Güncelleme Tarihi:
İZMİR'de, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 34. yılı nedeniyle bir resepsiyon düzenlendi.
Başkonsolos İpal Emin ev sahipliğinde bir otelde düzenlenen resepsiyona İzmir Vali Yardımcısı Uğur Kolsuz, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Sırrı Aydoğan, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep, İzmir İl Jandarma Komutanı Albay Hasan Koçyiğit ile askeri ve sivil erkan, konsolos ve fahri konsoloslar ile Kıbrıs gazileri katıldı. Resepsiyonda konuşan Başkonsolos İpal Emin, adadaki Kıbrıs Türk mücadelesinin Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş'ın öncülüğünde 1950'li yıllarda başladığını ve daha sonra Anavatan Türkiye'nin uluslararası anlaşmalara dayanan garantörlük hakkını kullanarak, 1974 yılında yaptığı, zamanında ve haklı müdahelesiyle Kıbrıs Türk halkının, yaşadığı baskı, zulüm ve insanlık dışı muameleden kurtulduğunu, huzura, barışa ve özgürlüğe kavuştuğunu söyledi.
Başkonsolos İpal Emin, "Kıbrıs Türk halkının hür iradesiyle kendi geleceğini belirleme hakkından hiçbir şekilde ödün vermeyeceğini ve zorlu ama haklı mücadelesini sürdürmeye kararlı olduğunu bundan tam 34 yıl önce tüm dünyaya kanıtlamış ve 1983 yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni ilan ederek, tarihi mücadelesini taçlandırmıştır. Anavatan Türkiye'nin manevi desteğinin yanı sıra sağladığı mali desteğiyle hayata geçirilen projeler, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kararlı bir şekilde kalkınmasına katkı koymaktadır. Eğitimden sağlığa, turizmden ulaşıma ticaretten temsiliyete kadar her alanda anavatanımız yardımları ile yanımızdadır. Anavatan Türkiye'nin gerçekleştirdiği asrın su projesinin ardından bir gün önce imzalanan kapsamlı enerji işbirliği protokolü ile Kuzey Kıbrıs'a deniz altından kabloyla elektrik temin edilmesi öngörülmektedir. Suyun ardından elektriğin de ülkemize ulaştırılması bölgesel açıdan büyük bir gelişme olacaktır. Bunun için anavatan Türkiye'ye müteşekkiriz. Türkiye ile koparılmaz bağlarımızın mevcudiyeti bizlerin en büyük güvencesidir. Kıbrıs Türk halkı anavatan Türkiye ile tek millet iki devlet olmanın, diğer bir deyişle büyük Türk ulusunun kopmaz parçası olmanın bilinciyle hareket etmektedir. Gelecekten umutludur ama Cumhuriyetimiz bugün devletiyle tüm kurum ve kuruluşlarıyla, yetişmiş insan gücüyle, çalışkan ve girişimci, halkıyla, azimle ve kararlı bir şekilde yoluna devam etmektedir. Anavatan ile birlik ve beraberlik içinde milli davaya olan inancımız, adada Kıbrıs Türk halkının siyasi eşitlik ve özgürlük mücadelesinde en büyük gücümüzdür" dedi.
Yıllardır Kıbrıs Türk ve Rum tarafı arasında süregelen görüşmelerde hedeflerinin siyasi eşitlik, egemen eşitlik ve özgürlük temelinde adil ve kalıcı bir çözüm olduğunu ifade eden Emin konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Olmazsa olmazlarımız, anavatan Türkiye'nin etkin ve fiili garantörlüğüdür ve Kıbrıs Türk'ü yıllarca verilen zorlu mücadelenin ardından tesis edilen güvenliğinden asla vazgeçmeyecektir. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Kıbrıs'taki varlığı, tüm adadaki barışın ve huzuru teminatıdır. Biz Kıbrıslı Türklerin güvencesidir. Bilindiği üzere iki taraf arasında müzakereler halen devam etmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımız ve müzakere heyeti, iyimser ancak ihtiyatlı bir şekilde çözüm için çaba sarfetmektedir. Bu bağlamda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, iki eşit halktan ve onların kurdukları yönetimlerden oluşturulacak gerçek bir federasyon kurma çabası içerisindedir. Hedefimiz iki kesimli iki kurucu devletten oluşan eşitlik ilkesine dayalı, haklarımızın korunduğu yeni bir federasyondur. Kıbrıs Rum Kesimi çeşitli gerekçelerle müzakere masasından kaçmaya devam etmektedir. Yunanistan ise Türk askerinin adadan gitmesi önkoşulu öne sürerek görüşmeleri baltalamaktadır. Evet, barışçıyız ancak anavatan Türkiye'nin garantörümüz olarak var olmadığı hiçbir anlaşmayı kabul etmemiz mümkün değildir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti anavatan Türkiye ile ile güçlü bağlarını koruyarak, anavatanımızın etkin ve fiili garantörlüğü çatısı altında, adadaki Türk varlığını barış ve huzur içerisinde devam ettirmeye kararlıdır. Kıbrıs Türkü, diline dinine milliyetine kültürüne, vatanına bayrağına her zaman sahip çıkmış çıkmaya devam edecektir. Cumhuriyetimizin 34. yıldönümünü kutladığımız bu mutlu ve gururlu günümüzde, adadaki Kıbrıs Türk varlığının devam ettirilmesini de bizlere sağladığı koşulsuz destek ve yardımlarıyla her zaman yanımızda olan anavatan Türkiye'mize ve adadaki varlığıyla güven ve huzur içinde yaşamamızı sürdürmemizi sağlayan Türk Silahlı Kuvvetlerimize bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Başta büyük Türk ulusunun önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere özgürlükler mücadelemizin lideri Doktor Fazıl Küçük ve devletimizin kurucusu Rauf Denktaş, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nın gerçekleştirmesinde verdikleri cesur ve hayati kararla Kıbrıslı Türkler'in akibetini değiştiren dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan ile 15 Kasım 1983'te Cumhuriyetin ilanı noktasına gelinceye dek görev yapancak aramızda olmayan ve Kıbrıs Türk varlığı hatları ve hürriyeti uğruna şehit olan mücahit ve mehmetçiklerimizi rahmetle anıyor, tüm gazilerimize saygı şükran ve minnetle selamlıyorum, tarihsel süreç içinde Kıbrıs Türk halkına hizmet veren ve hala bu haklı mücadeleyi vermeye devam etmekte olan büyüklerimize ise, saygılarımı sunuyorum."
Mehmet KURT / İZMİR, (DHA)
FOTOĞRAFLI