Güncelleme Tarihi:
Pandemi ve ardından yaşanan depremin insanları müstakil konut arayışına yönlendirdiğini belirten FCTU Profesyonel Bina Tesis Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü Hakan Akıncı, 2000 yılından sonra yapılan binaların daha güvenli ve tercih edilebilir olduğunu söyledi. 2000’den sonra binaların deprem yönetmeliğine uygun yapılmaya başlandığını ve Türkiye’nin deprem kodunun 2007 yılında değiştiğini kaydeden Akıncı, 2007’den önce yapılan tüm binaların riskli ve araştırılması gereken sınıfa girdiğini, insanların konut alırken daha bilinçli hareket etmesi gerektiğini ifade etti. Hakan Akıncı, “Artık günümüzün koşullarında insanlar daha az katlı veya müstakil doğa projeleri içinde yaşamak istiyor. Bununla birlikte pandemi ve sosyal mesafe nedeniyle evler online olarak 360 derece görüntüleme sistemiyle pazarlanmaya başlandı. Günümüzde yatırımcı evi satın almaya karar verirse son aşamada geziyor. Fiziksel olarak ev gezmek mecburiyetinde kalmayan alıcılar daha farklı alternatifler arasından seçim yapabiliyor” diye konuştu.
ÖNEMLİ OLAN YAPIM TEKNİĞİ VE TARİHİ
Az katlı binaların güvenli olduğunu, bununla birlikte yeni fore kazık tekniğiyle yapılan 25-30 katlı rezidans gibi binaların da teknik açıdan güvenli olduğunu vurgulayan Akıncı, şu bilgileri verdi: “Fore kazık tekniğiyle binanın zemininde 50 metreye kadar bir temel çalışması yapılıyor. Kazık temeller bir deprem sırasında temel hareketlerini azaltmanın en etkin yöntemlerinden biri. Bu sistem binanın bütünlüğünü koruyarak zarar görmesini önlüyor. Binada sadece yanal bir sallantı hissediliyor. İnsanların konut satın alırken binanın yapım tekniği ve tarihi konusunda da emlakçılar veya gayrimenkul uzmanlarından bilgi alması gerekiyor. 2000 öncesinde herhangi bir denetim olmadığından binayı inşa eden firmanın bilgi ve deneyimi yapının sağlamlığını belirliyordu. Ülkemizde 2000’den itibaren deprem yönetmeliğine uygun binalar yapılmaya başlandı. 2007’de ise yapı denetimi mecburiyeti getirildi. Bu nedenle yeni binalara olan talep arttı. İzmir, fay hatlarının üzerinde yer alıyor. İzmir’de özellikle yüksek rakımlı kayalık zeminli bölgeler tercih edilmeye başlandı. Urla Kuşçular’da metrekare fiyatları 4-5 binden 12-13 bine kadar yükseldi. Artık yatay mimari konusunda talep artıyor. Bir diğer önemli konu da ev satın alanlar konutun yapı ruhsatı ve metrekaresinin tapu kadastroda işlenip işlenmediğine bakmalı. Eğer işlenmemişse orada farklı sorunlar var demektir. Konut satın alırken bu detayların kontrol edilmesi önem taşıyor.”