Güncelleme Tarihi:
DOKUZ Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özalp Karabay, kalp ve damar sistemi hastalıklarının, ölümlerin tüm dünyadaki en önemli nedeni olduğunu açıkladı. Türkiye’de ulusal düzeyde ölüm nedenlerinin temel hastalık gruplarına göre sınıflandırması yapıldığında, kalp damar hastalıklarının yüzde 47.7’yle açık ara başı çektiğini ifade eden Prof. Dr. Özalp Karabal, kalp damar hastalığı gelişimindeki risk faktörlerini şöyle sıraladı: “Yaş (erkeklerde 45 ve üzeri, kadınlarda 55 ve üzeri), ailede kalp hastalığı öyküsü (birinci derece akrabalardan erkekte 55, kadında 65 yaşından önce koroner arter hastalığı öyküsü), sigara içmek, yüksek kan basıncı, kolesterol, şişmanlık, stresle baş edememe, fazla alkol tüketimi, fiziksel aktivitenin az olması, menopoz, özellikle erken menopoz.”
SİGARAYA DİKKAT
Yüksek tansiyon, sigara içilmesi veya kolesterol yüksekliği faktörlerinden herhangi birisinin varlığında hastalık riski iki kat artıyorsa, tansiyonu yüksek olan bir kişinin sigara içmesi durumunda risk artışının dört kattan daha yüksek olduğunu dile getiren Prof. Dr. Karabay, günde 25 ve daha çok sayıda sigara içenlerin kalp damar hastalığına maruz kalma riskinin normal sigara içmeyen bireylere göre yaklaşık beş kat arttığını vurguladı.
FAZLA KİLOLAR
Prof. Dr. Özalp Karabay, şişmanlığın kalp damar hastalıkları için önemli risk faktörü olup aynı zamanda kalp hastalığına da zemin hazırlayan diyabet ve hipertansiyon için önemli risk sayıldığını belirterek, “Fazla kiloların verilmesi, kalp hastalıkları oluşma riskini doğrudan etkilemekte ve verilen kilonun miktarı arttıkça da elde edilen sağlıklı yaşama faydası da yükselmektedir” dedi.
KADIN KALBİ HASSAS
Prof. Dr. Özalp Karabay, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kardiyovasküler hastalıkların ölüm nedenleri arasında açık ara ilk sırayı aldığını belirterek, kalp hastalıklarından ölümlerde son 20 yılda kadınlarda belirgin bir şekilde artma eğilimi gözlendiğini söyledi. Kadınlardaki östrojen hormonunun damarlar üzerinde olumlu etkileri bulunduğunu belirten Karabay, “Östrojen, kolesterol mekanizmasını etkileyerek damar sertliğini azaltıcı etkiyi oluşturmakta ve bu olumlu etkilere bağlı olarak, kadınlarda doğurganlık dönemlerinde, yani östrojen hormonunun yüksek olduğu dönemlerde koroner damar sertliği ve koroner damar tıkanıklıklarıyla ilgili kalp krizi gibi komplikasyonlara çok ender rastlanmaktadır” diye konuştu.
30 KADINDAN 12’Sİ
Yaklaşık olarak hayatını kaybeden her 30 kadından birinin meme kanseri nedeniyle yaşamını kaybettiğini vurgulayan Karabay, “Buna karşılık hayatını kaybeden her 30 kadından 12’sinde ise kalp damar hastalıkları ölüm nedeni olarak ilk sırayı açık farkla almaktadır” ifadelerini kullandı.
SPOR DA ÖNEMLİ
Koroner kalp hastalığı veya kalp damar hastalıklarından korunmanın en önemli maddelerinden birinin de düzenli egzersiz olduğunu kaydeden Prof. Dr. Karabay, şöyle devam etti: “Düzenli egzersiz ve spor yapılması, koroner kalp hastalığında değiştirilebilir risk faktörlerinden birinin ortadan kaldırılması anlamına gelir. Kilo kaybını sağlaması, kan basıncı kontrolünü kolaylaştırması, diyabette kan şekeri kontrolünü iyileştirmesi, kan lipitlerini olumlu etkilemesi, kalp-damar sağlığı açısından yararlı etkilerdir. Bunun en iyi delili ise kalp krizi sonrası izlemeye alınan hastalarda egzersizin ölüm riskinde yüzde 31 azalma sağlamasıdır. Önerilen spor türleri ise tempolu yürüyüş, yüzme, bisiklete binme, hafif tempolu koşma gibi egzersizlerdir.”