Kayıp dosyaları cinayet çıktı

Görevli memurlar Mahir Çayır ve Ramazan Ünal, şüpheli buldukları kayıp dosyalarını incelemeye başladıktan sonra 3 cinayet aydınlandı. Önce iki cinayeti çözen ekip, Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın’ın özellikle kadın cinayeti dosyalarını ele almalarına dikkat çekmesi üzerine en son temmuzda kayıtlara kayıp olarak geçen bir kadın cinayetini daha ortaya çıkardı.

YILLAR SONRA TUTUKLANDILAR

İzmir Asayiş Şube Müdürü Seda Okur’dan da destek alan ekip, şüpheli kayıp dosyalarıyla ilgili kimi zaman onlarca insanla tek tek yeniden görüştü. Kimi zaman koku iz takip köpeğiyle şüphelilerin evlerinde arama yapıldı, kimi zaman da HTS kaydı gibi takip çalışması... Bu sayede ikisi kadın üç kayıp olayının cinayet olduğu belirlendi. Biri 9, diğeri 4, biri de 5 yıl önceki cinayetlerin kurbanlarının kemiklerine, gömülü bulundukları arazilerde ulaşıldı. Suçlarını itiraf eden 3 cinayetin failleri şimdi cezaevinde...

ÜMMÜ ÖZKAN 9 YIL SONRA ÇÖZÜLDÜ

Ümmü Özkan (56), 2008’de çalıştığı işyerinden servise binip Selçuk’ta indikten sonra kendisinden bir daha haber alınamadı. Kızı, annesiyle ilgili kayıp başvurusunda bulundu. 2008-2011 arası Selçuk polisi ve Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma yürüttü, ancak somut delil elde edilememesi nedeniyle dosya kapatıldı. Kayıp Şahıslar Büro Amirliği’nin özel ekibi dosyayı şüpheler üzerine tozlu raflardan yeniden çıkardı. Şüphelilerden o dönem Ümmü Özkan’ın yasak ilişki yaşadığı idida edilen A.T.’nin (48) çelişkili ifadeleri dikkat çekti. A.T., Özkan’ın çalıştığı işyerinde şoför ve bahçıvan olarak görev yapıyordu. Özkan’ın kayıp olduğu gün olan 17 Eylül 2008 akşamı buluşacaklarına dair beyanları vardı. Cep telefonu ve kullandığı araçlar üzerinde tespit çalışmasına başlandı. Çelişkili fadeleri ve teknik çalışmalar A.T.’yi işaret ediyordu. Plaka tanıma sistemi, telefon dökümleri incelendi. 84 şahısla görüşüldü. Koku iz takip köpeği şüphelilerin evinde arama yaptı. İşyeri servis aracında yıllar sonra biyolojik inceleme yapıldı. 2008’deki kullanmış olduğu telefonun HTS kayıtları ele alındı. A.T., 54 fiziki ve teknik takip sonucunun kendisine sunulmasının ardından itirafta bulundu. Özkan’ı konuşmak için aracına aldığını, Selçuk Ağbuhayat mevkiine gittiklerin, zeytinlik alanda aralarında tartışma çıktığını söyledi. Özkan, A.T.’ye aşıktı ve eşinden boşanmasını istiyordu. A.T. “olmaz” deyince, Özkan elindeki bıçakla saldırdı. Bu sırada A.T., arabanın arkasındaki av tüfeğini alarak Özkan’ı başından vurdu. Cesedi de olay yerine gömdü. Ekipler bu itirafın ardından 9 Temmuz’da A.T.’nin tarif ettiği yerde 12 saat süren çalışma sonrası Özkan’ın kemiklerine ve eşyalarına ulaştı. A.T.’nin cinayette kullandığı av tüfeği de bulundu. Zanlı, çıkarıldığı mahkemede “tasarlayarak adam öldürme suçu”ndan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

GÜLFİDAN KARA 5 YIL SONRA ORTAYA ÇIKTI

Ailesi Gülfidan Kara’nın (35) 21 Ağustos 2012’de Boğaziçi Polis Merkezi Amirliği’ne kayıp müracaatı yapmıştı. Gülfidan Kara’nın dosyası da tekrar ele alındığında, resmi nikahlı olmayan cezaevi firarisi eşi R.S., annesi R.S. ve cezaevinden arkadaşları U.C.S. ve E.Ç.’den şüphelenildi. R.S., annesi ve U.C.S.’nin Kara’nın kaybolduğu günlerde Gümüldür’de bir kampta kaldıkları ve kamp sahibinden kazma kürek alarak bahçede çalışma bahanesiyle kamptan ayrıldıkları, ancak şüphelilerin kendilerine ait böyle bir bahçe ve tarlalarının olmadığı tespit edildi. Kara’nın R.S. ve kardeşi U.C.S. tarafından öldürülüp gömüldüğü şüphesi ağırlık kazandı. 15 Temmuz darbe girişimine denk gelen gece yapılan operasyonda şüpheliler gözaltına alındı. E.Ç., Kara’yı R.S.’nin boğarak öldürdüğünü ve cesedi yok etmek için kendisinden yardım istediğini itiraf etti. R.S., Kara’yı başka erkeklerle görüştüğü şüphesiyle kıskandığını ve öldürdüğünü, 2 gün sonra da Pınarbaşı’nda ormanlık alana attığını söyledi. Bölgede Kara’ya ait olduğu belirlenen kemikler bulundu. R.S. 18 Temmuz 2016’da kasten adam öldürmeden tutuklanırken, diğer 3 zanlı adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

BURHANETTİN GEÇEN 4 YIL SONRA
CESEDİ BULUNDU

�

Ekibin geriye dönük yapmış olduğu çalışmalarda 28 Aralık 2013’ten itibaren kayıp olan 1936 doğumlu Burhanettin Geçen dosyası da dikkat çekiciydi. Geçen’i en son gören kişi olan A.Ö.’nün ifade ve beyanlarında çelişkiler tespit edildi. A.Ö.’ye yoğunlaşıldı. A.Ö., Geçen’i gördüğünü doğruluyordu ama aralarında herhangi bir görüşme olmamıştı. Oysa yapılan teknik çalışmada birden fazla telefon görüşmesine rastlandı. Üstelik bu görüşmeler rutinin dışında çok uzundu. Geçen’in bu görüşmeden sonra bir daha görüşmesinin olmaması da dikkat çekiciydi. Bu tutarsızlıklar ve HTS kayıtlarının detaylı incelemesi, A.Ö. ile ilgili şüpheleri kuvvetlendirdi. A.Ö., sonunda 28 Aralık 2013 günü Geçen ile kendi evlerinde buluştuklarını, Geçen’in viagra aldığını ve cinsel ilişkiye girdiklerini, bu sırada hayatını kaybetmesi üzerine M. adlı bir kişiyle cesedi Buca’da kırsal alana attıklarını itiraf etti. Geçen’in kemik parçaları, Buca Kaynaklar Mezarlığı arkasındaki ormanlık alanda üzerinde kıyafetleriyle üzeri otlar, ağaç dalları kapalı vaziyette bulundu.