Güncelleme Tarihi:
Kanser tedavisi sürecinde hasta ve hekim arasında kurulacak profesyonel seviyedeki bir iletişimin her iki taraf için de kolaylıklar sağlayacağını ifade eden Prof. Dr. Salahattin Sanal, tedavideki iletişimin iyi yönetilmesiyle hem hastanın hastalığı ve tedavi şekli hakkında daha iyi bilgi edinmesine hem de hasta ve hekim arasında olabilecek sorunların önlenebileceğine vurgu yaptı. Prof. Dr. Sanal, tedavi sürecinde hastayı olumsuz etkileyen bir diğer unsurun da çevre faktörü olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Kanser hastaları dertli ve kaygıları olan hastalardır. Bu endişeler kendi sağlıklarıyla ilgili olabilir veya ailesel kaygılar olabilir. Bu arada hastaları en çok etkileyen şey de çevre faktörü yani komşular, akrabalardır. Hastaya yardım etme adına birçok yanlış bilgi verip hastanın zaten var olan endişelerini daha da artırırlar. Halkımız hastalara hep kötü örnekleri nakleder. Bu da hastanın anksiyete düzeyini daha da artırır. Bu nedenle hastanın doktoruyla çok iyi bir diyalog içerisinde olması gerekir. Hasta aklına takılan her şeyi rahatlıkla doktoruna sorabilmeli. Bunların içerisinde hem beslenme alışkanlıklarıyla ilgili sorular hem hastalığıyla ilgili sorular hem de normal yaşamını sürdürürken dikkat etmesi gereken ve etmemesi gereken sorular olabilir."
SABIR VE EMPATİ GEREKİYOR
Onkoloji hastalarına gösterilecek sabrın güven duygusunu pekiştirmede etkili olacağını vurgulayan Prof. Dr. Sanal, "Doktorlarla görüşürken hastanın bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi gerek. Onkoloji hastasının birçok sorusu olacaktır. Hekim, bu soruları sabırla cevaplamalıdır. Özellikle onkoloji hekimleri için sabır ve empati kurmak çok önemli. Sabır hastaya güven verici bir faktördür. Bu kadar önemli bir hastalıkta eğer hasta doktoruyla iyi bir diyalog kuramazsa tedavi süreci olumsuz geçebilir. Onkoloji doktorları hastalarına kendilerine rahatlıkla ulaşabileceği bir imkan sunmalıdır. Aynı şekilde bu sorumluluk onkoloji hemşirelerinde de olmalı. Hatta yurt dışındaki onkoloji hemşireleri bununla ilgili özel eğitim alıyorlar. Türkiye’de de böyle olması gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.
"GÜVEN SAĞLANMALI"
Hekim ve hasta arasındaki ilişkinin tamamen profesyonel seviyede olması gerektiğine de değinen Prof. Dr. Sanal şunları söyledi:
"Doktorlar oldukça objektif aynı zamanda da hastasına mümkün olduğu kadar ilgili olmalıdır. Doktorun hastayı sahiplenmesi gerekiyor. Yani hastasını başka bir yere gönderecekse hekimin bizzat diğer hekimi arayarak hasta hakkında bilgilendirme yapması gerekir. Hatta hastayı gönderdikten sonra da hastayı takip etmesi gerekir. Bence bu Türkiye’de var olan büyük bir eksiklik. Hasta birden fazla hekime gidebilir güven duygusunda bazı sıkıntılar yaşayabilir bu çok doğal. Bunun nedenini araştırmakta fayda var. Eğer nedeni araştırılırsa karşılıklı güven duygusu daha da pekiştirilebilir. Hastanın tedaviye başlamadan önce başka bir hekimin fikrini alma hakkı vardır. Bu durumu hekiminin de normal karşılaması gerekir. Ancak tedavi başladıktan sonra hekim değiştirmek tedavi sürecini negatif etkiler. Çünkü hasta bazen makul sebeplerin dışında böyle hareket etmiş olabilir. Hekimin bu durumu detaylı araştırıp, objektif değerlendirdikten sonra hastayı geri kabul etmeme seçeneği de olmalıdır."