Güncelleme Tarihi:
İZMİR (AA) - ÖMER SÜT - Mahkemelerin iş yükünün azaltılması için başlatılan uygulama kapsamında İzmir Adliyesinde kurulan Uzlaştırma Bürosu, ele aldığı dosyaların yaklaşık yüzde 82'sini sonuca bağlayarak yaklaşık 33 bin kişiyi uzlaştırdı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcıvekili Feyzi Öztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre basit tehdit, basit veya taksirle yaralama, hakaret, konut dokunulmazlığının ihlali, kişilerin huzurunu bozma, bilgi, belgelerin deşifre edilmesi, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması gibi konularda vatandaşların uzlaştırma bürosuna başvurabildiğini belirtti.
Çoğu vatandaşın suç duyurusu için adliyeye geldiğinde uzlaşmadan haberdar olduğunu anlatan Öztürk, hukuk eğitimi görmüş uzlaştırıcıların bu aşamada devreye girerek konu davaya yansımadan tarafları uzlaştırmaya çalıştığını ifade etti.
İzmir'de 328 uzlaştırıcının hukuk dilinden sıyrılarak, iki tarafın ortak bir tanıdığı gibi samimi bir yaklaşımla tarafların arasını bulmaya çalıştığını dile getiren Öztürk, taraflarla ayrı ayrı ve birlikte yapılan görüşmelerde orta yolu bulmaya çalıştıklarını bildirdi.
Öztürk, şöyle konuştu:
"Şüpheli ya da mağdurla konuştuğumuzda hukuk dilini kullanmıyoruz. Savcı ya da hukukçu kimliğimizden sıyrılarak bazen arkadaş, bazen komşu, bazen de kardeş gibi konuşuyoruz. Doğal davranıyoruz. Kısacası insana dokunacak davranışlar sergiliyoruz. Uzlaşma için bize gelenler savcıyla muhatap olduğunu hissetmiyor ya da adliyede olduğunu unutuyor. İnsanları mahkeme koridorlarında aylarca mahkum etmeden gönlümüzle çözüm bulmaya çalışıyoruz. Böyle davrandığımız için bize gelen 100 kişiden 95'i uzlaşmak için sisteme dahil olmak istiyor. Bu toplumun uzlaşmaya gerçekten ihtiyacı var. Biz de bunu biliyor, buna inanıyoruz."
Başsavcıvekili Öztürk, Uzlaştırma Bürosu'nun hem ele aldığı dosya sayısı hem de uzlaşıyla sonuçlandırma oranının arttığına dikkati çekti.
Büronun faaliyete geçtiği 2007 yılından bu yana 11 bin 51 dosyayı uzlaşma ile sonuçlandırdığına, uzlaşma oranının yüzde 82 seviyesinde olduğuna işaret eden Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Büroya gelen dosya sayısı 2009 yılında 250 iken bu rakam 2015'te 7 bin 411'e ulaşmış. Geçen yıl uzlaşma oranı yüzde 88'e kadar yükseldi. Vatandaşların, büromuzdan haberdar olmasıyla bize gelen dosyalarda büyük bir artış olduğunu ve bu dosyaların çoğunluğunda da uzlaşıya gidildiğini görüyoruz. Şu ana kadar Uzlaştırma Bürosu'nda yaklaşık 11 bin dosyada uzlaştırma sağladık. Bazı dosyalarda 2, bazı dosyalarda ise 5 kişi taraf oluyor. Ancak her dosyada ortalama 3 kişinin taraf olduğunu varsayarsak şimdiye kadar 33 bin kişiyi uzlaştırmışız. Bu rakam bizim için yeterli değil tabii ki. Ayrıca tarafların birbirinden özür dilemesiyle kapanan dosya sayısının fazlalığı ise İzmirlilerin uzlaşıya ne kadar yatkın olduğunu gösteriyor"
- "Örnek vererek uzlaştırıyoruz"
Uzlaştırıcı olarak görev yapan savcı Nazan Pekcan, insanların genelde olayın sıcaklığı geçtikten sonra uzlaşmaya daha yatkın olduğunu, tarafların empati kurarak birbirini anlamasının uzlaşmayı hızlandırdığını ifade etti.
Vatandaşlara örnekler vererek uzlaştırmaya, ikna etmeye çalıştıklarını söyleyen Pekcan, şöyle konuştu:
"Örneğin bir kaza geçirdiniz ve yaralandınız. Sanık da bilirkişi raporuna göre kusurlu. O zaman 'haklarınız var, bunları size anlatalım' diyoruz. Ona sunduğumuz çözüm yollarından birincisi kendisinden özür dilenmesi, ikincisi maddi ve manevi tazminat isteme, üçüncüsü hayır kurumlarına yapılacak bağışla anlaşma, dördüncüsü ise kendi çözümünü kendisinin üretmesi.
Karşı tarafa akülü engelli arabası aldırabilirsiniz, kapınızın önünde lokma döktürebilirsiniz, sokağınızı süpürtebilirsiniz, tatmin olmazsanız tazminat isteyebilirsiniz. Mağdur, tazminat isterken, 'sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet verecek şekilde çok yüksek rakamlar olmaması gerekir' diyoruz. Yani geldiğimiz uzlaşı noktasında mağdurun gönlünden geçen istekleri, şüpheli de gönülden yapıyor. Hatta bazı dosyalarda daha da fazlasını yaptığına şahit olduk. Şüpheli ise hakkında dava açılmayacak olması nedeniyle uzlaşmayı istiyor."
Meslek hayatının en mutlu yıllarını Uzlaştırma Bürosu'nda geçirdiğini ifade eden Pekcan, her uzlaşmayla biten olayda barışı sağlama duygusunun kendisini mutlu ettiğini dile getirdi.
Uzlaştırıcılardan savcı Nihal Fındık, uzlaştırma sayesinde birçok hayır kurumuna fayda sağlandığına işaret ederken savcı Süleyman Sinan Erdem ise uzlaşmanın hukuk ve tazminat davalarının önünü kapattığını, hem mahkemelerin üzerindeki iş yükünü kaldırdıklarını hem de uzlaşanların el sıkıştığını görmenin keyfini yaşadıklarını kaydetti.