Güncelleme Tarihi:
İzmir Ekonomi Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Fizyoterapi Programı Öğretim Görevlisi Rıdvan Aktan, bel omurları ve aralarındaki disklerin standart bir dizilimi olduğunu, bu dizilimi korumak için bele aşırı yüke neden olacak hareketlerden kaçınılması gerektiğini vurguladı. Kadınlarda bel fıtığı görülme sıklığının erkeklerin neredeyse 2 katı olduğunu kaydeden Aktan, stres, yorgunluk, yukarı uzanma, yana doğru eğilme, klima rüzgarı, uzun süre ayakta kalma nedeniyle rahatsızlığın ortaya çıkabildiğini söyledi. Bel fıtığı görülme sıklığının tüm toplumlarda yüzde 60, bu oranın kadınlarda yüzde 75, erkeklerde ise yüzde 45 olduğunu ifade eden Aktan, “Bel çevresindeki kasları güçlendirecek egzersizler yapılmasında fayda var. Bel fıtığına yakalanma riskini en aza indirmek için ortopedik, bel boşluklarını dolduran yatakların tercih edilmesi yararlı olur. Gerekmedikçe ağır yük kaldırmamalıdır. Yerden alınacak eşyalarda belden eğilmek yerine dizi kırarak omurlara yüklenen yükün daha düzgün dağılmasına dikkat edilmeli" dedi. Bel fıtığı olan hastaların kesinlikle klinik bilgisi olmayan kişilerden yardım almaması gerektiğine dikkat çeken Aktan, şu önerilerde bulundu:
“Bilinçsizce yapılan bel çektirme, sırt çiğnetme, kupa çektirme gibi alternatif yöntemlerden uzak durmalıdır. Belki hasta kısa süreliğine rahatlamış hissedilebilir fakat bu tür bilinçsizce yapılan yöntemler kişiye felç olabilecek kadar ciddi zararlar verebilir. Çalışırken oturulan sandalyenin beli tam desteklediğinden emin olunmalı. Uzun süre oturarak çalışan bireyler mutlaka saat başı gevşeme egzersizleri yapmalıdır."
Aktan, bel fıtığı yaşayanların büyük kısmının fizik tedavi ile sıkıntılarından önemli ölçüde kurtulabildiğini, fizyoterapistin her hastaya özel değerlendirme sonucu uyguladığı egzersiz programı olması gerektiğini ifade etti.