Kalp krizi genetik mi?
Güncelleme Tarihi:
Kalp krizinin dünya genelinde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde başlıca ölüm nedenlerinden biriolduğunun altını çizen Uzm. Dr. Abdurrezak Börekci, “Bu nedenle hastalığın önlenmesi ve tedavisineyönelik çalışmaların bir kısmı, hastalığın genetik altyapısına yönelik yapılmaktadır” dedi.
Genetik araştırmalarda son 10-15 yılda önemli yol alındığını, yapılan araştırmaların kalp krizine yatkın bireyleri belirleme konusunda önemli ilerlemeler kaydettiğini vurgulayan Özel Akut Kalp Damar Hastanesi Kardiyoloji Polikliniği’nden Uzm. Dr. Abdurrezak Börekci, ancak günümüzde kesin sonuç verebilen bir genetik test bulunmadığını söyledi. Bu yüzden özellikle genç yaşta kalp krizi geçiren bireylerin yakın aile fertlerinin genetik olarak riskli kabul edildiğini kaydeden Börekci, bu kişilerin lipit ve karbonhidrat metabolizma bozuklukları açısından detaylı taramalardan geçmesi gerektiğini vurguladı.
ERKEN TANI HAYAT KURTARABİLİR
Risk grubundaki bireyler için BT koroner anjiyografi gibi görüntüleme testlerinin büyük önem taşıdığını belirten Özel Akut Kalp Damar Hastanesi Kardiyoloji Polikliniği’nden Uzm. Dr. Abdurrezak Börekci, bu testler sayesinde kalp krizine yol açabilecek koroner arter plaklarının erken dönemde tespit edilebildiğini söyledi. Börekci, “Plakların büyümesini ve yırtılarak kalp krizini tetiklemesini önlemek için değiştirilebilir risk faktörlerine dikkat etmek gerekiyor” dedi. Börekci, kalp krizini tetikleyebilecek değiştirilebilir risk faktörlerini şu şekilde sıraladı: - Şeker hastalığı - Kolesterol yüksekliği - Hipertansiyon - Aşırı alkol tüketimi - Tütün ürünleri kullanımı - Obezite - Hareketsiz yaşam tarzı Bu faktörlere yönelik alınacak önlemlerle kalp krizi riskinin önemli ölçüde azaltılabileceğinin bir kez daha altını çizen Börekci, “Genetik yatkınlık, yaş ve cinsiyet gibi değiştirilemez risk faktörleri olsa da sağlıklı yaşam tarzı seçimleri ile kalp krizinin önüne geçmek mümkündür” diye konuştu.
GENETİK YATKINLIK VE RİSK FAKTÖRLERİ
“Aile geçmişinde birinci derece akrabalarınızda (anne, baba, kardeş) kalp hastalığı varsa, sizin de kalp hastalığı riskiniz artabilir” diyen Börekci, bazı genetik mutasyonların kolesterol yüksekliği, yüksek tansiyon veya damar tıkanıklığına neden olabileceğini ifade etti. Kalp hastalıklarının genellikle birden fazla faktörün birleşimiyle oluştuğunu belirten Börekci, başlıca risk faktörlerini şu şekilde sıraladı: - Genetik Yatkınlık: Aile geçmişi, doğuştan gelen hastalıklar. - Yaşam Tarzı Faktörleri: Sigara kullanımı, sağlıksız beslenme, hareketsizlik, stres vb. - Diğer Sağlık Sorunları: Diyabet, hipertansiyon, obezite gibi hastalıklar.
DÜZENLİ DOKTOR KONTROLÜ NEDEN ÖNEMLİ?
Kardiyolog kontrollerinin ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulayan Uzm. Dr. Abdurezzak Börekci, EKG, efor testi ve kan testleri gibi taramaların yılda bir kez yaptırılmasının faydalı olacağını belirtti. Genetik yatkınlık olsa bile sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek kalp hastalıklarının önüne geçilebileceğinin altını çizen Dr. Börekci, “Ailenizde kalp hastalığı öyküsü varsa, erkenden önlem almak için bir doktora danışmanız önemlidir” dedi.
Uzm. Dr. Abdurrezak Börekci, genetik yatkınlığı olan bireylerin kalp hastalığı riskini azaltmak için alabileceği önlemleri şu şekilde sıraladı: - Sağlıklı Beslenme: Doymuş yağlardan ve işlenmiş gıdalardan kaçınılmalı. Omega-3 içeren balık ve zeytinyağı gibi sağlıklı yağlar tercih edilmeli. Bol lif içeren sebzeler, meyveler ve tam tahıllı besinler tüketilmeli. - Düzenli Egzersiz: Haftada en az 150 dakika tempolu yürüyüş veya kardiyo egzersizleri yapılmalı. - Zararlı Alışkanlıklardan Kaçınma: Sigara damarları daraltarak kalp hastalığı riskini artırırken, aşırı alkol tüketimi de kan basıncını yükseltebilir.