İzmir'deki Gezi Parkı odaklı eylemlerle ilgili dava

İZMİR (AA) - İzmir'de Gezi Parkı odaklı eylemlerde, "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet ettikleri, kamu malına zarar verdikleri, memura mukavemette bulundukları ve görevli memura görevini yaptırmamak için zincirleme şekilde direndikleri" iddiasıyla 94 sanık hakkında açılan davanın görülmesine devam edildi.

24. Asliye Ceza Mahkemesi salonunun yetersizliği nedeniyle duruşma, İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda yapıldı. Duruşmaya bazı sanık ve avukatları ile müşteki emniyet görevlileri katıldı.

- "Annemle kavga ettim eyleme katıldım"

Sanıklardan Mahmud Faruk D, olay günü eylemden haberi olmadığını, o gün annesiyle yaşadığı tartışma nedeniyle protesto gösterisine katılmaya karar verdiğini söyledi.

Mahmud Faruk D, "Annemle kavga etmiştim. Gencim moralim bozuldu. Alsancak'a doğru gittim. Orada eylem yapan ve slogan atan grubu gördüm. Slogan atıyorlardı ve bu bana eğlenceli geldi. Daha sonra grubun arasına girdim. Polise taş atan şahısları gördüm ama ben kimseye bir şey atmadım" dedi.

Hakim Süleyman Demirel'in, "Annenle tartışmasaydın, eyleme katılmayacak mıydın? sorusuna Faruk D, "Anneme kızmasaydım, eyleme katılmayacaktım" şeklinde cevap verdi.

- Müşteki polislerin anlatımları

Duruşmaya katılan müşteki emniyet mensupları, olaylar esnasında kendilerine atılan taş, şişe, sopa gibi maddelerden yaralandıklarını ifade ederek, şikayetçi olduklarını beyan etti.

Müştekilerden İzmir Emniyet Müdür Yardımcısı Doğu Ateş, olaylar nedeniyle sağ elinden yaralandığını, uzun süre tedavi gördüğünden elini kullanamadığını belirterek, kendisinin yaralanmasına sebep olan sanıklardan şikayetçi olduğunu ifade etti.

Önceden böyle bir olayın olacağından haberlerini olmadığını vurgulayan Ateş, "Olay günü karşımızda organize hareket eden bir grup vardı. Arkadaşlarımızdan ciddi şekilde yaralanıp, hastaneye kaldırılanlar oldu. Olaylar olur olmaz, olay yerine giden amirlerden biriyim. Aralarında bazı siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin olduğu gruplara, sivil polisler olayların provoke edilmemesi için uyarılarda bulundu, onları ikna etmek için uzun süre uğraştı. Gruplar, gece Kıbrıs Şehitleri Caddesinde toplandı. Alkollü şahıs çok fazlaydı. Saat 04.00 sıralarında grup yollara barikat kurdu. İkazlarımıza rağmen grup barikatı açmadı. Bu esnada grubu dağıtmak için TOMA'larla müdahalede bulunduk. Grupta polise taş, soda şişesi fırlatan ve elinde beyzbol sopası olan şahıslar vardı. Sabah olduğunda herşey sütliman olmadı. Olaylar 3-4 gün sürdü" şeklinde ifade verdi.

Ateş, bazı sanıkların avukatı Ahmet Sinan Sürücü'nün "Binalardan sizin üzerinize herhangi madde atıldı mı? sorusunu "Polis telsizlerinden yapılan anonslarda bazı binalardan saksı ve mutfak tüpü atıldığını duydum ancak binalardan şahsıma doğrudan bir madde atılmadı" diye yanıtladı.

Ateş, avukat Sürücü'nün herhangi bir göstericinin polis tarafından yaralandığını görüp görmediği yönündeki sorusuna ise "TOMA'dan sıkılan sudan dolayı göstericinin birinin yerler ıslak olduğu için yere düştü, 112 Acil Servis'i arayarak bilgi verdik. Daha sonra bu göstericinin kalça kemiğinin kırıldığını duydum ancak polisin göstericiyi doğrudan yaraladığı bir olayı gözlerimle görmedim" diye cevap verdi.

Hakim Demirel, eksik belgelerin tamamlanması ve ifadesi alınmayan sanıkların "zorla" getirilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

- Dava

İstanbul'daki Gezi Parkı eylemlerine destek vermek amacıyla İzmir'de 1 Haziran 2013'te düzenlenen eylemde, polisin ikazlarına uymadıkları belirlenen 94 kişi gözaltına alınmış, adliyeye sevk edilen şüpheliler tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.

Cumhuriyet Savcısı Cevdet Aydemir'in hazırladığı iddianamede, polisin grubun dağılması için anons yaptığı, yüzleri maskeli kişilerin yollara barikat kurarak polise taş ve sopalarla saldırdıkları, partiye ait binaya saldırmalarının ardından gruba müdahale edildiği belirtilmişti.

İddianamede ayrıca, sanıkların birçok kamu malına zarar verdikleri, güvenlik güçlerine direndikleri ve olaylar sırasında bazı polislerin yaralanmasına neden oldukları öne sürülmüş, haklarında 2 ila 6 yıl hapis talebiyle dava açılmıştı.