Güncelleme Tarihi:
GİZLİ TANIĞIN İFADESİ İDDİANAMEDE
İzmir'deKİ FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, kapatılan Gediz Üniversitesi'nin 'imamı' olduğu iddia edilen tutuklu sanıklar Yaşar Narı ile üniversitenin eski Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü Atilla Ediz hakkında hazırlanan iddianame, 'Bulut' kod adlı gizli tanığın 22 Ağustos 2016 tarihinde verdiği ifade de yer aldı. Gizli tanık 'Bulut' ifadesinde, "Gediz Üniversitesi'ne öğretim üyesi olarak alındığım zaman üniversitenin FETÖ/PDY bağlantılı olduğunu anlamamıştım. Muhafazakar, dindar olarak gördüğüm kişilerin 17 Aralık öncesinde olumlu konuşurken, sonrasında sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan hakkında çok olumsuz konuşmaları oldu. Son seçimlerde de HDP'yi destekleme kararlarına şahit oldum. Bu açıklamalar üzerine kendi odama Türk Bayrağı asmam sonrasında, kendilerine biat etmediğimi anladılar ve aleyhimde kumpaslar oluşturmaya başladılar" dedi. Birçok soruşturma açmalarına rağmen bir şey bulamadıklarını söyledi.
Hakkında dava açılan Atilla Ediz'in üniversiteye girdiğinde maddi zorluklar çektiğini, hatta çocuklarının yeterince et yiyememesinden yakındığını anlatan gizli tanık Bulut şöyle devam etti:
"Son birkaç yıl içinde aşırı zenginleşmiş, ev değiştirmiş, her iki çocuğunu Yamanlar Koleji'nde okutmaya başlamış, yaşamında 2013 yılından sonra belirgin bir maddi değişiklik olmuştur. Zaman zaman FETÖ/PDY adına herkesten olduğu gibi benden de para istemiştir. Kendim vermemiş olmama rağmen, çevremdeki hocalardan düzenli istediğini görmekteydim. Hatta Atilla Ediz'in sekreteri olan C.T., 2015 yılı içerisinde kendi kurumsal mail adresinden benim kurumsal mail adresime FETÖ/PDY'ye bağış yapmam için bir IBAN numarası göndermişti."
HAVA ÜSSÜ İLE YÜKSEK LİSANS ANLAŞMASI
Üniversitenin Çankaya semtindeki binasında eksi 1'inci katta örgütün gizli toplantılarının yapıldığı, yine şifreli kartla girilebilen, örgüt elemanlarına tahsis edilmiş, giriş kısmında kadınlara ve erkeklere ayrı mescidlerin bulunduğu da anlatan gizli tanık Bulut, "Ancak burası da Yükseköğretim Kurumu tarafından yapılan denetlemeden sonra hemen yıkılarak kaldırıldı. Geçtiğimiz yıl İzmir Çiğli Hava Üssü ile mühendislik alanında yüksek lisans anlaşması yapılacağını Atilla Ediz söyledi. Ben de bunun mümkün olmadığını, üniversitemizin adının FETÖ'cü diye geçtiğini, yüksek lisans anlaşması yapmayı askerlerin asla düşünmeyeceklerini söyledim. Fakat kendisi bana Çiğli Hava Üssü ile arasının iyi olduğunu, kendisinin bunu halledebileceğini söyleyince, duruma şaşırmıştım. Babasının önceden Çiğli Hava Üssü'nde havacı pilot olduğunu, bu nedenle oradaki iç ilişkileri iyi bildiğini beyan etti. Hatta zaman zaman kendisinin ve ailesinin oturdukları evi haber geldiği zaman boşalttıklarını, askerlere karargah gibi evlerini kullandırdıklarını, birkaç gece askerlerin kaldığını, onlar gidince tekrar eve döndüklerini söyledi. Yani bir nevi evini örgüte bağlı olan hava üssünde çalışan askeri personelin toplantılarına sunuyordu. Kendisine niçin evini bu askerlere verdiğini sorduğumda, hiçbir zaman cevap alamadım. Ancak ben, 15 Temmuz darbe girişiminde Çiğli Hava Üssü'nden de uçakların havalandığını ve buradaki bazı askerlerin de darbe girişimine destek verdiğini haberlerden duyunca, Atilla Ediz'in bu işin merkezinde ya da koordinesinde olduğunu anladım" dedi.
Gediz Üniversitesi'nin Seyrek'teki kampüsünde son yapılan E bloğun en üst katında herkesin giremediği, kartlı sistemle girilen bir oda bulunduğunu, FETÖ/PDY üyelerinin toplantılarını bu özel odada yaptıklarını bildiğini, Ediz'in namaz kılmak için kendisinin de odaya gidebileceğini söylediğini anlatan gizli tanık Bulut, "Her öğretim görevlisi ve öğrencinin giremediği, sadece şifreli kartla girilebilen E bloktaki son katta, örgüt elebaşı Fethullah Gülen'in propagandasının yapıldığı, sohbetlerin düzenlendiği, şifreli kartla girilen bir yapı oluşturuldu. 17 Aralık sürecinden sonra E Blok en üst kattaki kartlı sistemle çalışan odanın yıkıldığını gördüm. Burada her gece farklı grupların toplantı yaptıklarını duydum" dedi.