Güncelleme Tarihi:
KARİKATÜR serüveni çocukluğunda babasının ona aldığı karikatür dergisiyle başlayan İhsan Canıtez, müthiş gözlem yeteneği sayesinde çok başarılı işlere imza atıyor. Sosyal medya platformlarında “Kendine has atıştırmalık çizimleriyle oldukça beğenilen işlere imza atan bir çizer” diye bahsedilen Canıtez, aslında bana göre bir ‘tespitolog’. Dijital platformlarda çok beğenilen, paylaşılan animasyonlara, karikatürlere imza atan Canıtez, kendisini ‘dijital içerik üreticisi’ olarak görüyor. Umut Kaşan'ın Vitrin konuğu olan İhsan Canıtez çizdiği karikatürlerin sosyal medya platfotmlarında beğenilmesinden ve paylaşılmasından çok mutlu olduğunu ifade ediyor.
ÇİZMEKTEN HİÇ VAZGEÇMEDİM.
- Çizmeye nasıl başladınız, kendinizi nasıl geliştirdiniz?
CANITEZ: Karikatüre 7-8 yaşlarımda babamın aldığı bir karikatür dergisiyle başladım. Babamın kaybolan karikatür dergileri koleksiyonu varmış. Sanırım kaldığı yerden benim devam ettirmemi istedi. Benim de şu an ciddi bir Uykusuz dergisi koleksiyonum var. Önceleri birilerinin çizdiğini taklit ediyorsunuz, sonra da zamanla kendi çizgileriniz oluşuyor. 2013 yılında liseden bu yana hayalim olan işi yapmak için Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölümü’nde eğitim almaya başladım. O günlerde okul kampüsleri çok hareketli, öğrenci toplulukları çok etkindi. Ben de ‘Karikatür ve Mizzah Grubu’ ile tanıştım ve iyi ki de böyle gelişti karikatür sürecim. Bir yandan seslendirme ve radyo üzerine de hevesli olduğum için, öğrenciliğim boyunca radyolarda çalıştım. Görme engelliler için kitap seslendirdik. Milli Kütüphane’de Nazım Hikmet’in ‘Henüz Vakit Varken’ kitabını ben okudum.
- Sizin için günün en verimli çalışma saati nedir?
CANITEZ: Geceleri çalışıyorum. Aslında şöyle ki, çizimlerimi gece yapsam da belirli bir kuluçka dönemi oluyor ve fikir üretim aşamasında günün her saatinde çalışıyorum. Gün içerisinde ara ara notlar almam, arkadaşlarım arasında şaka konusu bile oluyor.
HER ŞEY BİR AYDA DEĞİŞTİ
- Sizi tanınır kılan nedir?
CANITEZ: Bir gün hep çizdiğim şeyleri paylaşmak istedim. Sosyal medya platformlarından Twitter’ı kullanıyordum. Çok aktif bir Instagram kullanıcısı değildim. Kendi profilimden çalışmalarımı Instagram ve Twitter’da paylaşınca birden dikkat çekmeye başladım. Pandemi günleri yeni başladığı için pandemiyle ilgili içerikler paylaştım. Fark ettim ki, herkesin içselleştiği bir dönemde aslında ben kendi yaşadıklarımdan yola çıkarak pek çok kişinin duygu ve düşüncelerine dokunabilmiştim. İnsanlar kendilerinden bir şeyler bulmuş olmalılar ki çok beğenildi ve paylaşıldı çizdiklerim. Haliyle motive oldum, mutlu oldum. Ailem çocukluğumdan bu yana beni çok destekledi. Yine aynı günlerde her şeyi boş verip 6 ay süreli askerlik sürecini hızlandırmıştım. İnanın her ne olduysa o askerlik öncesi bir ay gibi kısa sürede oldu.
GÖZLEM YAPMAYI SEVİYORUM
- İhsan Canıtez için başarı kriteri nedir?
CANITEZ: Öncesinde bu fikirde olmayabilirdim ama şimdilerde benim çizimlerimi taklit ederek bana sorulan ‘Abi bak olmuş mu’ sorusu ya da çocuğunun çizimi yollanan bir anne-babayı okuduğumda başarmış hissediyorum ve de çok mutlu oluyorum. Tek tek cevaplıyorum. Görüş bildiriyorum. İlgileniyorum. Empati kuruyorum onlarla. Ben de öyle çizilmişleri taklit ederek başlamıştım. Bana genellikle ‘Ben çöp adam bile çizemem, sen nasıl çiziyorsun diyorlar’... Kendi çizimlerini beğenip beğenmediğimi, nasıl bulduğumu soruyorlar. Bir de reklam ve işbirlikleriyle ilgili sorular geliyor. Çizim ve animasyon ya da karikatür ile ilgili içerikle ilgili sorulara doğrudan cevap veriyorum. Reklam ve işbirlikleri ile ilgili sorulara ise profilimdeki mailden de görülebildiği gibi, üniversiteden bu yana birlikte çok güzel işler yaptığım Uğur Önder dönüyor. Bu aslında başarıyı da beraberinde getiren gerçek bir işbirliği diyebilirim. Hayatı sosyal medyada yaşamamaya dikkat ediyorum. Orada görünsem de hayatın içinde olmaya özen gösteriyorum. Yakın arkadaşlarımdan çıkışlar ve fikirler alabiliyorum. Üniversitede hocamızın bize verdiği tavsiyeyi önemsedim ve uyguladım. Bize ‘Siz bu bölümde okuyorsunuz ama hayatın içinde gözlemler yapın, pazara da çıkın’ tavsiyesini ciddiye aldım ve uyguladım. Birbirinden farklı görüşlerden beslenmeyi önemsiyorum.
- Eleştirildiğiniz de oluyordur...
CANITEZ: Tabii ki... Aslında sosyal medyanın linç kültürünü sevmiyorum. Çok sert eleştiri aldığım günler de oldu, çok sevgi dolu mesajlar da okudum. Üzülerek söylüyorum ki sosyal medya platformlarında ne övgüler kalıcı ne de sövgüler. Orada anında değişiyor işler. Ben çizerken hiç öyle bir anlam yüklememişim ama ‘bu ağaçta gizlenmiş bir haç işareti mi var’ yazıyor biri, bir diğeri onu okuyor ve hak veriyor. Sonra birden bire ‘vay efendim olamaz, sen bunu neden çizdin’ diyorlar. İyi de ben onu çizmedim ki! İlk başlarda çok daha fazla önemsiyordum eleştirileri ama zaman içerisinde gerçekliği olmayan eleştiriyi önemsememeyi, beni üzmemesi gerektiğini de öğrendim. Mesela başlarda cinsiyetçi şakalar yapmakla da suçlandığım, linçlendiğim zamanlar oldu. Doğru eleştiriyi önemsiyor olmalıyım ki ben de o eleştirileri ciddiye alarak kız arkadaşlarıma daha çok vakit ayırdım, kadınların dünyasından bakmaya, daha çok kadın çizmeye özen gösterdim. Karikatürlerimde daha çok kadın çiziyorum artık. 14 Mart Tıp Bayramı için hazırladığım çok sevilen ve paylaşılan “Gitme! Sana muhtacım!” karikatüründeki doktor bir kadındır. Takipçi kitlemin yüzde 70’inin kadın olduğunu da ifade edebilirim.
- Sizi en çok mutlu eden çalışmalarınız neler?
CANITEZ: Ben Fenerbahçeliyim ve Fenerbahçe Spor Kulübü’nün 114. yıl etkinlikleri kapsamında özel animasyon hazırlayıp seslendirmiştim FB TV’de. Fenerbahçe’nin sosyal medya kanallarında yayınlanmıştı ve çok mutlu olmuştum. Belediyelerin sosyal medya hesaplarının içeriklerimi paylaşması da beni çok mutlu ediyor. Kuryelerle ilgili bir paylaşımım çok beğenildi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da paylaşması inanın beni hem çok şaşırttı hem çok mutlu etti.
İÇGÖRÜME ÇOK GÜVENİYORUM
- Karikatürlerinizi nasıl tanımlıyorsunuz?
CANITEZ: Hiç bir zaman ben iyi bir çizerim demem, diyemem, demek de istemem. Ama içgörü konusunda sahiden kendime güveniyorum. Toplumsal hafızada hissetiklerini bulup çıkartıp aktarabiliyorum ve kalite de benim için içgörüdür. Çizimlerimin paylaşılmasından, hatta benzerlerinin yapılmasından da mutluluk duyuyorum. Karikatürü ‘her şeyi eleştirebilme özgürlüğü’ diye tanımlıyorum. Karikatürün özünde mizah ve eleştiri var. Ama eleştirdiğiniz için bile eleştiriliyorsunuz. Oysa karikatür eleştiriyi de eleştirir. Özellikle Twitter’dan çok eleştiri alıyorum.
- Takipçilerine, markalara ve ‘gelecekteki sen’e bir cümle kursaydın...
CANITEZ: Takipçilerime şunu söyleyebilirim: Bazen ben o kadar ayrıntı düşünmüyorum, gülelim geçelim. Varsa da hep birlikte ortak yol çizelim. Markalara: Karikatür sizler için çok güzel bir mecra.
Gelecekteki ben: Yolun daha çok başındayım. Her şey çok hızlı değişiyor ve dönüşüyor. Hep yakalaman dileğiyle...
KİMDİR?
BAŞARILI karikatürist İhsan Canıtez, 16 Mart 1995 Afyonkarahisar doğumlu. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölümü mezunu. İzmir’de yaşıyor. Lise yıllarından bu yana grafik tasarım yapmış. Sunuculuk, radyo programcılığı gibi işlerde çalışsa da çok sevilen, çok paylaşılan karikatürleriyle adından söz ettiriyor.