Güncelleme Tarihi:
Destek Yayınları’ndan çıkan yeni kitabında insanın aslında kusurlarıyla bir bütün olduğuna vurgu yapan Bozkurt, özgünlükler ve otantikliğin de çoğu zaman kusur olarak adlandırıldığını söyledi. “Güzel olan aslında kusursuz olan değil, özgün olandır” diyen Melis Bozkurt, “Size kusur diye dayatılan da aslında kusur değildir. Özgünlüklerinizin, sizi siz yapan parmak izlerinizin birer kusur olduğuna ikna edilmişsinizdir sadece. Güzel olan, kusursuz olan değildir, özgün olandır. Kusurlarını karakteristik bir güce dönüştürebilendir. Kusur olarak gördüğümüz şey her ne olursa olsun bunu yapıcı ve yaratıcı bir çözümle özgünlüğümüz haline getirebiliriz. Unutmayın ki kusur tamir edilmesi gereken şey değildir, doğru değerlendirilmesi gereken şeydir. Çünkü kusur imzadır. Kusur özgünlüktür, otantikliktir” ifadelerini kullandı.
KUSUR BİR İMZADIR
İnsanın yaptığı her şeyde olduğu gibi kusurun da bir imza olduğuna inandığını dile getiren Bozkurt, şöyle devam etti: “İmza nedir? Kişinin herhangi bir belgeye ya da bir yapıta kanun önünde kendine ait olduğunu tasdik etmek için sadece ona özgü bir yazı-çizi ile işaretlemesi işleminde kullandığı yazı-çizi-şekildir ve o kişiye özeldir. Bir başkası kullanamaz, taklit edemez. Kusur da tanrının yapıtına attığı bir çeşit imzadır bana göre. Hepimizde bir şekilde var, çünkü kusursuzluk sadece tanrıya özgü bir özellik. Tanrı bizi kendinden bir parçayla yaratırken ufacık bir fark katmış yapıtına, işte o fark kusur. Bir tür hediye, başkasına benzememe nedenimiz.”