Güncelleme Tarihi:
MHP Genel Başkan Yardımcısı, İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, enflasyon canavarının memur ve emeklilere verilen yüzde 3'lük zammı ilk dört ayda yuttuğunu dile getirerek, şunları söyledi:
“Bizi dünyada en kırılgan 5 ülke kategorisine sokan ekonomik göstergelerden biri olan yüksek enflasyon Nisan'da son 8,5 yılın zirvesine çıktı. Bu acı gerçeği önceden bilen Merkez Bankası Nisan ayı 2'nci Enflasyon Raporu'nda 2017 enflasyon hedefini yüzde 8'den, yüzde 8,5'e yükseltti. Nisan'da yüzde 1,3 artan aylık enflasyon, Aralık'tan bu yana yüzde 5,7 arttı. İktidarın memur ve emeklilerimize verdiği zam ise yüzde 3'tür. Enflasyon canavarı verilen yüzde 3 zammı daha ilk 4 ayda yutmuş oldu. Yüzde 2,7'lik fark ise çalışanımızı, emeklimizi zaten zor olan geçim mücadelesinde daha da içinden çıkılmaz bir duruma soktu. Açıklanan Nisan enflasyonu yılbaşından bu yana memurun maaşından 166 TL daha eksiltti. Enflasyondaki yüksek artış sadece memur ve emeklilerini değil SSK ve Bağ-Kur emeklilerini de etkiledi, bu bağlamda Ocak'ta aldıkları yüzde 4,7'lik zammı enflasyona kaptırdılar."
"DIŞ POLİTİKA KIRILGANLIĞI ARTIRIYOR"
Yurtiçi üretici fiyatlarında Nisan'da gerçekleşen yıllık artışın yüzde 16,4 olduğunu vurgulayan Tanrıkulu, "Bir yıl öncesine göre ürettiği malı yüzde 16,4'lük artışla üretmeye çalışacak olan girişimcimiz bu farkı satış fiyatlarına yansıtmak zorunda kalacak. Bu da bizleri önümüzdeki günlerde iğneden ipliğe zamların beklediğinin göstergesi. Yapılan bu zamlar TÜFE'yi önümüzdeki aylarda yüzde 12'lerin üzerinde yıllık artışlara yönlendirebilecek. Ekonomi yönetimi biran önce kağıt üzerindeki hedef ve mücadele söylemlerini bırakarak, somut tedbirler almalı" dedi. MHP'li Tanrıkulu, dış politikadaki mevcut risklerin kırılganlığı daha da artırdığını öne sürerek, şöyle konuştu:
“Türkiye maskeleri düşen batılı ülkelerin düşmanca politikalarına maruz kalmakta. Diğer yandan ülkemiz, Güney ve Güneydoğu sınırlarında şekillendirilmeye çalışılan yeni sınır hatları kavgası nedeniyle zor bir dönemden geçmekte. Sorunlar ve riskler hızla büyürken, diplomasi bu hıza yetişememekte, geriden yürütülen politikalar nedeniyle zaten zorda olan ekonomimiz daha da kötüleşmekte. Kuzey Irak ve Suriye'deki gelişmeler, Avrupa Komisyonu Parlamenterler Meclisi'nin kararı, Avrupa Birliği ile müzakerelerin sekteye uğraması gibi risklerin ülkemizin geleceğini ne yönde şekillendireceği bugün için tam bir muamm."