Güncelleme Tarihi:
MESLEKTE çekirdekten yetişen Ethem Özakbaş, 14 yaşından beri çıraklık, kalfalık, ustalık ve satış olmak üzere mobilya sektörünün içinde fiilen çalışıyor. Özakbaş, mobilya tezgahında başlayan meslek serüveninde şu anda 60 yıllık bir markanın sahibi olarak zirvede yer alıyor.
Ethem Özakbaş, eğitim hayatını lise 2’de sonlandırıp mobilya sektöründe iş hayatına atılmış. Çıraklık ve kalfalık döneminin ardından askere gitmiş. Vatan görevini tamamlayıp İzmir’e dönen Özakbaş, küçük bir atölyede 2 yıl çalıştıktan sonra 1963’te ilk mağazasını Kemeraltı 3’üncü Beyler’de açmış. Sonra Balçova’da bugün Agora AVM’nin bulunduğu yerde 1975 yılına kadar bin 500 metrekarelik atölyesinde hizmet vermiş.
BASAMAKLARI TEKER TEKER ÇIKTI
1965-1975 arasında EBSO’da Meslek Komitesi Başkanlığı ve Meclis Üyeliği yapmış. Ardından Seren Mobilya, Çul Mefruşat ve Sedir Ticaret’i kurarak sunta kereste kaplama ticaretine de girmiş. Dünya fuarlarını takip etmeye ise 1979 yılında başlamış. İlk fuar deneyimini Almanya Köln’de gerçekleştirmiş. Lisanı yeterli olmadığı için, Amerikan Koleji’nde okuyan küçük oğlunu iyi bir dil eğitimi alması için Amerika’ya göndermiş. Bu döneme kadar lisan konusunda kendisine yardımcı olan oğlu Amerika’dan dönmek istemeyince küçülmeye karar vererek sırasıyla Çul Mefruşat, Seren Mobilya ve Sedir Ticaret’i kapatarak yoluna Sedir Mobilya ile Karabağlar’da devam etmiş.
1960’dan bu yana çeşitli kuruluşlarda üstlendiği meclis üyeliği ve başkanlığa Göztepe Spor Kulübünü’de eklemiş. Sarı-kırmızılılarda 10 yıla yakın idarecilik yapan Ethem Özakbaş, bugünlere kadar gelmiş. İşini kendi kurup kendi yöneten, Türkiye’nin en eski mobilyacısı olarak birçok tanınmış ailenin evini süsleyen Özakbaş’ın tasarımlarını ise yanında çalışan iç mimarlar üstlenmiş. Onların çizdiği mobilyaları üreterek kendisinden toptan mal alan (Trabzon, Erzurum, Afyonkarahisar, Uşak, Elazığ, Ankara, İstanbul, Zonguldak, Konya, Mersin, Adana vs.) 84 tüccara ulaştırmış. Çocuklar işin başına geçmeyince toptan işi bırakarak perakendeciliğe başlamış.
EN BÜYÜK YARDIMCISI EŞİ MERAL HANIM
Meslekteki başarısının temelinde işini çok sevmesinin ve sektördeki gelişmeleri yakından takip etmesinin yattığını söyleyen Ethem Özakbaş, “Eşim Meral Özakbaş en büyük destekçim. 35 yıldır birlikte çalışıyoruz. Meral Hanım işinde son derece titiz bir insan. Mağazada müşterilerin karşılanmasından mobilyanın modelinin, kumaşının seçimine kadar her konuyla birebir ilgilenir. Müşterilerimize en iyi hizmeti sunabilmemiz için mobilya ve kumaşlarla ilgili dünyadaki trendleri yakından takip eder. İyi derecede yabancı dil konuştuğu için dünya fuarlarını birlikte takip ediyoruz. Köln, Milano, İsviçre, Fransa ve özellikle de Amerika’daki fuarlara katılıyoruz. Oralarda gördüğümüz yenilikleri müşterilerimiz için kendi ürettiğimiz ürünlere uyguluyoruz. Dünya trendlerini kendi ürünlerimize yansıtırken eşimin katkısı çok büyük. Çizimleri de artık o yapıyor. Kalemi güzel. Klasik, modern ve rustik tarzda sipariş üzerine istenen her ölçü ve mekana göre mobilya üretiyoruz” diyor.
BAŞARISININ SIRRI: DÜRÜST OLMAK
Sedir Mobilya ile büyük bir başarı hikayesi yazan Özakbaş, mottolarını ‘dürüst olmak, dürüst olmak, dürüst olmak’ olarak özetliyor. Bugüne kadar hiçbir müşterisiyle ters düşmediğini paylaşan Ethem Özakbaş, bütün siparişlerini sıfır hatayla gününde teslim etmesiyle gurur duyuyor. Günümüzde dijital teknoloji sayesinde ürünleri sanal ortamda görüp beğenmenin de mümkün olduğuna dikkat çeken Özakbaş, “Evini seven, zevkine göre döşemek isteyenler bizi tercih ediyor. Müşterilerimiz bizden hazır mobilya almak yerine genellikle evlerinin ölçülerine göre sipariş veriyor. Yani odaya göre mobilya yapıyoruz. Hatta başka bir yerde görüp beğendiği, ‘Ben bundan istiyorum’ dediği mobilyaları da meslekten gelmenin avantajıyla üretebiliyoruz. Bir nevi mobilya terzisi olduk. Klasik, modern, avangard vs. her tarzda mobilya yapıyoruz. Her yaşa hitap ediyoruz. Uzun yıllar kullanılabilecek ürünler imal ediyoruz. Ürettiğimiz her mobilyanın arkasındayız. Bizden mobilya alan bir müşteri 20-30 yıl kullanıyor. Eskimeye başlayınca restorasyon ihtiyacı duyan, cila ve/ya kılıf değiştirmek için geliyor. Onlara da yardımcı oluyoruz. Kumaş konusunda kuralcıyım. Eğer bir hata çıkarsa yeni kumaş, döşeme ve nakliye parasını vermeyi kabul edenlerle çalışıyorum. Zira, üretmediğim malın garantisini ancak bu şekilde verebiliyorum. Ben mobilya üreticisiyim, kumaş üreticisi değilim” diye konuşuyor.
ÖZEL GÜNLER DIŞINDA SPOR GİYİNMEYİ SEVİYOR
SEKTÖRDE 60 yılı geride bırakıp 61’inci seneye adım atan Ethem Özakbaş, giyim ve düşünce tarzıyla klasik bir iş insanı profilinden farklı. Onu özel günler dışında takım elbiseli, kravatlı görmek pek mümkün değil. “Etem Özakbaş olarak beni çok az kişi tanır. Beni herkes Sedir Mobilya olarak bilir. Özel günler dışında spor giyinirim. Müşterilerim beni böyle tanır” diyor. Özakbaş, meslekte başarının sırrını ise tek kelimeyle ‘dürüst olmak’ diye özetliyor. Mobilyada en önemli kuralın ise salona göre yerleşim planı çizmek olduğunu vurguluyor.
FİRMASINA İSİM ARARKEN 90 SAYFALIK KİTAP OKUMUŞ
20’Lİ yaşlarında Sedir Mobilya’yı kurarken isim arayışına giren Ethem Özakbaş, deyim yerindeyse ince eleyip sık dokumuş. Tam 90 sayfalık bir kitap okumuş. Telaffuzu kolay, meslekle ilgili ve en fazla iki heceli olması gerektiğine kanaat getirerek ‘Sedir Mobilya’da karar kılmış. “Benden sonra ‘Sedir’ adını koyanlar oldu. Normalde Ticaret Sicil’in kaydetmemesi lazım ama kaydetti. Yasal boşluklardan yararlandılar. ‘Yeni Sedir’, ‘Eski Sedir’, ‘Sedir Koltuk’, ‘Sedir Divan’ diye isimler verdiler. Kuruluşumuzdan bu yana hiç değişmeyen logomuzu ise iç mimar Doğan Somer çizdi” diye ekliyor.