Güncelleme Tarihi:
Benim yolcuğum da böyle başladı. Gurme, esasen kabul etmediğim bir kelime. İçinde yılları, deneyimleri, bolca okumaları kapsıyor. Ne kadar okusam da yetmediğini biliyorum. Daha çok öğrenmek için aşçılık okuyorum ya da şarapla ilgili kitaplar. Zeytini öğrenmeye çalışıyorum ama hala olmadım. Olunca işin keyfi kaçar gibi geliyor. Dolayısıyla kendim için tanımlayacağım olsa olsa ‘lezzetli yemek düşkünü’ olur. Çok acıktığımda ayak üstü bir şey atıştırmam. Mutlaka bulunduğum yerde en iyi lezzet nerede diye araştırırım. 24 saatte üç kez besleniyorsak en keyifli tada ulaşmalıyım. Kısacası keyif için yiyorum.
MACERA, DÜKKAN NO:10’LA BAŞLADI
Gelelim, yıllardır fahri olarak yaşadığım Bodrum’un lezzetlerine... Keçi Bodrum Gülören Cengiz Kesmen & Aykut Kesmen... Son yıllarda en sevdiğim oluşum, sokak aralarında açılan minik yerel meyhaneler. Bodrum’daki sokak arası meyhanelerin ilk ve öncüsü ise Dükkan No:10’du. Keçi’nin ilk işletmesiydi. 2011’de hizmete giren mekan, denize çıkan bir sokak arasında beş masalı bir meyhaneydi. Ama 2.5 yıl sonra kapandı. 2017’de ise ‘Keçi’ olarak yine mahalleye geri döndü. Şimdiki yeri, eski dükkanın çaprazı. Günlük taze yerel mezelerden oluşan menüsüyle yerel lezzet arayanların uğrak noktası.
MEZELER İÇİN AYRI BİR MASA VAR
Bilen bilir, ben Bodrum’un kışlarını daha çok severim. Yine bir kış günüydü Keçi’yi keşfettiğimde. Menü istediğimizde sahibi, “Meze masasına bakabilirsiniz” demişti. İçeride bir meze masası var ve o gün yapılmış taze mezelerden oluşuyor. “Mezeler bu akşam için hazırlandı, istediğiniz kadar alın, bitince gerisi yok” demişti. O an için şaşırmıştım. “Bizde böyle. Akşam üstü hazırlar, günlük yaparız. Hem israfı önleriz, hem de misafirlerimize taze mezeler ikram ederiz” diye de eklemişti. Standart bir menüleri yok. Çünkü mevsiminde sebzeler, günlük taze ürünlerle misafirlerini ağırlıyorlar.
GEÇMİŞLERİ GİRİT’E DAYANIYOR
Bu yıl da ziyaret ettim. Hala aynılar, değişmemişler. Değişen tek şey masaların artması. Yazın balık olmuyor. Mevsiminde ve günlük balık servis edilebiliyor. Bir gün önce yapılan rezervasyonlarda gruplara özel tandır da hazırlıyorlar. Bu sene değişen bir başka şey de etrafı daha cıvıl olmuş. Onları gören başka işletmeler eklenmiş. Eski, dar Bodrum sokaklarına yeni bir tat katmışlar. Yan komşu kapı önünde akşamki yemeğin sebzesini ayıklarken ya da muhabbeti yaparken, diğer köşede akşamcıların iç içe olması aslında Bodrum’un ne kadar da eğlenceyle ve keyifle grift bir ilişkileri olduğunun, kent kültürünün bunun üzerine kurulduğunun en güzel örneği değil mi?
Gülören Hanım, göçmen. Ataları Hanya’dan gelmiş. Yani lezzetli Girit mezeleri aileden gelme. Keçi’nin menüsünde öne çıkanlar arasında ise turna yemişi, mantar, patlıcan çiroz ilk sırada. Fırında Girit kabağı, erikli cacık, Girit ezme, labneli ızgara patlıcan da damak çatlatıyor. Mezeler 20-30 TL aralığında. Prensip olarak çiftlik balığı satmıyorlar. Bundan sonra her hafta, lezzetli yemeklerin düşkünü olarak, Bodrum ve Milas’ın fark yaratan mekanlarını buradan size duyurmaya çalışacağım.