Güncelleme Tarihi:
İZMİR'de iş dünyasının 3 kadın temsilcisi, kadının ekonomide, siyasette ve sivil toplumdaki rolünü arttırmak için kolları sıvadı. Kadının uzlaşmacı yönüyle toplumun sorunlarını çözmede aktif rol üstlenebileceğini savunan lider kadınlar, güçbirliği yapılmasını istedi. "Kadınsız meclis yarım kalır! Kadın adayları destekle" sloganıyla yola çıkan kadınlar, milletvekili aday listelerinin 'bir kadın bir erkek' şeklinde düzenlenmesini, fermuar sisteminin uygulanmasını istedi.
Tülin Kesiktaş Eraslan, Nuriye Çelik ve Betül Elmasoğlu. Onlar çalışan, sivil toplum içinde aktif rol üstlenen ve kadınların statüsünü yükseltmek için mücadele eden kadınlar. Üç başarılı iş kadını, yaklaşan genel seçimlerde de kadınların temsil oranını arttırmak istiyor. Türkiye genelinde 5 şube ile 21 yıldır hizmet veren Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği'nin (KADER) İzmir Şube Başkanı Nuriye Çelik, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) yer alacak kadın sayısını yüzde 50 oranına yükseltmeyi hedeflediklerini söyledi. Emekli öğretmen ve idareci Çelik, özel sektörde de devlette de kadının yalnızlaştırıldığını öne sürerek şöyle konuştu:
"Bu cinsiyet sorununu her kadın yaşıyor. Kadınların nüfusa orantılı olarak siyasette temsil edilmesi lazım. Yüzde 33 kritik eşiktir. Çünkü belirli bir toplulukta bir fikri kabul ettirebilmeniz için yüzde 33 çoğunluğu sağlamanız gerekiyor. Şimdiki hedefimiz ise yüzde 50 kadın. Kadınlar toplumun yüklediği görevler nedeniyle kariyerine kısıtlı zaman ayırıyor. Çocuk bakımı, yaşlı bakımı ve ev idaresi gibi görevleri kadın üstleniyor. Eşit koşacaksak birimizin ayağına pranga takılmamalı.Siyasi parti tüzüklerinde ve kanunlarda değişiklik yapılarak cinsiyet kotası getirilmeli. Biz demokratik hakkımızı istiyoruz."
81 İLDEKİ VALİLERİN 3'Ü KADIN
Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2018 Şubat ayı verilerini paylaşan Çelik, işgücüne katılım oranının erkeklerde yüzde 72.1, kadınlarda yüzde 33.8 olduğunu ifade etti. Şirketlerde üst düzey ve orta kademe yönetici pozisyonundaki kadın oranının 2012'de yüzde 14.4 iken 2016 yılında yüzde 16.7'ye yükseldiğini dile getiren KADER Şube Başkanı Çelik, bu artışın yetersiz olduğunu söyleyerek "Derneğimiz lobi çalışmaları yürüterek kadınların örgütlenmesi, dayanışması ve eğitimi için çalışıyor. Ülkemizde 81 ilin yalnızca 3'ünde kadın vali var. Sinop, Kırklareli ve Yalova dışındaki bütün illerde valiler erkek. Kadınların her alanda daha öne çıkmasını istiyoruz. Genel seçimlerde her partiden kadın adayları destekleyeceğiz. Kadın muhtarların oranı açısından İzmir ikinci il. Bu sayıyı daha da arttırmalıyız. Mahallenin bütün sorunlarını en güzel ifade edecek kişi kadındır. Kadın duyarlıdır" dedi. Yaklaşan genel seçimler öncesinde bir çalışma yaptıklarını anlatan Nuriye Çelik, şehrin her yerindeki bilboardlara asılmak üzere 'Kadınsız meclis yarım kalır! Kadın adayları destekle' yazılı afişler hazırladıklarını ifade etti.
KOMİTESİNDE TEK KADIN OLDU
İzmir'de 1996 yılından bu yana erkek egemen bir iş olan lojistik sektöründe çalışan Betül Elmasoğlu, 2000 yılında girdiği sivil toplumda Ege Genç İş Adamları Derneği'nde tek kadın yönetim kurulu üyesi olarak seçildi. Soroptimist kulüplerinde üyelikten sekreterliğe ikinci başkanlıktan başkanlığa yükselen, İzmir Sanayici İşadamları Derneği'nde danışma kurulu üyeliğinin ardından Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) İl Kadın Girişimciler Kurulu'nda başkanlık görevine seçilen Elmasoğlu, Ege İş Kadınları Derneği'nde 3 yıl başkanlık yaptıktan sonra Batı Anadolu Sanayici İş Adamları Dernekleri Federasyonu'nda yönetim kurulu üyesi oldu. İş yaşamındaki başarılarının kendiliğinden gelmediğini söyleyen Betül Elmasoğlu, istemek ve mücadele etmek gerektiğine dikkat çekti. İzmir Ticaret Odası'nda (İTO) komitelere girmek istediğini ve lojistik sektöründe kurdukları grupta tek kadın olduğunu anlatan Betül Elmasoğlu şunları söyledi:
"İTO'da 2014-2018 döneminde,16 seneden sonra ilk kez bizim komite kazandı. Hem meclis hem komite üyeliği yaptım. Meclise ancak 2 kişi çıkabiliyordu. Komisyonda çalıştım ve meclise girmeye hak kazandım. Bu dönemde Ege Bölgesi Sanayi Odası'nda 132 kişiden 3'ü, İTO'da ise 175 kişiden 5'i kadın üye. TOBB 'nace' kodlarında yeniden düzenleme yapınca komiteleri birleştirdiler. 44 ve 45'inci komite birleşince temsil oranı düştü. Kamyoncularla, lojistikçiler bir komitede. Yaptığımız iş ,alakasız. Haliyle 2 erkek girdi, maalesef kadın giremedi. Kadının da temsil görevlerini istemesi ve savaşması lazım. Söz sahibi olmamız için kadınlar uğraşıp birbirine destek vermeli."
"PARTİLER YENİ BİRİNE YER AÇMIYOR. HELE KADINSAN HİÇ YERİN YOK"
Nüfusun yarısı kadın iken çalışma hayatında yaklaşık yüzde 30 kadın bulunduğunu belirten Elmasoğlu, kadının hep geri planda kaldığını savundu. OECD ülkeleriyle karşılaştırıldığında Türkiye'de kadının temsili konusunda çok büyük farklar olduğunu anlatan Betül Elmasoğlu, siyasete de sıcak baktığını ancak adil davranılmadığını öne sürerek "Devlet desteklemezse kadının çalışması mümkün değil. Annenin çocuğunu güvenerek bırakabileceği kreşler olması lazım. Devlet bunu güvence altına almalı. Fransa'da devlet evde çocuk bakımına yüzde 30, kreşe ise yüzde 50 destek veriyor. Kreş yardımı Türkiye'de de sosyal güvenlik kapsamına alınmalı. Çalışma hayatında olmayan kadın nasıl odalarda yada siyasette hak sahibi olsun? Ben siyaseti düşünebilirim. Çünkü rol model olup kadınları temsil etmeliyiz. Siyasi partiler yasasının değişmesi gerekir. Partiler yeni birine yer açmıyor. Hele kadınsan hiç yerin yok. Adil davranılmadığını düşündüğüm için siyasete bulaşmıyorum. Siyasi partiler yasasının değişmesi gerektiği her seçim öncesi dile getiriliyor sonra rafa kalkıyor. Hele 24 Haziran'daki seçimde kadını düşünecek halleri yok. 4 yıl daha kaybettik. TBMM'deki kadın milletvekillerini örgütleseydik belki çalışma yapılırdı" diye konuştu.
"EV İŞLERİ SORUMLULUĞU ALTINDA EZİLEN KADIN, KALIPLARI YIKMAK ZORUNDADIR"
İzmir Kadın Kuruluşları Birliği Başkanı, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği İzmir Şube Başkanı, diş hekimi ve iş kadını Tülin Kesiktaş Eraslan ise kadının siyasette ve kamu kuruluşlarında temsil edilememesinin bir demokrasi sorunu olduğunu ileri sürdü. Eraslan, "Her kademede kadınsız demokrasi normal karşılanıyor. Nüfusun yarısını oluşturan kadınların karar alma kademelerinde yer alması hem demokratik yaşamı güçlendirir hem de cinsiyete dayalı eşitsizliğin kaldırılmasına katkı sağlar. Kadınların yüzde 65'i bu tür kademelerde olmaya ilgi göstermiyor. 'Erkek güçlüdür kadını yönetir, kadın güçsüzdür yönetilendir' algısı var. Ev işleri sorumluluğu altında ezilen kadın kalıpları yıkmak zorundadır. Biz ne kadar çok iş hayatında olursak erkekler de bir süre sonra sorumlulukları üstlenir" dedi.
FERMUAR SİSTEMİ
Siyasal sistem ile özellikle parti içi demokrasi tüzüğünün değişmesi gerektiğini öne süren Tülin Kesiktaş Eraslan, milletvekili aday listelerinde erkeklerin üst sıralarda, kadınların alt sıralarda yer almaması için fermuar sisteminin olmazsa olmaz olduğunu savundu. İthal adayların kentin sorunlarından uzak kaldığını dile getiren Eraslan, şunları ifade etti:
"Kadının siyasette olmaması eğitimle ilgili bir sorun. Okur yazar olmayan hala 2 milyondan fazla kadın var. Üniversite mezunu kadın sayısı arttıkça siyasetteki kadın sayısı artıyor. 1935 yılında yapılan seçimde 395 milletvekilinin 18'i kadın iken 1999 yılında 550 milletvekili arasında kadın sayısı 22'ye yükselmiş. 2002 yılında 550 milletvekilinden 24'ü, 2007'de 50'si, 2011'de 79'u, 2015'te ise 82'si kadın. Kota yerine demokratik sistem olması gerektiği gibi işlese zaten milletvekillerinin yüzde 50'si kadın olacak. Bizler susan kadınların sesi olmak istiyoruz. İşyerlerinde, kamu kurumlarında, siyasi partilerde, meslek odalarında cinsiyet eşitliğine uyulmalı."
Kadının uzlaşmacı olduğunu, inisiyatifini doğru zamanda kullandığını ve organizasyon yeteneğine sahip olduğunu söyleyen Eraslan, kadının iş dünyasının da yumuşak, uzlaştırıcı taraf olduğunu vurguladı. Kadın temsilcinin hem ekonomiye hem toplumsal uzlaşıya katkısının fazla olduğunu dile getiren Eraslan, çocuk yetiştirdiği için toplumun gelişimini de etkilediğini anlattı. Eraslan, "Kadınlarla ilgili kararları veren, kadının kaç çocuk doğuracağını, nasıl doğum yapacağını belirleyen komisyonda 13 kişiden 12'si erkek 1'i kadın. Meclise giren kadınlar, kadın sorunlarını tartışırken partiler üstü bir tutum takınmalı. Sisteme ayak uydurup gerçek sorunları unutmamalılar" dedi.
Nevra UÇKAÇ / İZMİR, (DHA)
FOTOĞRAF