Güncelleme Tarihi:
Kalın bağırsağın kolon adı verilen bir bölümünde başlayıp anormal büyüme gösteren hücre topluluğuna kolon kanseri denildiğini belirten İzmir Özel Gazi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Emran Kuzey Avcı, kolonun sindirim sisteminin en son bölümü ve kalın bağırsağın hem ilk hem de en uzun kısmı olduğunu kaydetti. Avcı, “Kolon ismi ad aktarması olarak tüm kalın bağırsak için kullanılırken, aslında kalın bağırsak çekum, kolon, rektum ve anal kanaldan oluşmaktadır“ dedi.
HER YAŞTA GÖRÜLEBİLİR
Kolon kanserinin her yaşta görülebileceğini ancak genellikle yaşlı yetişkinlerde daha sık görüldüğünü söyleyen Avcı, “Genellikle kolonun içinde oluşan polip adı verilen küçük hücre kümeleri olarak başlar. Polipler genellikle kanserli değildir. Ancak bazıları zamanla kolon kanserine dönüşebilir ve çoğunlukla semptom vermezler. Bu nedenle ülkemizde ve birçok ülkede polipleri, diğer bir deyişle kolon kanserinin erken tanısında ulusal tarama programları oluşturulmuştur. Poliplerin bulunup çıkarılması kolon kanserinin önlenmesinde oldukça önemlidir. Kolon kanseri gelişmesi durumunda da cerrahi ile birlikte kemoterapi, radyasyon ve/veya immünoterapiler kullanılabilmektedir“ şeklinde konuştu.
Kolon kanseri genellikle semptom göstermediğini belirten Avcı, “Semptomlar ortaya çıktığında büyük ihtimalle tümörün boyutu artmış veya kolonda tıkayıcı özellikler göstermiştir. Bağırsak alışkanlığından değişiklik(örneğin sık ishal veya kabızlık), rektal kanama veya dışkıda kan, karında kramp tarzında ağrılar, rahatsızlık ve gaz ile beraber şişkinlik, dışkılama sonrasında bağırsağın tamamen boşalmaması hissi, istemsiz kilo kaybı ve halsizlik gibi bir takım semptomlar görülebilmektedir“ diye konuştu.
ERKEN TANI VE TEŞHİS
Kolon kanserinin dünyada ve ülkemizde sık görülen kanserlerden biri olduğu için ulusal tarama programlarıyla önleme yoluna gidildiğinden bahseden Avcı, şu bilgileri verdi: “Bu sebeple ülkemizde 50 yaşından sonra her bireye KETEM ve ASM'lerde 2 yılda bir gaytada gizli kan testi yapılması ve her 10 yılda bir de kolonoskopi ile taramaların gerçekleştirilmesi önerilmektedir. Kolon kanseri risk faktörü olan hastalar ise daha erken ve daha sık taranması önerilmektedir. Bu program ülkemizde Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü tarafından halen yürütülmektedir. Erken evre hastalıklarda kolonoskopi ile polipektomi, endoskopik mukozal rezeksiyon, endoskopik submukozal diseksiyon veya minimal invaziv/laparoskopik cerrahiler uygulanabilir. İleri evre hastalıklarda ise açık ve laparoskopik cerrahiler kullanılarak kalın bağırsağın kanserli kısmı ve beraberinde lenf nodları çıkarılmaktadır. Tabi ki, erken tanı alan hastaların, cerrahi müdahaleler ve sonrasındaki kemo-radyoterapi sayesinde yaşam kalitesi ve süresi artmaktadır. İzmir Özel Gazi Hastanesi'nde yukarıda bahsedilen girişimlerin her biri yapılmakta olup taramadan tedaviye kadar tüm süreçler titizlikle yürütülmektedir. Hasta bazlı tedaviler, hastalar ile ayrıntılı olarak konuşulup bilgilendirmeler yapılarak planlanmaktadır. Hastalarımızın hastalık süreçlerinin bir an önce tamamlanıp normal yaşamlarına dönmeleri için ekip olarak tam zamanlı hizmet vermekteyiz.”