Güncelleme Tarihi:
İZMİR Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Küçük Menderes Havzası Sürdürebilir Kalkınma Strateji toplantısında kırsal kalkınmada belli bir noktaya geldiklerini, biri iki, ikiyi üç, üçü dört yapmaya başladıklarını, ancak artık dördü onaltı yapacaklarını söyledi. Kocaoğlu "Geometrik büyümeyi yakalacağız. Bu potansiyelimiz var" dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin hazırladığı Bayındır, Beydağ, Kiraz, Ödemiş , Selçuk, Tire ve Torbalı ilçelerini kapsayan Küçük Menderes Havzası Sürdürülebilir Kalkınma Stratejisi toplantısı Tarihi Havagazı Fabrikası'nda yapıldı. Toplantıya CHP İzmir milletvekilleri Atilla Sertel, Zeynep Altıok, Mustafa Balbay, Murat Bakan, Tacettin Bayır, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erdal Çelik, meclis üyeleri, CHP İl Başkanı Asuman Ali Güven, ilçe belediye başkanları, bürokratlar ve vatandaşlar katıldı. Strateji kapsamındaki ilçelerden Kiraz, Ödemiş, Selçuk ve Torbalı'nın AK Partili belediye bakanları toplantıya katılmadı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ülkeler, havzalar, kentlerin yarıştığını, her kentin kendi hemşerilerinin hayatını kolaylaştırmak, kenti kalkındırmak ve refah içinde yaşam için kalkınma stratejileri belirlediğini ve hayata geçirmeye çalıştığını söyledi. Önce Yarımada, ardından Gediz ve Bakırçay Startejik Planlarını hazırladıklarını belirten Kocaoğlu, "Ben yaptım oldu" mantağıyla değil aklın ve bilimin rehberliğinde katılımcı süreçle planların hazırlanıdığını dile getirdi. Küçük Menderes'in diğer bölgelerden farklı olduğuna dikkat çeken Kocaoğlu, "Elinden tutulduğunda anında ayağa kalkabilecek seviyedeydi. Tire Süt Kooperatifi, Bademli Fidancılık Kooperatifi, Bayındır Çiçekçilik Kooperatifi vardı. Bunlar örgütlenmiş kendi mücadelelerini veren, bir ateş yaktığınızda, bir elinden tuttuğunuzda birdenbire büyüyebilecek kurumlardı. Bu bölge bize bağlanmadan önce, çalışmalarımızı 10 senedir sürdürüyoruz. Hem Yarımada hem Gediz hem Bakırçay’da üreticinin örgütlenmesi problemi var. Bütün yoğunluğumuzu üreticinin örgütlenmesine harcıyoruz. Üretici örgütlenirse biz de destek vererek bütün bölgelerin kalkınmalarını sağlıyoruz, sağlayacağız" dedi.
"ARTIK DÖRDÜ ONALTI YAPACAĞIZ, GEOMETRİK BÜYÜMEYİ YAKALAYACAĞIZ"
Kalkınma'nın çok ilginç bir konu olduğunu, içine girdikçe sıkıntıların öğrenildiğini ve çözüm üretilmeye başlandığına dikkat çeken Aziz Kocaoğlu, "Bıkmadan, usanmadan bunu sürdürmek durumundayız. Bir iki sene rehavete kapılsak bizim gerçekleştirdiğimiz kırsalda kalınma modeli anında çökebilir. Hem biz, ilçe belediyeleri, hem ziraat odaları, kooperatifler ve üreticiler birlikte hedefe kilitlenmek durumundayız. Mümkün olmayacak, yapılamayacak denen arazi yollarının asfaltlanmasını 10 ilçemizde hemen hemen bitirdik. Şimdi 9 ilçemizde yapıyoruz. Tarıma, küçükbaş hayvancılığına, bal üretimine desteği, tesis yaparak biz ayrı bir modeli, yerel yönetimlerin nasıl yönetilmesi gerektiğini, yerel yönetimlere kanunda yazan görevler dışında ne gibi görevler düştüğünü gösteriyoruz. Türkiye’nin laboratuvarı olarak 13 yıldır gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Aldığımız sonuçlar artık herkes tarafından hem ülkemizde hem Avrupa’da hem de dünyada algılanır, bilinir oldu. Bugün Tire Süt Kooperatifi’nin Birleşmiş Milletler’de (BM) de en iyi kırsalda kalkınma projesi seçilmesi, Ödemiş Bademli Fidancılık Kooperatifi’nin en iyi kooperatif uygulaması seçilmesi tesadüf değil. Bayındır’ın Hollanda’yla çiçek üretiminde işbirliği yapması, Bademli Çiçek Kooperatifi’nin yurtdışına üretim yapması, Tire Süt’ün ürünlerinin sağlıklı olduğu için Türkiye’nin her tarafında marka adıyla aranması da tesadüf değildir. Çalışarak, aklın ve bilimin rehberliğinde sessiz, sakin ama her attığımız adımın ne işe yaradığını, her harcadığımız kuruşun ne işe yaradığını ne gibi çarpan etkisi yaratacağını izleyerek bu noktaya geldik. Daha işin başındayız. İzmir Büyükşehir Belediyesi kadroları, ilçe belediyelerimiz, ziraat odalarımız, kooperatiflerimiz, üreticilerimiz olarak daha işin başındayız. Biz şimdi biri iki, ikiyi üç, üçü dört yapmaya başladık ama artık dördü 16 yapacağız. Yani geometrik büyümeyi yakalayacağız. Bu potansiyelimiz var. Karşılıklı güvene ihtiyacımız var. Çok şükür onda bir problem yok. Birbirimize güvenip inanıyoruz. Böyle olursa aşamayacağımız güçlük yok" diye konuştu.
"UMUYORUZ İHRACAT ARTAR"
Kocaoğlu, üretim ve pazarlamada önemli olanın istikrar olduğunu söyledi. Paketleme, soğuk hava tesisleriyle mevsimi uzatma, birlik çatısı altında toplanıp, pazarlama organizasyonuyla üretimi dizayn etmeye çalışma ile toprak, su, ekmek ve sermayeyi maksimim faydaya dönüştürmek için gayret ettiklerini belirten Kocaoğlu şöyle devam etti:
"Bademli Fidancılık Kooperatifi'yle birlikte meyveler için ürün paketleme tesisi kuruyoruz. Selçuk Belediyesi’yle birlikte ‘Deppo Efes’ diye bir soğuk hava deposu kurduk. Bir üretici bana, ‘Geçen seneki mandalinayı sezonunda satarken ürün 35 kuruştu. Ben soğuk havaya koydum 45 gün sonra 125 kuruşa sattım’ dedi. Bu, bütün başından beri, yaptıklarımızın hepsinin özetidir. Bunu paketlemede de yapmamız gerekiyor. Bizim köylümüz zaten bilinçli. Tire Süt ile Süt Kuzu Projesi’ne başladık. Tire Süt’ün üretimi arttı. Bölgede süt kapasitesi Türkiye’nin kat ve kat üzerinde arttı. Süt ürünleri sektöründe çalışan bir firma geldi Tire Organize Sanayi bölgesine çok büyük yatırım yaptı. Günde bin ton süt işleyecek. Şu an 600 kişi çalışıyor. Tire Süt Kooperatifi ortağı da iki kat arttı. Sanayi, geldi, o bölgede istihdam var. Küçük Menderes’in ürettiği ürünler Türkiye’nin her tarafına satılıyor. Umuyoruz ihracat artar. Yapılmak istenen şey budur."
URLA'DA SÖKÜLEN AĞAÇLAR PARKLARA DİKİLİYOR
Urla’da fen işleri için yapılacak şantiye alanında zeytin ağacı sökümüyle ilgili de bilgi veren Kocaoğlu, "Urla’da 100 dönüme yakın bir zeytinlik alanını Urla Belediyesi’nden İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne aldık. Orada ağaçların da büyük kısmını koruyarak Yarımada’nın ihtiyaçlarını karşılayacak bir çatı mekan oluşturmaya çalışıyoruz. Her yerde yaptığımız gibi zeytin fidanlarını da söküp parklarımıza, uygun olan yerlere taşıyoruz. Zeytinin bin yıllık da olsa kendini toparlayıp ürün verdiğini herkes biliyor. Eleştiriyle karşı karşıyayız. Ama biz şu ana kadar çiftçiye 3 milyon 500 bin fidan dağıttık. Bunların 1 milyon 350 bini de zeytin fidanı. İzmir’de, Ege’de zeytin popülasyonu artıyor. Bunun en önemli teşviklerinden birini İzmir Büyükşehir Belediyesi yapıyor" dedi.
YERLİ OTOMOBİL FABRİKASINA HEMŞEHRİLER SAHİP ÇIKMALI
Yerli otomobil fabrikasının İzmir’de kurulması için hafta içinde gerçekleşen toplantıları hatırlatan Kocaoğlu, "Yerli otomobil fabrikası kurulması için cumhurbaşkanımız'ın öncülüğünde beş sanayicinin ortak olacağı bir fabrika kurulacak. Bunun İzmir’e kurulması için toplantı yaptık. Bugün de vekillerimizle yaptık. İzmir’e böyle lokomotif bir yatırımın gelmesi, İzmir sanayisinin, yan sanayinin kalkınmasına çok önemli katkıda bulunacaktır. Vatandaşlarımızın bunu İzmir’de bir gündem haline getirmesi kamuoyu oluşturacaktır. Karar vericilerin de İzmir’e gelmesini sağlayacaktır. Hemşerilerimizin bu konuya sahip çıkması gerekir" diye konuştu. Kocaoğlu konuşmasının sonunda, hayali projeler peşinde koşmadan yürüdükçe, kentin bir kuruşunu heba etmeden kenti kalkındıracaklarına inandığını söyledi.
Kocaoğlu, Norveç'te NATO tatbikatında yapılanı da şiddetle kınadığını söyledi.
273 PROJEYE DÖNÜŞEBİLECEK FİKİR
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) öğretim Üyesi ve Proje Koordinatörü Doçent Doktor Koray Velibeyoğlu, Küçük Menderes Havzası Sürdürülebilir Kalkınma Strtatejisi hakkında bilgi verdi. Ege, Dokuz Eylül Üniversitleri ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü'nün katkılarıyla hazırlanan rapor için ilçe halk çalıştayları yapıldığını, kooperatiflerle görüşüldüğünü belirten Veliybeyoğlu, "273 adet varlık odaklı kalkınma fikri barındıran strateji ortaya çıktı. Her biri uygulanabilecek, projeye dönüşebilecek fikirler var. Küçük Menderes Havzası'nda çiçekçilik, fidancılık ve hayvancılık başta olmak üzere ihtisas bölgeleri oluşturması çok önemli. Kırsalda yaşam kalitesinin yükseltilmesi için çalışmalar yapılmalı. Tarihi yapı stoğu üretime dönüştürülürse bölge kalkınmasına önemli katkı sağlayabilir. Arıcılık, aromatik bitkiler üretimi, bal rotaları, arı meraları konusunda çalışılabilinir. Türkiye'nin en eski demiryolu ağı olan İzmir-Aydın demiryolunun kültür mirasının canlandırmasında önemli işlevi olabilir" dedi.
Konuşmaların ardından ilgili belediyelerin açtığı stantlar gezildi.
Utku BOLULU / İZMİR, (DHA)
FOTOĞRAFLI