Güncelleme Tarihi:
Engin, ülkemizde nüfusun yüzde 50-60 kadarının bu mikrop ile enfekte olduğunun düşünüldüğünü de vurguladı.
AĞIZ YOLUYLA BULAŞIR
Helikobakter pylorinin kişiye ağız yolu ile bulaştığını belirten Dr. Ufuk Engin, “Mideye yerleşerek çeşitli rahatsızlıklara neden olur. Kronik (müzmin) gastritin (mide iltihabı), mide ve duodenum (oniki parmak bağırsağı) ülserlerinin başlıca nedeni bu mikroptur. Bu mikrobu midesinde taşıdığını bilmeyen birçok hasta farklı mide ilaçlarını yıllarca kullanmasına rağmen geçmeyen mide ağrılarından yakınır. Bu mikrobun en önemli özelliklerinden biri, midede hücresel düzeyde bazı değişiklikleri tetikleyerek mide kanserine yol açabilmesidir” dedi.
TEDAVİ EDİLMELİDİR
Kişinin bu mikrobu taşıyıp taşımadığının endoskopi sırasında alınan biyopsinin incelemesiyle veya dışkı tahliliyle anlaşılabildiğini kaydeden Dr. Ufuk Engin, şöyle devam etti: “Mide kanserine yol açabilme potansiyelinden dolayı çoğu hastada enfeksiyonun tedavi edilmesi gerekir. Helikobakter pylori enfeksiyonu 14 gün süren antibiyotik tedavisiyle tedavi edilir. Bu tedaviyle mide yakınmaları ortadan kalkacağı gibi kanser riski de bertaraf edilmiş olur. Tedavi bitiminden birkaç ay sonra mide biyopsisi veya dışkı tahliliyle enfeksiyonunun düzelip düzelmediği kontrol edilmelidir. Çünkü hastaların yüzde 10 kadarında antibiyotik direnci nedeniyle tedavi başarısız olur ve başka ilaçlarla yeni bir tedavi vermek gerekir. Tedaviye dirençli mide şikayetleri olan hastaların helikobakter pylori enfeksiyonu yönünden mutlaka tetkik edilmesi ve gereğinde tedavi edilmesi şarttır.”