Güncelleme Tarihi:
İZMİR (AA) - PTT 1. Lig'de Şanlıurfaspor'la golsüz berabere kalan Bucaspor'un teknik direktörü Sait Karafırtınalar,
Karafırtınalar, maçtan sonra katıldığı basın toplantısında, rakiplerinin kırmızı kart görmesinin ardından şartların lehine döndüğünü ancak pozisyonlar bulmalarına rağmen bunları değerlendiremediklerini kaydetti.
Son dakikada çizgiden çıkarılan pozisyonlarının olduğunu hatırlatan Karafırtınalar, şöyle konuştu:
"Bu baskı altında alınan 1 puan başarı mıdır, kayıp mıdır objektif değerlendirme yapamıyorum. Rakibimizin gücü ortada. Eğer play-off hedefimiz varsa, play-off için mücadele eden takımları yenmemiz gerekiyor. En azından gol yemedik. Klasik penaltıyla şevkimizi kırdılar. Daha fazla çalışmamız gerekiyor. İnandıysak, sonuna kadar devam etmemiz gerekiyor."
Karafırtınalar, kulübün içinde bulunduğu şartların değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, "Ekonomik anlamda sıkıntılar yaşıyoruz. Personel, futbolcular, teknik heyet. Camiadaki bu baskı takıma destek olarak yansısaydı bugün daha farklı bir sonuç alabilirdik" dedi.
Taraftarların istifa etmesi yönündeki tezahüratların hatırlatılması üzerine Karafırtınalar, "Ben gidince her şeyin değişeceğini bilsem bir dakika durmayacağım. Bu takımdaki bir çok oyuncu ben varım diye geldi, şartları biliyorlardı. Yabancı oyuncular hariç federasyona giden yok. Ancak bu baskıya dayanabileceklerini zannetmiyorum, şartlar kolay değil" diye konuştu.
- Şanlıurfaspor cephesi
Şanlıurfaspor Teknik Direktörü Cihat Arslan ise kaliteli kadroya sahip rakiplerinin kendi sorunlarıyla uğraştığını söyledi.
Penaltı kaçırdıktan sonra kırmızı kart gördüklerini hatırlatan Arslan, şöyle konuştu:
"Bizim için bütün kötü senaryolar mevcuttu. Ancak takım olarak iyi karakter ortaya koyduk. Geçen hafta da bunu göstermiştik. Eksik kalmalarımıza rağmen iyi pozisyon bulduk. Kazanmaya yönelik hamle yaptık. Takım sonuna kadar mücadele etti. Aldığımız bir puan mevcut şartlarda kötü değil."
Arslan, Türk futbolunun İzmir'i özlediğini belirterek, "Türk futbolunun İzmir'e ihtiyacı var. Gençlik yıllarımızda İzmir kulüpleri Türk futbolunu besleyen kaynaklardı" diye konuştu.