Güncelleme Tarihi:
Endometriozis hastalarında en sık karşılaşılan şikayetin adetlerin çok ağrılı geçmesi olduğunu söyleyen Op. Dr. Çiğdem Karas, “Ağrının nedeni endometriozis bölgelerinden salgılanan prostoglandin adı verilen bazı özel maddelerin etkisiyle rahimde ortaya çıkan kasılmalardır. Ancak ağrının şiddeti ile hastalığın şiddeti arasında bir ilişki yoktur. Hafif derecede bir endometriozis şiddetli ağrılara neden olabileceği gibi ileri derecede bir endometriozis olgusunda çok hafif adet sancısı görülebilir hatta hiç ağrı olmayabilir. Adet sancısı dışında endometriozisde kronik kasık ağrıları ve bel ağrıları da olabilir. Genellikle adet düzensziliği çok sık görülmez ancak endometrioziste en sık görülen tipik kanama düzensizliği adet öncesi gelen kahverengi akıntılardır” dedi.
ÇOCUK SAHİBİ OLAMAMA
Endometriozis hastalarının büyük çoğunluğunun çocuk sahibi olamama nedeni ile doktora başvurduğunu söyleyen Op. Dr. Karas, “ Fakat infertilite ve endometriozis arasındaki bağlantı tam olarak anlaşılmış değildir. Henüz hafif ve orta seviyede olan çikolata kistinin kısırlığa neden olduğu kesin değildir. Ancak şiddetli endometriozis hastalığı ise, kadındaki kısırlığın bilinen bir sebebidir. Hastalık nedeniyle oluşan yapışıklıklar, anatomik bozukluklar, kadının üreme sistemindeki normal işleyişi bozup fertilizasyon sorunlarının yaşanmasına neden olur. Dokularda yapışıklık olmasa da, kistler normal ovulasyonu bozduğundan kısırlık nedeni olurlar” diye konuştu.
TIBBİ TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Hastalığını kesin tanısı meydana gelen lezyonların direkt olarak gözlenmesi ve bunlardan alınan dokuların patolojik olarak incelenmesiyle konduğunu kaydeden Op. Dr. Karas, “Hastalığın tam bir tedavisi bulunmamaktadır. Kistler için yapılan tedavilerde ağrıyı gidermek ve kadındaki üreme zorluğunu yok etmek amaçlanır. Bunu gerçekleştirmek için tıbbi ve cerrahi tedaviler kullanılır. Tıbbi tedavilerin prensibi hastalığın östrojen hormonuna bağımlı olmasına dayanır” şekline konuştu.
CERRAHİ UYGULAMALAR
Şiddetli endometriozis ve ağrı şikayeti olan kadınlarda en etkili olabilecek tedavinin cerrahi uygulamalar olduğunu ifade eden Op. Dr. Karas, sözlerini şöyle sürdürdü: “Uygulanan cerrahi girişimin laparoskopik (kapalı ameliyat) olarak yapılması, alınan sonuçlara ve hastaların konforu açısından, karın bölgesinin açılarak yapılan açık ameliyata göre daha avantajlı kabul edilmektedir. Günümüzde laparoskopi çikolata kisti tedavisinde altın standart olarak görülmektedir. Yapılan cerrahi girişimde çikolata kisti çıkarılmalı, meydana gelmiş olan yapışıklıklar açılmalı ve diğer endometriozis odaklarının yok edilmesi sağlanmalıdır. Genellikle bu şekilde tedavi edilen hastaların yüzde 50 kadarı 6 ay içinde doğal yollarla gebe kalabilir. Hem ağrının geçirilmesi, hem de kadının üreme potansiyelinin arttırılmasında etkili bir yöntemdir. Gebe kalamayan kadınlarda ise, yardımcı üreme yöntemleri uygulanabilir. Eğer tüpler açık ise aşılama denenebilir. Aşılamanın da başarısız olduğu durumlarda ise son alternatif tüp bebek uygulamasıdır.”