Güncelleme Tarihi:
HANGİ AMAÇLA KULLANILIR?
NGS’nin, 1990 yılında başlayan İnsan Genom Projesi’nden bu yana genetik biliminin ana konularından biri haline geldiğini belirten Prof. Dr. Petekkaya, “Bu teknoloji adeta bir devrim niteliğindedir. Yeni nesil dizileme, DNA’daki bir bölgeyi yüzlerce kez okuyabilme özelliğine sahiptir ve düşük orandaki değişiklikleri tespit edebilir. Ayrıca yüksek kapasitesi ile bir insanın tüm DNA’sını okuyabilir. Onkolojide, NGS’nin DNA sekanslamasına dayanan kalıtsal kanser sendromlarında mutasyon tespiti, RNA-dizilemeye dayalı spliceogenic varyantların saptanması, risk modifiye edicilerinin belirlenmesi, kanser somatik mutasyon analizi, farmakogenetik ve likit biyopsi gibi alanlarda kullanılmaktadır” diye konuştu.
YENİ TEDAVİ YAKLAŞIMLARI
Genetik temelli bir hastalık olan kanserde, tümör DNA’larının dizi analizlerinin sıkça yapıldığını ifade eden Prof. Dr. Petekkaya, “Bu analizler yeni tedavi yaklaşımlarının belirlenmesinde önemli bir yardımcıdır. Ancak, her kanser hastasının bu analizden faydalanıp faydalanamayacağı konusunda bazı soru işaretleri de bulunmaktadır. NGS onkolojide genomik profilleme tedaviye yeni yaklaşımlar getirmektedir. Tümör hücresi zayıflıklarını belirleme ve kanserle ilişkili genlerdeki kalıtsal mutasyonları saptama konusunda önemli bir rol oynamaktadır” şeklinde konuştu.
KULLANIMI GİDEREK ARTIYOR
Prof. Dr. Petekkaya, genetik tanı teknikleri ve tedavi planlama yardımı olarak NGS panellerinin, kanseri tetikleyebilecek veya ‘eyleme geçirilebilir’ zayıflıkları belirleme amacıyla onkologlar tarafından rutin olarak istendiğini ve bu sayede etkili tedavi sonuçları elde edildiğini belirterek, “Unutulmaması gereken bir diğer önemli nokta ise ileri evre kanser hastalığında tamamen yok etme hedefi yerine, kanseri kronik hastalık evresine sokma hedefinin olduğudur” ifadelerini kullandı.