Güncelleme Tarihi:
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, çalışmaya hazır, iş bulmaya ümidi olmayanlarla birlikte geniş tanımlı işsizlik oranının yüzde 17'lerde olduğunu belirterek, "TÜİK'in açıkladığı Haziran ayı işsizlik rakamlarına bakıldığında, Türkiye'de işsizliğin Haziran'da önceki yılın aynı dönemine göre 0.6 puan artışla yüzde 10.2 olduğunu, resmi işsiz sayısının ise 247 bin kişilik artışla 3 milyon 127 bine çıktığını görüyoruz. İzmir'deki işsizlik ise yüzde 16'lara dayandı. Türkiye genelinde genç işsizlik Haziran'da 1.7 puanlık artışla yüzde 19.4'e çıkmış durumda. Haziran'da en yüksek işsizlik oranı yüzde 28.7 ile tarım dışı genç kadın işsizliğinde yaşandı. Son bir yılda genç işsiz sayısı 96 bin kişi arttı. Resmi işsiz sayısına geniş tanımlı (çalışmaya hazır, iş bulma ümidi olmayanlar) işsizler eklendiğinde 5 milyon 586 bin insanımız işsiz. Geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 17'leri buldu" dedi.
İŞSİZLİK 70 AYIN TEPE NOKTASINDA
İşsizlik rakamlarını mevsimlik işçileri çıkararak değerlendiren Tanrıkulu, verilerin daha da vahim olduğuna dikkkat çekerek, şöyle konuştu:
"Mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı Haziran'da yüzde 10.9 ile son 70 ayın zirvesine çıktı. Yine mevsimsellikten arındırılmış genç işsizlik oranı yüzde 20.5'i, tarım dışı işsizlik oranı ise yüzde 12.9'u bulmuştur. Mevsim etkilerinden arındırılmış istihdam bir önceki döneme göre 222 bin kişi azalmış ve 27 milyon 128 bin kişi olarak gerçekleşmiş. İstihdam oranı ise 0.5 puan azalarak yüzde 46.2 olmuş.
İstihdam ekonominin can damarlarında da azalmaya devam ediyor. Bu bağlamda, Mayıs döneminden, Haziran dönemine tarım sektöründe 129 bin, sanayide 56 bin, inşaatta ise 66 bin gerilemiş."
"EKONOMİK BÜYÜME YETERSİZ, SANAYİDE KAYIP SÜRÜYOR"
MHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu, yüksek işsizlik rakamları ülkenin kaderi oldukça sosyal patlama yaratabileceğine dikkat çekerek, şunları söyledi:
"Yetersiz büyüme rakamlarına da yansıyan sanayi üretiminde görülen yavaşlamanın etkileri, önümüzdeki dönemde imalat sanayi istihdamına yansıyacak ve bu olumsuz tablo daha da kötüleşebilecek.
Nitekim özel sektör yatırımları durma noktasına geldi, faaliyette olanlar kapasite küçültmeye yöneldi. Yeni yatırım ve istihdam alanı neredeyse yok denecek durumda. Özel sektörün yurtdışından sağladığı uzun vadeli kredi borcu 2016'nın 7 ayında 11.2 milyar dolar artışla 206.6 milyar dolara, kısa vadeli borcu ise 18.6 milyar dolara ulaşmıştı. Bunca borç yeni yatırım ve istihdama yeteri seviyede gitmiyor. Esas düşünülmesi, tartışılması ve çözülmesi gereken sorun burada yatıyor. Dünya, 'sanayi 4.0' stratejilerini geliştirirken, halen ülke olarak sanayide kan kaybı yaşayan Türkiye, bu alanda ayakları yere basan ve girişimcimizi heyecanlandıracak bir strateji belgesini hayata geçiremedi. Hal böyle olunca yüksek işsizlik rakamları Türkiye'nin ve İzmir'in kaderi olarak kalmaya devam edecek, yüksek işsizlik sosyal bir patlamaya neden olabilecek."
"BORÇLARINI ÖDEYEMEYEN KİŞİ SAYISI ARTIYOR"
İşsiz kalan, iş bulamayan vatandaşlarımızın durumunu gözler önüne seren verilerden söz eden Tanrıkulu, iş bulma alanında faaliyet gösteren internet sitelerine ve İŞKUR'a başvuruların bu dönemde sıçrama yaptığını, işsizlik ödeneği başvurularınin ise Haziran başı itibariyle bir önceki yıla göre yüzde 49 oranında arttığını söyledi. Tanrıkulu, " Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre; Temmuz 2016 itibariyle 2 milyonun üzerinde kişi kredi kartı borçlarını ödeyememiştir. Aldığı bireysel kredileri ödeyemeyenlerin sayısı ise 1 milyon 700 binden fazladır. Toplamda yaklaşık 3 milyon kredi kartı ve bireysel kredi borcunu ödeyememektedir. Borç artık yiğidin kamçısı olmaktan çıkmış, yiğidin yaşamında kamburu olmuştur. Geçim derdi, işletmesini ayakta tutabilme çabası kolay değildir ve artık bunu iktidar kavrayabilmelidir. Bu yüzden iktidar suni ve geçici ekonomik önlemler, paketler yerine gerekirse Yenikapı'da sağlanan mutabakat doğrultusunda kalıcı ekonomik programlar üzerinde çalışmayı ve hayata geçirmeyi gözden geçirmelidir. Önemli olan; istihdam yaratacak yeni bir ekonomik modelin hayata geçirilmesidir. MHP bu anlamda elinden gelen her türlü destek ve katkıyı iktidara sunmaya hazırdır. Yeter ki; insanlarımızın mutluluğu ve refahı hak ettiğinden fazla olsun."