Güncelleme Tarihi:
Bunlardan birinin de koroner arter hastalığı olduğunu kaydeden Karabay, “Koroner arter hastalarına uygulanan koroner bypass ameliyatları hastaların daha kaliteli bir yaşam sürmelerine olanak sağlamaktadır” dedi.
KORONER ARTER HASTALIĞI NEDİR?
Koroner arter hastalığında, kalbin yüzeyindeki kalp kasına gerekli oksijen ve besin maddelerini taşıyan damarların (arterler) etkilendiğini belirten Prof. Dr. Karabay, kolesterol yüksekliği, sigara kullanımı, diyabet, yaşın ilerlemesi, fiziksel aktivite azlığı ve diğer birçok faktörün, yumuşak ve esnek olan bu damarların sertleşmesine neden olduğunu bildirdi. Bunların zamanla damar içine doğru büyüdüğünü ve ‘plak’ adını aldıklarını kaydeden Karabay, “Yeteri kadar büyümüş olan bu plaklar zamanla koroner arter kan akımını engeller. Ayrıca plaklar düz ve pütürsüz olan damar yüzeyini bozup pürüzlü bir hal almasına neden olur. Bu pürüzlü yüzeyler pıhtı oluşumuna, bu pıhtılar ise zamanla kan akımını tamamen engelleyip aniden damarın tıkanmasına neden olabilir. Koroner arter hastalıkları 40 yaş öncesi nadir görülürken, 40 yaş sonrasında artmaya başlar. Bu hastalıkların menopoz yaşına kadar kadın-erkek oranı 1/7 iken, menopoz sonrasında kadınlarda görülme riski artarak 60 yaşına geldiklerinde kadın-erkek oranı eşitlenir” şeklinde konuştu.
RİSK FAKTÖRLERİNİ BİLİN
Dokuz Eylül Üniversitesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özalp Karabay, kalp-damar hastalığı açısından risk faktörlerini şöyle sıraladı: “Hipertansiyon, lipid (yağ) metabolizması bozukluğu, kolesterol yüksekliği, sigara, diyabet, obezite, fiziksel aktivite azlığı ve sedanter yaşam, ileri yaş, erkek cinsiyet, ailede koroner arter hastalığı öyküsü, tip A kisilik yapısı (mükemmeliyetçi, obsesif hırslı ve gergin kişilik), östrojen eksikliği, alkol bağımlılığı, fibrinojen yüksekliği, ürik asit yüksekliği, belirgin beyin, ayak, böbrek veya şah damarı hastalığının bulunması.”
DÜNYADA İLK SIRADA
Dünya Sağlık Örgütü’nün en çok ölüm nedeni olması nedeniyle kalp ve damar hastalıklarını 1 numaralı sağlık sorunu ilan ettiğini hatırlatan Prof. Dr. Özalp Karabay, kalp ve damar hastalıklarını kolaylaştıran faktörlere ‘kardiyovasküler risk faktörleri’ adı verildiğini söyledi. Karabay, “Kanda kolesterol ve LDL-kolesterolün yüksek olması, hasta için risktir ve kolesterol yüksekliği bir kardiyovasküler risk faktörüdür. HDL-kolesterolün düşük olması da bir risktir. Bu riske sahip hastalarda kalp krizi, felç, damar tıkanması, böbrek yetmezliği gibi hastalıkların ortaya çıkma olasılığı daha fazladır” diye konuştu
ERKEN MÜDAHALE ÖNEMLİ
Kalbin de tüm organlar gibi kana ihtiyacı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özalp Karabay, şöyle devam etti: “İşte bu kanı kendi kendisine koroner damar ağı adı verilen bir damar sistemi pompalar. Ani olarak koroner damarlarda tıkanmayla gelişen kalp kasındaki oksijensiz kalma sonucu doku ölümüdür. Bu durum geri dönüşsüz olarak gerçekleşir. Ancak bu duruma erken müdahale edilmesi olayın sonuçlarının daha az olumsuz olmasına ve yaşamın kurtarılmasına yol açmaktadır. Bu yüzden tüm dünyada sağlık harcamalarının yüzde 50’sinden fazlası bu durum için yapılmaktadır.”
ÇALIŞAN KALPTE KORONER BYPASS
KALP kası zayıflığının ve diğer risk faktörleri olan yüksek riskli olguların oranının günümüzde giderek arttığını belirten Prof. Dr. Özalp Karabay, şu bilgileri verdi: “Bu olgularda kalp–akciğer makinesi kullanmadan, yani kalp ve akciğeri durdurmadan, kalp çalışırken özel cihazlarla gerçekleştirilen koroner bypass ameliyatları, akciğer, beyin, böbrekler yönünden riskli hastalarda bu riski önemli ölçüde azaltmaktadır. İleri teknoloji ürünü olan bazı malzemelerin kullanımı, bu ameliyatların güvenli bir şekilde yapılmasını sağlamaktadır. Bu operasyonlar aynı zamanda hastaların iyileşme ve hastanede kalma süresini de kısaltabilmektedir.”
ORONER ARTER HASTALARININ YAŞAMI NASIL OLMALIDIR?
KORONER damar hastalığında koroner damarları genişletici, kalbin yükünü azaltıcı, o bölgede pıhtı oluşmasını önleyici veya ateroskleroz üzerinde çok olumsuz etkileri olan kolesterolü düşürmeye yönelik ilaçlar doktor kontrolünde ve sürekli olarak kullanılmalıdır. Ne yazık ki gerek koroner arter hastalığı tedavisinde kullanılan ilaçlar, gerekse balon ve bypass, damar hastalığını ortadan kaldırmamaktadır. Dolayısıyla koroner damarın aynı bölgesinde veya farklı bölgelerinde yeni darlıklar ortaya çıkabilir veya hafif olan darlıklar daha da ilerleyerek ciddi darlık haline gelip probleme yol açabilir. Bundan dolayı hastaların risk faktörlerini uzaklaştırması, risk faktörlerine yönelik ilaçlarını düzenli kullanması, problemlerin erken saptanması açısından doktorunun önerdiği zamanlarda ve bunun dışında şikayeti olduğu her zaman, kontrollere gelmesi çok önemlidir.
KALP DAMAR SAĞLIĞINIZ İÇİN BUNLARI YAPIN
Sağlıklı yiyecekler tüketmek; kolesterolü uygun seviyeye düşürmek, hayvansal kaynaklı
yağlardan uzak durmak, kırmızı eti haftada
2-3 öğün ile sınırlamak, beyaz et tüketimine
ağırlık vermek, sakatat ve işlenmiş etlerden uzak durmak, sebze-meyve tüketimini
artırmak.
» İdeal kiloda kalmaya çalışmak; bel çevresini
erkeklerde 102 santim, kadınlarda ise 88
santim altında tutmak.
» Düzenli egzersiz yapmak; haftada toplam
5 saat tempolu yürüyüş, yüzme, bisiklete
binme gibi orta dereceli egzersizler.
» Yüksek tansiyon ve şeker hastalığının etkili
kontrolünü sağlamak.
» Sigarayı bırakmak.
» Alkol tüketimini azaltmak.