Güncelleme Tarihi:
Taylan YILDIRIM - Tufan HAMARAT/İZMİR, (DHA)- İZMİR'de HDP'nin düzenlediği nevruz kutlaması, Alsancak Gündoğdu Meydanı'nda yapıldı. Polisin geniş güvenlik önlemi aldığı kutlamalarda, tertip komitesi üyeleri, alandakileri sık sık, belirlenen sloganlar haricinde slogan atılmaması, 'PKK' ve 'Abdullah Öcalan' isimlerinin kullanılmaması için sık sık uyardı. HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü yaptığı konuşmada referandumda 'hayır' oyu için destek istedi.
İzmir'deki nevruz kutlamaları Alsancak Gündoğdu Meydanı'nda yapıldı. Meydanın bulunduğu sokakları trafiğe kapatan polis, alana gelenleri kontrol noktalarındaki aramalardan sonra içeriye aldı. Kutlamaya gelenlerin belirlenen pankartlardan başkasını içeriye almalarına polis izin vermedi, el koydu. Ayrıca yaklaşık 1500 polis de meydanın çevresinde ve belirlenene noktalarda sıkı önlem aldı, kuş uçurtmadı. Drone'la da kontroller yapıldı. Ayrıca Sahil Güvenlik Bölge Komutanlığı'na bağlı botlarla denizde önlem aldı. Polis helikopteri de havadan denetimlere katıldı. Alandakiler, PKK ve Abdullah Öcalan lehine slogan attıkları zaman kürsüdeki komitesi üyeleri sık sık uyardı.
NEVRUZ ATEŞİ YAKILDI
İzmir'deki nevruz kutlaması, HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ve parti yöneticilerinin, meydandaki ateşi yakmasıyla başladı. Halen tutuklu bulunan HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ'ın mesajlarını, HDP İzmir il eş başkanları Mahfuz Güleryüz ile Gülay Bilici okudu. 'Barış anneleri' adına Perihan Kortağ ve 2015 Kasım seçimlerinde İzmir'den milletvekili adayı olan Mülkiye Birtane'nin Kürtçe yaptığı konuşmadan sonra sanatçı İlkay Akkaya, sahne aldı. İlkay Akkaya, söylediği şarkılarla alandakileri coşturdu.
Halkların Demokratik Kongresi eş sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit'in ardından ise İzmir Milletvekili Kürkçü, konuşma yaptı. Nevruzun Türkiye'nin bütün halkları için tarihi önemde olduğunu söyleyen Ertuğrul Kürkçü, şöyle konuştu:
"Türkiye halkları bir kere daha özgürlüğe, barışa, adalete eşitliğe uyandı. 16 Nisan'da Türkiye'ye faşizmden önceki son çıkışı göstermek içini buradayız. Otoriterlikle karşı karşıyayız. Bir diktatörlük ile karşı karşıyayız. Bu zumlu kabul etmemiz değil onu kutsamamız isteniyor. Bunu kabul edebilir miyiz? Türkiye'nin hiçbiri demokrat emekçi, işçi, kadın genç bunu gönüllü olarak benimseyemez. Her şeyimizi kaybedebiliriz. Özgürlüğümüzü, birikimlerimizi kaybedebiliriz. Ama asla onurumuzu kaybetmeye razı olamayız. 17 Nisan'da yeni bir demokratlaşmanın yeniden açabiliriz. İki yıldı Türkiye halkları kürtlere aleviler, her yer herkes 15 Temmuz'dan beri ağır zulüm altında inliyor. Zulümün en büyüğünü kürtler yaşadı. Kürtler bu nevruzda özgürlük eşitlik için buradayız dediler. Tayyip Erdoğan'ın ve ortaklarının referandumu kaybedecekleri çoktan belli oldu. Türkiye halkları hayır demekte kararlılar. 20 gün var bizim sandıklara sükunet içinde halkları taşımamız gerekir. Tarihin gidişi halkların kendi kendini yönetmesi özgürlüğün üzerindedir. Bunu yaparsak Türkiye çağdaş uygarlık denen seviyeye yaklaşır. Yönetenler, Türkiye'yi zulüm diyarına sürüklemek istiyorlar."
FOTOĞRAFLI