulunuyor ve bir nevi seyahat sonuna kadar kendisini kazanma gayreti gösteriyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!