Maral Büyüksaraç "Kalpten istediğim şeyler oluyor"

Güncelleme Tarihi:

Maral Büyüksaraç Kalpten istediğim şeyler oluyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 23, 2020 13:46

Genç oyuncu Maral Büyüksaraç, yeni jenerasyonun oyunculuk adına bilinen kalıpları ve normları yıkmak istiyor. Maral gençliğin masumiyetini de, çılgınlığını da, heyecanını da, telaşını da mutluluğunu da, çalkantılarını da yaşayarak büyümeye devam eden bir oyuncu olarak tanınıyor.

Haberin Devamı

 

Bazıları Büyüksaraç’a bakıp Penelope Cruz'u görüyor. Yüz hatları veya fiziksel yapısı değil belki ama oyunculuk tarzı onu andırıyor.

Maral Büyüksaraç’ın yeni bir dizi hazırlığı var.

Çok detay vermiyor ama dizinin Ocak’ta izleyiciyle buluşması bekleniyor.

Maral; “Hepimizin hayatında uzun bir yol var. Her iş gibi bir takım engelleri aşıp ulaşıyorsunuz hedefinize. Bu engeller karşısında sağlam durabilmek çok önemli. Her alanda kendimi beslemeliyim. Öyle de yapıyorum, Bu dönem mutluyum. Ruhsal olarak çok iyi hissettiğim bir yerdeyim” diyor. 

“Bugün olduğunuz noktaya baktığımızda şans mı, hırs mı, tutku mu, özgüven mi, hangi kelimenin özellikle yanınızda yürüdüğünü size yol açtığını düşünüyorsunuz?” sorusuna Maral Büyüksaraç şöyle yanıt veriyor.

Haberin Devamı

“Şanslı olduğuma inanan bir insanım ama tabii bu kelimelerin her biri de var hayatımda. İki sene öncesine kadar hiç plan yapmazdım. Neler değişti bilmiyorum ama büyüyorum galiba, zaman çok önemli ve zamanımı en verimli şekilde değerlendirmem gerektiğini düşünüyorum. Onun için de planlı ve daha çok programlı yaşamaya gayret ediyorum.”

Yeni bir projede ve yeni bir karaktere hazırlandığında hayatı tamamen bu fikre odakladığını söyleyen maral Büyüksaraç, “Çekimler başladıktan, yani karakteri net olarak kafamda oluşturduktan sonra bu ilişki ‘kayıt’ ile ‘kestik’ arasında kalıyor. Yani ‘kestik’ dendikten sonra hiçbir şey düşünmüyorum. Yine ben oluyorum” diyor.

“Şansla aranızdaki ilişkiyi siz mi kurdunuz yoksa o mu sizin peşinize düşüyor?” sorusuna da şöyle cevap veriyor.

“Genelde kalpten istediğim şeyler olur. Buna şans diyebiliriz. Şu anda bulunduğum noktada olmam şansla da alakalı ama zaten hep istediğim şey de buydu. Bunun için isteğim doğrultusunda okullar tercih ettim. Hayat planımı ona göre yaptım. Dolayısıyla bir noktadan sonra zaten bu yola girmem gerekiyordu. İyi projelerde başlamam ise bir şanstı diye düşünüyorum.”

Maral’ın anlamının dişi geyik olduğunu söyleyen Büyüksaraç, “Annem ve babam bu isme bayılırlarmış. Maral anlamının yanında saf ve ışıldayan bir şey demek. Ay ışığı, beyaz toprak, güzel kadın ve çöl çiçeği gibi anlamları var. Ben kendime ‘çöl çiçeği’ anlamını yakıştırıyorum” diye konuşuyor.

  

Haberin Devamı

Oyunculuk açlığımızı tatmin ediyor

Maral Büyüksaraç, “En cazibeli tarafı nasıl bir karakter olduğunuza göre değişir. Kimi sadece ilgiyi sever kimi sahnede var olmayı. Ama bütün bunların ortak noktası sanırım görülmek, var olabilmek ve sevgi açlığı, sevgi ihtiyacı. Herkes beni sevsin, herkes beni görsün, ben buradayım ve sevilmek istiyorum açlığı olduğu için ortak noktada buluşuyoruz. Oyunculuk da zaten bu açlığımızı tatmin ediyor” diyor.

 

Farkındalık yaratmalıyım

“Onlara rol model olmak gibi bir kaygın ya da isteğin var mı?” sorusunu şöyle yanıtlıyor.

“Bu kadar genç bir kitleye hitap ettiğim için sorumluluklarım olduğuna inanıyorum. Pervasız olmam mümkün değil. İstiyorum ki onların hayatında bir farkındalık yaratabileyim. O yüzden kendi hayatımı güzel ve düzgün yaşamaya çalışıyorum. Çünkü ben ne yapsam onların nezdinde bir yansıması oluyor. Ne giysem, neyi tercih etsem ya da nereye gitsem... Dolayısıyla seçtiğim şeylerin onlara örnek olmasına gayret ediyorum. Onlara söyleyeceğim şu: Eğer bir şeyi başarabileceğinize inanıyorsanız asla inancınızı kaybetmeyin ve umutlu olun. Bir numaralı hayat felsefem bu! Bütün saflığınla bir şeyi kovalarsan karşılığında hep güzel şeyler gelir. Çok hırslı şeyleri de sevmiyorum. Sadece başarılı olmak değil mesele, mutlu olmak da gerekiyor. Okul başarısı insanı keyiflendiriyor ama kendini bir sahnede izlemek, sanatsal bir faaliyette bulunmak, ders dışında bir şeyi başarmak insanı çok farklı şekilde mutlu ediyor. Bir öğrencinin de başarılı olmak için mutlu olmaya ihtiyacı var. Yaşıtım olan öğrenciler haftada 20 saati ders çalışmaya ayırabilirken, ben bunun yarısı kadar zamanı ayırabiliyordum. Hem seti hem okulu idare edebilen biri olarak herkes sevdiği bir şeye vakit ayırabilir diye düşünüyorum.”

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!