Güncelleme Tarihi:
Bahri KARATAŞ/İZMİR, (DHA)- İZMİR'in Bornova ilçesinde, 9 yaşındaki Yağmur K.'yı taciz etmekle suçlanan 57 yaşındaki Tuncay Ç.'nin yargılanmasına devam edildi. Duruşmada, İstanbul Adli Tıp Kurumu 1'inci İhtisas Dairesi'nden gelen raporda, cinsel istismar olayı ile küçük kızın ilk duruşma öncesi ölümü arasında illiyet bağı kurulamadığı belirtilerek, sanığın tutuklanması istemi reddedildi.
Davaya konu olay, Kızılay Mahallesi'nde geçen yıl 29 Temmuz akşamı meydana geldi. İlkokul öğrencisi Yağmur K., babasından izin alıp gittiği komşularının kızı G.A. ile balkonlarında oynamaya başladı. Oyunda yaşadıkları tartışma sırasında arkadaşı küsüp yanından ayrıldı. Bunun üzerine tek kalan Yağmur K.'nın yanına gelen arkadaşının dedesi Tuncay Ç., iddiaya göre bebek alacağı vaadiyle küçük kızı torununun odasına götürdü. Hem bu odada, hem de evin salonunda torunu olmadığı sırada Tuncay Ç.'nin tacizine uğradığı öne sürülen Yağmur K., bu durumdan rahatsız olup dışarı çıkarak karşıdaki evlerine gitti. Yaşadıklarını annesine anlatması üzerine ailesi polise şikayette bulundu. Gözaltına alınan Tuncay Ç., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Savcılık soruşturmasından sonra da Tuncay Ç., hakkında İzmir 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'çocuğa cinsel istismarda bulunmak'tan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Yağmur K., ilk duruşmadan iki gün önce, yaşadığı stres ve korkuya minik kalbinin dayanmaması sonucu 21 Kasım'da kalp krizinden hayatını kaybetti. Mahkeme heyeti ikinci celsede, sanık Tuncay Ç.'yi tutukladı. Mart ayında yapılan üçüncü celsede Adli Tıp Kurumu'ndan gelen rapora göre küçük kızın kalp krizinden öldüğünün belirtilmesi üzerine sanık tahliye edildi.
İzmir 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın bugün yapılan dördüncü duruşmasına, tutuksuz yargılanan sanık Tuncay Ç., avukatı Hüseyin Karaboğa, ölen Yağmur K.'nın babası Tamer K., ailenin avukatları Sinan Sayman, İlke Erol ve Bedriye Kurtuluş, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Emine Şentüfekçi Tezcan, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği adına Sanem Deniz Kural katıldı. Mahkeme Başkanı Hakim Tamer Bulam, İstanbul Adli Tıp Kurumu 1'inci İhtisas Dairesi'nden gelen raporda, küçük kızın uğradığı cinsel istismar olayı ile ölümü arasında illiyet bağı kurulamadığının belirttiğini vurguladı. Sanık avukatı Hüseyin Karaboğa, gelen rapora bir diyecekleri olmadığnı söyledi.
Ölen Yağmur K.'nın babası Tamer K. ve annesi Fikriye K.'nın avukatı Sinan Sayman ise "Her ne kadar raporda illiyet bağının bulunmadığı belirtilmiş ise de duruşmadan iki gün önce mağdurenin ölümü, bu olayla ilintilidir diye düşünüyorum. Davaya ilişkin tek delil bu rapor değildir. Ölü mağdure herhangi bir husumet olmadan ve çocuk yaşına rağmen bilmemesi doğal karşılanacak cinsel bir olayla ilgili açıklamada bulunmuştur. Bizce bu tatminkar bir beyandır. Ayrıca sanık ve tanık olarak dinlenen torununun beyanları arasında olayın süreci ile ilgili çelişkilier mevcuttur. İtibar edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Sanık duruşmada olayın şova dönüştürüldüğünü, tiyatro oynandığını, medyanıın bu olay üzerinde durduğunu belirtmiştir. Sonrasında ölümün olduğu bir olayın tiyatro olarak nitelendirilmesini kabul etmiyoruz. Mevcut delil durumu, yüklenen suçun katalog suçlardan olması gözetilerek sanığın tutuklanmasını talep ediyorum" dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Emmine Şentüfekçi Tezcan da "Her ne kadar raporda ölüm 'doğal ölüm' olarak kabul edilmiş ise de, meydana gelen ölümün bu olayın etkisi nedeniyle gerçekleştiğini düşünüyoruz. Mağdure olaydan sonra psikiyatri desteği almıştır. Ölüm olayının bu olaya bağlı olup olmadığı, mağdurenin destek aldığı sağlık birimi ile görevlinin dinlenilmesi suretiyle belirlenebilir. Ayrıca mağdurenin annesinin beyanındaki olay sonrasında mağdurenin altını ıslatmaya başladığı ve sürekli eliyle ağzını bir şeyden tiskinmiş gibi sildiği yönündeki anlatımlarının dikkate alınmasını ve yeni rapor alınmasını talep ediyorum" dedi.
Sanık Tuncay Ç.'nin avukatı Hüseyin Karaboğa ise soruşturmanın genişletilmesine yönelik taleplerin davayı uzatmaya yönelik olduğunu öne sürerek, "Kamuoyunun da yakından takip ettiği bu davanın daha fazla uzamamasını istiyoruz. İstanbul Adli Tıp Kurumu'nun ölüm nedenine ilişkin raporu bilimseldir. Yeniden rapor aldırılmasına ilişkin taleplerinin redine karar verilsin" diye konuştu.
Duruşma savcısı Zafer Sercan Yetişer, sanığın tutuklanma isteminin reddini, ölen ve tanık olarak dinlenen sanığın torunu G.A'nın dosyada bulunan görüntülü ifadelirinin de eklenerek, tanık ve mağdurun yaşları, olayı anlatış biçimleri, ifadelerine ne derece itibar edilip edilmeyeceği hususunda, İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan ayrıntılı rapor aldırılmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi'nde pskiyatri tedavisi gören Yağmur K.'nın tedavisini yapan doktorların tanık olarak dinlenmesine, raporun tanıkların dinlenmesinden sonra alınıp alınmamasına, sanığın tutuklanması isteminin reddine karar verip, duruşmayı eylül ayına erteledi.
Duruşma sonrası Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği üyeleri adliye önünde basın açıklaması yaptı. Sanem Deniz Kural, "Adalet yerini bulana kadar bu davanın takipçisi olacağız. Sanık en ağır cezaya çarptırılmalı" dedi.
FOTOĞRAFLI