Güncelleme Tarihi:
MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, "MHP'nin derdi başkanlık sistemine geçiş değil, cumhurbaşkanının yetki ve sorumluluklarının net olarak hukukî yönden belirlenmesi ve bu sınırlarda hareket edilmesidir" dedi.
İzmir'in Aliağa ilçesinde referandum çalışmalarına devam eden MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, partisinin MHP Aliağa İlçe Başkanlığı'nda basın açıklaması yaptı. Aliağa'da sivil toplum kuruluşları ve medya temsilcileriyle biraraya gelerek; anayasa değişikliği konusunda bilgilendirmeler yaptıklarını ifade eden Tanrıkulu, "Türkiye'nin şu kritik sürecinde, kısır ve klasikleşmiş muhalefet çekişmeleri yerine, gelin ülke bekası adına bütünleşelim diyoruz" dedi. Terör sorununun halen ülke gündemindeki yerini koruduğuna dikkat çeken Tanrıkulu, "Dün Şırnak'ta hain bir saldırı sonucu 3 kahraman yiğidimiz şehit olmuş, 5 mehmetçiğimiz yaralanmıştır. Akşam saatlerinde ise Bingöl'de 1 korucumuz şehit olurken, 1 askerimiz ve 3 korucumuz yaralanmıştır. Şehitlerimize yüce Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Bugün terörün tek bir hedefi vardır o da; güçsüz, birbirine düşmüş ve giderek parçalanan bir Türkiye istenmektedir. Ama öyle yağma yok, Milliyetçi Hareket Partisi var olduğu sürece bu amaç asla hasıl olmayacaktır. PYD-YPG'nin sınırlarımızın dibinde hunhar şekilde pusuya yatması dünyanın gözü önünde cereyan ederken, Rusya ve ABD bunlara destek vermektedir. PKK, FETÖ ve DHKP-C, Avrupa ve ABD'de baş tacı edilmekte ve koruma altına alınmaktadır. Ne kadar Türk ve Türkiye düşmanı varsa, sözde demokrasi ve özgürlük garantörlerinin güvencesindedir" diye konuştu.
15 Temmuz'da vatan, devlet ve istiklal kaybının an meselesi olduğunu ve işgalin eşiğinden dönüldüğünü dile getiren İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, "Ülke yönetimdeki fiili durumun yasal hale gelmesi, devletin süratle anayasal yörüngeye çekilmesi, devlet-millet uyumunun temin ve tahkim edilmesini bu yüzden destekledik ve bunun sonucunda süreç başladı. MHP'nin derdi başkanlık sistemine geçiş değil, cumhurbaşkanının yetki ve sorumluluklarının net olarak hukukî yönden belirlenmesi ve bu sınırlarda hareket edilmesidir. Hukukun üstünlüğü hayata geçirilmediği takdirde, demokrasinin dikta rejimlerine, otokrasilere dönüşeceği muhakkaktır. Bu yüzden partimize muhalefet edenlerin gerçek niyeti ortaya tam bu zamanda çıkmakta, hukuksuzluğun sürmesini istemeleri kendi yaklaşımlarını gözler önüne sermektedir. Ülkemiz için bu kadar karmaşık plan ve sorun varken, devletimiz güçlü olmazsa, yönetimde fiili-hukuki karmaşa sürdüğü sürece Türkiye Cumhuriyeti'nin 1923 ruhuyla bu ağır şartlar altında devamı söz konusu olamayacaktır. Bu ağır ve büyük tabloyu çıkar gözetmeden 'evet' diyerek, gösterebilmek bu kesime verilecek en anlamlı cevap olacaktır" diye konuştu.
ALİAĞA'DAKİ ÇALIŞMALARI ANLATTI
Aliağa Belediyesi'nin kısıtlı imkanlarla çalıştığını öne süren Tanrıkulu, ilçeden çok yüksek miktarlarda gelir elde eden Büyükşehir Belediyesi'nin bu gelirin karşılığını vermediğini savundu. Aliağa yollarının yenilenmesi gerekirken, yamalandığını iddia eden MHP'li Tanrıkulu, "Aliağa Belediyemizin hizmet aşkı 3 yıl gibi kısa bir sürede net olarak görülmektedir. Avcı Ramadan, Sanat Sokağı, Ağa Park, İzmir Caddesi, küçük sanayi sitesi ve daha birçok projeyi Aliağalıların hizmetine sunmuştur. Şimdi ilçe gençlik merkezine hız verilirken, ilçede bulunan kent mobilyalarının yenilenmesi ve altyapısı biten yolların asfaltlanması sürmektedir" dedi.
Bülent PINARBAŞI / ALİAĞA (İzmir), (DHA)
FOTOĞRAF