Güncelleme Tarihi:
İzmir 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmada, tanık olarak dinlenen İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, sanıklar Ahmet Küçükbay, Abdullah Kavuk, Şeref Sipahi ve Metehan Kavuk'un FETÖ/PDY ile bağlantıları olup olmadığı konusunda bir bilgisinin olmadığını söyledi. Tanıklardan esnaf Bekir Gençer ise "Cemaatin mütevelli heyetindeki sohbetlerde Abdullah Kavuk ve Ahmet Küçükbay 'cemaatin büyük abileri' olarak bizlere tanıtılırdı. Cemaatte 'abi' ve 'büyük abiler' vardı. Himmeti daha çok verene 'büyük abi' denirdi. Cemaatin büyüklüğünü ifade etmek için mütevelli heyeti cemaati tanıtırken bizlere, 'Bunlar bizim esnaf abilerimiz' denilirdi" dedi.
Tanık işadamı Murat Balta da "Ahmet Küçükbay'ın hayır işleri için yapılan sohbete katıldığını gördüm. Ahmet Küçükbay'ın fabrikasındaki sohbete katıldım. Hayır işi için, Allah rızası için, din iman için para toplanıyordu. Ben Yamanlar Koleji'nde Abdullah Bey ile Ahmet bey ile kesinlikle bir toplantıya katılmadım. Abdullah Bey'le de Çiğli Organize Sanayi Bölgesi'ndeki sosyal tesislerde ekonominin konuşulduğu işadamları toplantısına katıldım" diye konuştu.
Tanıklardan Ukbe Akdoğan, "Abdullah Kavuk ile Ahmet Küçükbay'ın FETÖ'nün amaçları doğrultusunda bir ilişkilerinin olduğunu biliyorum. Abdullah Kavuk ile Ahmet Küçükbay'ın cemaate yakın işadamları ile toplantılarda bulunduklarını biliyorum" dedi.
Tanıklık yapan mali müşavir Yılmaz Serdaroğlu da şunları söyledi:
"Ben İzmir'de mali müşavirlik yapıyorum. Abdullah Kavuk ile Ahmet Küçükbay'ın cemaate yakın kişiler olduklarını, hizmete yakın kişiler olduklarını ve cemaate maddi destek sağladıklarını biliyorum. Cemaat toplantılarına dönem dönem katıldım. Yusuf Pekmezci'nin (FETÖ'den aranıyor) ağzından Ahmet Küçükbay ve Abdullah Kavuk'un cemaate yakın olduklarını ve maddi kaynak sağladıklarını duydum. Kanal 35'in kuruluşundaki paraların aslında cemaatten geldiğini Ahmet Küçükbay'ın mali müşaviri ve kanalın kurucu ortağı, meslektaşım Nazmi Kalyoncu'dan duydum. Halil Mezit de, cuma sohbetlerinde Kanal 35'in kuruluşunun parasının cemaatten geldiğini söylerdi."
Abdullah Kavuk'u çalıştığı hastaneden tanıdığını belirten Ümit Özyıldırım da ifadesinde, şunları söyledi:
"Şifa Hastanesi'ne gelip gidiyordu. Ahmet Küçükbay ve Abdullah Kavuk hastanenin mütevelli heyetindeydi. Hastane yöneticileri onlara saygı ve hürmet göstermemizi isterlerdi. Zafer Dokan'ın (yöneticilerden), 'Bunlar bizim ağabeylerimiz. Şifa'nın kurucularındandır' dediğini bizzat duydum. Geldiklerinde herkes saygıda kusur etmezdi. Ben de önümü iliklerdim."
Tanık olarak dinlenen Jale Söz de "AK Parti Bornova eski İlçe Başkanı Hüseyin Özkan daha önce yanımda mühendislik şirketinde çalışıyordu. Bir süre sonra yanımdan ayrıldı ve siyasete atıldı. Bir gün yanına gittim ve 'Oğlum sen çalışmıyorsun bütün gün partidesin. Nasıl geçiniyorsun' diye sordum. Bana, 'Benim eşim Kavuklardan maaş alıyor, öyle geçiniyorum' dedi. Nasıl olur dedim? 'Devlet millet meselesi' diye yanıt verdi" dedi.
Duruşmaya öğleden sonra devamedilecek.