Güncelleme Tarihi:
Skleroterapide, bir kimyasal madde ya da ilacın ince iğne ucu olan bir enjektör yardımıyla toplardamar içine verilerek o toplardamarın kapanmasının sağlanması işlemi olduğunu dile getiren Savaş, “Kapanan ince varisler zaman içerisinde cilt tarafından emilerek yok edilir, böylece daha az görünür ya da görünmez hale gelirler. Skleroterapi işlemi iki türlü yapılabilir. Birincisi ilacın enjektöre çekilip sıvı şekilde toplardamar içine verilmesidir. İkinci yolda ise ilaç belli oranda hava ile karıştırılarak bir köpük oluşturulur ve bu köpük toplardamar içerisine verilir. Bu uygulamaya ‘köpük skleroterapi’ ya da ‘köpükle varis tedavisi’ denir” ifadelerini kullandı. Köpükle varis tedavisinin seanslar şeklinde yapıldığını belirten Savaş, “Her hastaya yapılması gereken seans sayısı, hastanın bacaklarındaki varislerin yaygınlığına bağlı olarak kişiden kişiye değişir. Skleroterapi seansları poliklinik ortamında yapılır. Her bir seans yaklaşık 15-20 dakika sürer. Seanslar arasında ne kadar süre olması gerektiği, tedavi edilen bölgede orta büyüklükte ve ince kılcal damar varisi birlikteliğine bağlı olarak belirlenir” dedi.
DOKTOR KONTROLÜNDE OLMALI
Köpükle varis tedavisinin, dışarıdan bakıldığında basit gibi görünen, ancak mutlaka doktor tarafından uygulanması gereken bir tedavi olduğunu dile getiren Savaş, “Çünkü yanlış uygulamalar, ciltte nekroz ve kangrene bile ilerleyebilecek ciddi yan etkilere yol açabilir. Tedavi öncesinde hasta bir kalp ve damar cerrahı tarafından mutlaka muayene edilmiş ve toplardamar ultrasonografi tetkiki yapılmış olmalıdır” diye konuştu