Güncelleme Tarihi:
İZMİR'de yayın yapan üç yerel radyonun ortak yayınına konuk olan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, AK Parti ile MHP arasındaki seçim ittifakının yerele yansıması durumunda kendilerinin de ittifak çalışmaları yapıp yapmayacağı yönündeki soruyu, "İttifakı ben değil, Genel Merkez belirler. Bugüne kadar tabanda vatandaşla, seçmenle ittifak yapıp seçilebilecek oyu alıyorum. Herkese eşit, hakkaniyetli davranarak problemleri çözmeye çalışıyorum. Her partiden de oy alabilme şansımız var. Yine aday olursak halkın arasındaki ittifakı, şahsımızla mutabakatı sağlayabileceğimizi düşünüyoruz" diyerek yanıtladı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzban'da hayata geçirilen 'gittiğin kadar öde' sisteminin dünyada ve Türkiye'nin farklı illerinde uygulandığını belirterek "İzmir'de her iş gibi bu da olay oldu. Üzerinde uzun müddet tartıştığımız, oturması gereken bir sistem. Ben şunu isterdim ki, bu işi kimse politik malzeme yapmasın. Eksik varsa hızlı bir şekilde takviye ediyoruz. Bloke edilen ücret inişte iade ediliyor. Bu bir şehir efsanesine dönüştü. Eğer, '136 km'nin tamamı 2,86 TL'ye gidilsin, bu haktır, adaletlidir' deniliyorsa, o zaman düşünmek gerekir. Çok kısa zamanda İzmir'in 19 ilçesinde de 'gittiğin kadar öde' sistemi uygulanacak, uygulanmak zorunda. Uygulanmazsa haksızlıkla karşı karşıya kalıyor hemşerilerimiz" diye konuştu. Başkan Aziz Kocaoğlu, ilçelerde çift biletle yolculuk yapılan hatlarda kısa mesafeli yolculukların çok daha ekonomik hale getirileceğini söyledi.
İKİNCİ ÇEVRE YOLU ŞART
İzmir'de trafik yoğunluğunun artmasına ilişkin bir soruya da yanıt veren Başkan Kocaoğlu, "Sadece aldığı göçten dolayı İzmir'de trafik artmıyor. Trafiğe ciddi araç giriyor ve kentin merkezinde ve çevre yolunda trafik sabah akşam kilitleniyor. Bir defa ikinci bir çevre yolu yapmak zorunlu oldu. Bizim yolları genişletmemiz gerek. Yüzbaşı İbrahim Hakkı Caddesi buna en güzel örneklerden biri. İlçe içerisinde yaptığımız Dostluk Bulvarı, Doğuş Bulvarı, Homeros Bulvarı da kentin trafik yükünü alan akslar. Kent merkezinde bu kadar raylı sistemi çalıştırdıktan sonra 'Merkeze arabamla geleceğim, evimin dükkanımın önüne arabamı park edeceğim' diye bir şey dünyanın hiçbir yerinde yok İzmir'de de hiçbir zaman olmayacak. Kural koymak kolay ama kuralı uygulamak lazım" dedi ve şöyle devam etti:
"Siz bir raylı sistem ağıyla kenti donatıyorsanız 11 km'den 179 km.'ye çıkarıyorsanız; Alsancak'a, Konak'a bir taraftan tramvayı bir taraftan metroyu getirdiyseniz, Kuzey'den Güney'e İZBAN'ı getirdiyseniz, o zaman diyeceksiniz ki 'Kusura bakma.' Evka 3'te, Gaziemir'de, Üçkuyular'da otopark var. 'Arabanı orada park et, raylı sisteme bin ve gel.' Ayrıca Alsancak'ta uyguladığımız "Park Et Devam Et" sistemini yaygınlaştıracağız."
"GENEL SİYASETİ DEĞİL, BELEDİYE BAŞKANLIĞINI SEVİYORUM"
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, genel siyaseti hayatı boyunca düşünmediğini belediye başkanlığını sevdiğini belirterek, "“Ben laf üretmeyi değil çalışmayı seven bir adamım. Böyle hizmet edebileceğime inanıyorum. İnsanın ne zaman nereye savrulacağı belli değil. Büyük konuşmamakla birlikte, ben genel siyaseti, milletvekilliğini sevmiyorum. Herkes sevecek diye bir şey yok. Belediye başkanlığını seviyorum, severek de yapıyorum. Bu yaştan sonra 'bu görevi bitirdik, şimdi de şuraya geçelim' diye bir durum söz konusu olmaz" dedi.
"PAZARYERLERİ İLÇE BELEDİYE SORUMLULUĞUNDA"
Bayraklı'daki Özkanlar pazaryerinin kapatılması konusundaki tartışmalar da Başkan Aziz Kocaoğlu'na yöneltilen sorular arasındaydı. Pazar açma, çalıştırma ve denetlemenin ilçe belediyelerinin sorumluluğunda olduğunu belirten Başkan Kocaoğlu, şunları kaydetti:
"Biz hem yapım işlerinde hem pazaryeri imarı olan yerlerde İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yerlerini istisnasız verip, maddi durumumuz oranında destek de sağlıyoruz. Pazaryerleri ilçe belediyesinin sorumluluğunda; bunu dünya alem bilir. Herkes her konuda konuşuyor. Bir ilçe başkanının pazaryeri sorununu Büyükşehir'in ve Bornova Belediyesi'nin üstüne yıkmaya çalışması da, boyundan büyük işe kalkmaktır. Yanlıştır. Pazaryeri konusunda ne kendisi muhataptır ne de bizim muhatabımızdır. İlçe belediye başkanı konuşur. Genel Merkez'e pazarcılar da gitti. Genel Merkez 'Al bu Bayraklı Belediyesi'nin işini sen yap mı' diyecek. Genel Merkez görevlerimi belirleyecek bir merci değil ki."
"ŞEKER FABRİKALARI SATILMAMALI"
Kamuoyu gündeminde yer alan şeker fabrikalarının satışı ile ilgili yöneltilen bir soruya da yanıt veren Başkan Kocaoğlu, şeker fabrikalarının satılmaması gerektiğine inandığını vurguladı. Şeker fabrikalarının kapanmasıyla vatandaşların sağlıksız şekere mecbur bırakılacağına işaret eden Başkan Kocaoğlu, “Ulaşım zarar ediyor diye ulaşım yapmayacak mıyız? Bunun gibi bir şey fabrikaları kapatmak. Çoğunluğu eskiden kurulmuştur ve her bir arazi 3-4 bin dönümdür. Daha büyükleri de vardır. O ilçeye hayat vermiş, yaşamı değiştirmiş, futboldan, sosyal etkinliklere varıncaya kadar kentin büyümesini tetiklemiş, şehrin içinde kalmış, rant haline gelmiştir. Mesele bu rantın dağıtılması. Şimdi fabrikası satılan arazi de satılacak. Bunların hepsi girizgah. Ciddi bir arazi satımı olacak. B azı bölgelerde işadamları birleşip, fabrikaları alıp çalıştırabilir bu farklı bir şey" dedi.
"VATANDAŞLA İTTİFAK YAPIYORUM"
2019 yılındaki yerel seçimlere yönelik ittifak çalışmaları olup olmayacağı sorularını da yanıtlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, “İttifakı ben değil, Genel Merkez belirler. Aday belirleme gibi yetkim bile yok. Bugüne kadar tabanda vatandaşla, seçmenle ittifak yapıp seçilebilecek oyu alıyorum. Herkese eşit, hakkaniyetli davranarak problemleri çözmeye çalışıyorum. Bu duruş karşısında da her partiden de oy alabilme şansımız var. Yine aday olursak halkın arasındaki ittifakı, şahsımızla mutabakatı sağlayabileceğimizi düşünüyoruz. Partiler arasındaki ittifak ise benim belirleyebileceğim bir konu değil" dedi.
"KENDİSİ ÇUKUR AÇIP FOTOĞRAF ÇEKEN BELEDİYE VAR"
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı altyapı çalışmaları sırasında bozulan yolların sık sık gündeme getirilmesi konusunu da değerlendiren Başkan Kocaoğlu, kıştan çıktıklarını, birçok ilçede su, kanal alt yapısının yenilendiğini vurgulayarak şöyle devam etti:
“Bunlar hem para hem emek. Bir Çeşme ilçesinin içme suyu alt yapısının yenilenmesi demek, 260 milyon TL demek. Bazı ilçe belediye başkanlarının 'yollar kapanmıyor' dediği işin en küçüğünün bedeli 30 milyon TL. Biz kendi ilçesine yatırım yapıyoruz. Tabii ki altyapı çileli iş. Aç-kapa, toz, toprak.. Kendisi çukur açıp 'İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin çukuru' diye fotoğraf çeken belediyeler var. Ben hizmet ederken parti ayrımı yapmıyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi var gücüyle altyapı yatırımı yapıyor. 'Şu gecikti, bu gecikti..' Ben merkezi hükümetinkileri bir sayarsam. İlçe belediyelerinin bu konuda yardımcı olması, bunu siyasi olarak kullanmaması gerekir. İlçe belediyesi k alksın, boy boy haberlerle eleştirsin. Bizim o yatırımı yapmamamız kimi cezalandıracak? Ne derse desin biz göreviniz yapacağız. Bir adap eksikliği var" dedi.
HOKUS POKUSÇU MUYUZ?
"Sel önünden kütük kaparak" siyaset yapmayı doğru bulmadığını söyleyen Başkan Kocaoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Seçimlere bir sene kaldı. Bizim çalışmalarımızı eleştirenler, ara sokaklardan sorumlu ilçe belediyelerinin rezaletine bakacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi alt yapı için yolu açmış, asfaltlayacak. Hiç mi aksama olmuyor? Oluyor. Onun hesabını ben veriyorum. Sen de kendi hesabını ver, onları yap. Biz Taha Aksoy ve Binali Yıldırım ile daha önceki seçim dönemlerinde centilmence bu süreci yürüttük. Şimdi korkunç bir had bilmezlik var. Daha bugünden bunlara girersek. Oysa İzmirli had bilmezlik, kavga istemiyor; 'adam gibi oturup çalış' diyor. Yeşildere'de iletim hattı yeniliyoruz. Çok sık arızalanıyor, su kesiliyordu. Bu yatırımı yapmak zorundaydık. 'Tramvay yap ama trafik kapanmasın, toz da çıkmasın.' Biz hokus pokusçu muyuz? Siz yatırımı tamamladınız ve yolu asfaltladınız. Elektrik İdaresi'nden bir yazı geldi; 'Dünya Bankası'ndan kredi çıktı, yeni projeye başlamamız lazım' diye. Ne yapacak AYKOME? Ayrıca ihale mevzuatımız kurala uyan adama uygun değil, arkadan dolaşan adama uygun. Bu kadar söyleyeyim; anlayan anlar."
İZMİR, (DHA)
FOTOĞRAF