Güncelleme Tarihi:
Mehmet CANDAN / İZMİR, (DHA)- İSTANBUL'da 2017 yılbaşı gecesi 39 kişinin yaşamını yitirdiği, 65 kişinin yaralandığı Reina katliamını gerçekleştiren Abdulkadir Masharipov ile Konya'daki hücre evinde birlikte kaldıkları belirlenen ve İzmir'de düzenlenen operasyonda yakalanan 1'i tutuksuz 22 DEAŞ üyesinin yargılanmasına başlandı. Sanıklar üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek Türkiye'ye daha iyi şartlarda yaşamak için geldiklerini öne sürdü. Mahkeme heyeti 10 kadın sanığın tahliyesine karar verdi.
İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ve İstihbarat Şubesi ekipleri, İstanbul'da 2017 yılbaşı gecesi 39 kişinin öldüğü saldırının ardından 4 Ocak'ta Bornova ve Buca İlçelerinde operasyon düzenledi. Operasyon kapsamında DEAŞ üyesi olduğu öne sürülen 22 kişi gözaltına alındı. Zanlıların kaldıkları evlerde yapılan aramalarda çoğunluğunun sahte olduğu değerlendirilen farklı ülkelere ait 41 pasaport, 12 cep telefonu, tablet, 2 palaska, 2 kütüklük, bel aparatı, GPS cihazı, keskin nişancı tüfeği dürbünü, gece görüş dürbünü, operasyonel fener, yabancılara mahsus 15 sahte geçici kimlik belgesi ele geçirildi. Operasyonda gözaltına alınan zanlıların terör saldırısını gerçekleştiren Abdulkadir Masharipov ile Konya'daki hücre evinde birlikte kaldıkları, DEAŞ terör örgütünün Suriye'deki yöneticilerinin talimatlandırdığı İstanbul'daki örgüt üyelerinin yönlendirmesiyle İzmir'de hücre evi yapılanmasına gittiği bilgisi edinildi. Emniyetteki sorguları tamamlanan 11'i kadın 22 şüpheli adliyeye sevk edildi. İzmir'de özellikle turistik bölgelerde eylem yapmayı planladıkları iddia edilen 21 şüpheli tutuklanırken, 1'i tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
SANIKLAR SAVUNMALARINI YAPTI
Sanıklar hakkında 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' ve 'Resmi belgede sahtecilik' suçlarından İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Davanın bugün görülen duruşmasına tutuklu sanıklar ve avukatları katıldı. İlk olarak savunmasını yapan Ali Askhab Shaıkhulaev suçlamaları kabul etmediğini belirterek, "Benim DEAŞ terör örgütüyle bağlantım yok. Çeçenistan kökenli Rusya vatandaşıyım. Ağustos 2016'da daha iyi şartlarda yaşamak için ve ticaretle uğraştığımdan Türkiye'ye geldim. Yaklaşık 6 ay kadar İstanbul'da kaldım. Daha sonra önce Konya'ya sonra da İzmir'e gittim. Çocuğumun hastalığı nedeniyle Konya'ya gittim. Orada daha iyi doktor ve şartların olduğunu söylediler. İnternet üzerinden kiralık ev bulunca İzmir'e geldim. Evdeki dürbün ve askeri malzemeleri ilgim yok" dedi. Operasyonda evde bulunan keskin nişancı silahı dürbünü ve suikastlarda kullanılan rüzgar ölçüm cihazının sorulduğu Ali Askhab Shaıkhulaev, malzemeleri evde hiç görmediğini öne sürdü. Ali Askhab Shaıkhulaev operasyonda ele geçirilen bilgisayarın da DEAŞ ve saldırıyı gerçekleştiren Abdulkadir Masharipov ile ilgili delillerin bulunmasıyla ilgili olarak, "Haberleri telefondan takip ediyordum. Belki görüntü indirmiş olabilirim" diye yanıt verdi.
Çocuğunun tedavisi için Türkiye'ye geldiğini söyleyen sanıklardan Abdullah Mengibay ise "Terör örgütüyle bağlantım yoktur. Çocuğumun hastalığının tedavisi ve daha iyi şartlarda yaşamak için Türkiye'ye geldim. İnşaatlarda çalışıp tedavi için para topladım" dedi. Operasyon sırasında üzerinden sahte kimlik çıkan sanıklardan Murat Ali Salimzade, kimliği aldığı kişinin Türkiye'de bu kimliklerin kullanıldığını söylediği için aldığını iddia ederek, "Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Daha iyi şartlarda yaşamak için Türkiye'ye geldim. İstanbul'da bu kimlikleri verenler bize Suriyelilere bu kimliklerin verildiğini ve sorun yaşamayacağımızı söyledi" diye konuştu.
"TEMİZLİK YAPTIM AMA GÖRMEDİM"
Operasyondan önce evde temizlik yapmasına rağmen evde bulunan askeri malzemeleri hiç görmediğini öne süren sanık Patimat Khabibova, "Polis gelmeden önce evde temizlik yaptım. Malzemeleri hiç görmedim. Tahliyemi istiyorum, mümkün değilse beni sınır dışı edin" dedi.
Hücre evinde sahte kimlikle yakalanan sanıklardan Aminat Gasanova da kimliği eşinin verdiğini belirterek, "Eşimle birlikte Türkiye'ye geldik. Evdeki askeri malzemelerden bilgim yok, hiç görmedim" dedi. Hasta olan torununa bakmak için Türkiye'ye geldiğini öne süren Khairat Atakova ise, "Torunum hastadır, ona bakmak amacıyla geldim. Evdeki askeri malzemeleri poliste görünce şoke oldum" dedi.
İstanbul'a ticaret yapmak amacıyla geldiğini söyleyen sanık Abdullah İakhıalov da "Terör örgütleriyle bağlantım yoktur. 1,5 yıldır İstanbul'da yaşıyorum ve ticaretle uğraşıyorum. Konya'da ev kiraladık. İki aile kiralayınca ucuz olacağını söyledikleri için diğer aileyle kiraladık. Evida Osman Nurtai'den kiraladık. Vizemiz bittiği için 700 dolar gerekliydi. Para olmadığı için geçici ikamet belgesi aldık. Sahte olduğunu bilmiyordum" diye konuştu.
'TÜRKLERE YAPILAN İŞKENCEDEN KAÇTIK'
Tutuksuz sanık 15 yaşındaki A.A. ise operasyonda ele geçirilen tabletinde bulunan DEAŞ terör örgütüne yönelik görüntüler için, merak ettiği için baktığını söyledi. Uygur Türk'ü olduğunu ve ülkesinde Türklere yönelik işkence ve katliam yapıldığını için Türkiye'ye geldiğini söyleyen A.A. , Çin vatandaşıyım. Orada Uygur Türklerine işkence yapılıyor, zulüm yapılıyor. Annem ve ben işkenceden kurtulmak için buraya geldik. DEAŞ terör örgütüyle bağlantım yoktur. Buraya geldiğimizde Uygur Türkü ailelerin olduğu söylendi. O yüzden birkaç aileyle aynı evde kaldık. Bizim ülkemizde internet yasaktı. Hiçbir şeyden haber alamıyorduk. Türkiye'ye geldikten sonra internetten merak ettiğim için DEAŞ haberlerine baktım. Neden suçlandığımı dahi bilmiyorum" dedi.
Duruşma savcısı mütalaasında sanıklardan Aminat Gasanova, Amina Asimu, Büşra Şerkavi, Khairat Atakova, Mira Zhamukametova, Patimat Khabıbova, Risalet Abdulcabbarov, Şeyma Miterfi, Zuhru Mengibay, Shahnoza Abdurahimoava, Zhanar Besbayeva'nın yurtdışı yasağı konularak tahliye edilmelerini diğer sanıkların ise tutukluluk hallerinin devamını talep etti.
Mahkeme heyeti, karar için verilen aranın ardından sanıklardan Aminat Gasanova, Amina Asimu, Büşra Şerkavi, Khairat Atakova, Mira Zhamukametova, Patimat Khabıbova, Risalet Abdulcabbarov, Şeyma Miterfi, Zuhru Mengibay ve Shahnoza Abdurahimoava'yı yurtdışı yasağı konularak tahliye etti. Diğer 11 sanığın ise tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Tutuksuz sanık A.A.'nın ise Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edilerek hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılamadığının belirlenmesi için heyet raporu istenmesine karar vererek duruşmayı erteledi
FOTOĞRAFLI