Kepçe kulak çocukların başarısını etkileyebilir

Gevşek bir yapıya sahip olan kulağın öne ve yana doğru eğilmiş bir şekilde durarak estetik olmayan bir görüntüye neden olduğunu ifade eden Atakul, genellikle her iki kulakta birden görülmekle birlikte, bazı kişilerde tek bir kulağın kepçe kulak görünümünde olabildiğini kaydetti. İnsanda kulakların gelişiminin, vücudun diğer alanlarından farklı olarak 5 yaşında büyük oranda tamamlandığını dile getiren Atakul, “Kulaklar 5 yaşında erişkin boyutuna yakın bir büyüklüğe yüzde 90 ulaşmaktadır. Bu nedenle kepçe kulak estetiği her yaşta yapılabilmekle beraber, 5-6 yaşından itibaren rahatlıkla yapılabilmektedir. Vücudun genel işleyişinde bir problem oluşturmayıp estetik ve psikolojik açıdan rahatsızlık oluşturan kepçe kulak görüntüsü, özellikle okul çağındaki çocuklarda psikolojik rahatsızlıklara yol açmaktadır. Saçlarını toplatmak istemeyen kız çocukları, arkadaşları tarafından kulaklarının şekli nedeniyle alay edilmesi, sürekli şapka takmak istemek gibi durumlarla sık karşılaşılır. Çocuğun psikolojik gelişiminin olumsuz etkilenmemesi, kalıcı hasarlar oluşmaması için kepçe kulak ameliyatlarının okul öncesi dönemde yapılması önerilmektedir. Kepçe kulak, modern tıbbın gelişimiyle rahatlıkla tedavi edilebilir bir rahatsızlık olup memnuniyet oranı yüksek olan bir ameliyat türüdür” dedi.

AMELİYAT NASIL YAPILIYOR?

“Kepçe kulağın düzeltilmesinin tek yolu estetik kulak ameliyatıdır” diyen Atakul, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu ameliyat, alanında uzman plastik cerrahlar tarafından hastane koşullarında yapılmalıdır. Hastanın yaşı göz önünde bulundurularak, lokal veya genel anestezi altında yapılabilir. Operasyon süresini kulaktaki sorunun seviyesi belirlemekte birlikte, ortalama 1-1.5 saat süren bir işlemdir. Ameliyat sonrasında hastaların hastanede kalmasına gerek yoktur. İyileşme çok hızlı olmaktadır. Ameliyat sonrasında kulaklara iki hafta sürekli, sonrasında iki hafta sadece geceleri olacak şekilde özel bantlar takılır. Operasyon sırasında uygulanan kesiler ise kulağın arkasında kalır ve estetik açıdan hiçbir iz bırakmaz.”