Güncelleme Tarihi:
Yapılan araştırmalara göre ülkemizde 2 milyonun üzerinde insanın kalp yetmezliği yaşadığını belirten Akut Kalp Damar Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Harun Evrengül, kalp yetmezliği sonucu ölüm oranlarının pek çok kanser hastalığına bağlı ölüm oranlarından daha yüksek olduğunu kaydetti. Evrengül, bu nedenle kalp yetmezliğini erken dönemde teşhis etmek ve hastalık hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak gerektiğini vurguladı. Kalp yetmezliğinin, kalbin vücut hücreleri için gerekli olan oksijen ve besin bakımından zengin kanı yeterli ölçüde pompalayamaması olduğunu belirten Evrengül, “Kalp yetersizliği herhangi bir yaşta gelişebilir, ancak ilerleyen yaşla birlikte görülme sıklığı artar. Toplumda, 65 yaşından küçük kişilerde görülme sıklığı yüzde 1 iken, 75-84 yaş arasında görülme sıklığı yüzde 7’ye, 85 yaş üstünde ise yüzde 15’e kadar çıkmaktadır. 65 yaş üstü kişilerde en sık hastaneye yatış nedenidir” dedi.
RİSK FAKTÖRLERİ NELER?
Genel itibariyle kalp yetersizliğinin ortaya çıkmasına sebep olabilecek risk faktörlerini sıralayan Evrengül, şunları söyledi: “Kalp yetmezliğinin ortaya çıkmasında en temel sebep olarak hastada koroner kalp hastalığı olması kabul edilmektedir. Kalp kapak hastalıkları, kalp kası hastalıkları veya iltihapları, doğumsal kalp hastalıkları, kan basıncı yüksekliği (hipertansiyon), bazı toksinler, aşırı alkol tüketimi gibi durumlarda bazı toksinler, bazı enfeksiyonlar, bazı virüslere bağlı gerçekleşen kalp kası iltihabı gibi durumlar, obezite, kalp ritmi bozuklukları, böbrek yetmezliği, kansızlık, tiroid bezinin fazla ya da az çalışması kalp yetersizliği risk faktörleri arasındadır.”
BELİRTİLERİ NELERDİR?
Kalp yetmezliği hastalıklarında zamanında tanı konulması, hastalığın seyrini yavaşlatmak açısından önemli olduğunu söyleyen Evrengül, “Kalp yetmezliği belirtilerinin çoğu, su ve tuz tutulumuna bağlı olarak gerçekleşmektedir. Bunlar; nefes darlığı, kesik kesik nefes alma, göğüs ağrısı ve çarpıntı, bacaklarda ve karında şişlik meydana gelmesi, çabuk yorulma, yüksek yastıkta uyuma ihtiyacı gibi durumlar kalp yetmezliğine işaret eden ancak pek ayırt edici olmayan belirtilerdir” diye konuştu.
NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Kalp yetmezliği düzenli tedavi ile birçok hastanın normale yakın bir yaşam sürebildiğini kaydeden Evrengül, şöyle devam etti: “Tedavi ile hastaneye yatış oranlarının azalması, yaşam süresinin uzaması ve ani ölümün önlenmesi amaçlanmaktadır. Kalp kasının güçlenip kanın vücuda daha iyi pompalamasını sağlamak amacı ile bazı ilaç tedavileri uygulanmakıtadır. Bazı durumlarda ise düzenli ilaç tedavisine rağmen kalp yetmezliği semptomları daha da kötüleşerek cerrahi tedaviler ve tıbbi destek cihazlarına gereksinim olmaktadır. Diğer yandan kalp yetmezliğinde ilaç tedavisine yanıt verilemeyen ya da uygun olmayan hastalarda aortokoroner bypass greftleme, kalp kapak değişim veya onarımı, implante edilebilir kardiyoverter defibrilatörler (ICD), kardiyak resenkronizasyon tedavisi (KRT) ya da çift odacıklı kalp pili, kalp pompası ya da kalp nakli uygulanabilir.”