İzmir'de FETÖ/PDY'nin darbe girişimini ilişkin davaya devam edildi

Davut CAN/İZMİR, (DHA) - İZMİR'in Aliağa ilçesinde, FETÖ/PDY'nin darbe girişimine ilişkin 279 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.
İzmir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nin mahkeme salonuna dönüştürülen Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda görülen FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin 279 kişinin yargılandığı davaya devam edildi. Duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz bazı sanıklar ile sanık yakınları ve avukatları katıldı.
Darbe girişimi sırasında TCSG Umut Gemisi'nin ikinci komutanı olan tanık Binbaşı Umut Yavaş,  personelin görev yerlerine çağrılması sonrasında gemiye geçtiğini, tutuklu sanıklardan eski kurmay yarbay Bayram Zafer Yandık'ın yanına gittiğini ve televizyonda olayları gördüğünü söyledi. Seyre çıkma emri verildikten sonra, köprü üzerinde görevi biten tutuklu sanıklar, üsteğmenler Hüseyin Sinan ile Celal Karakaş'ı gördüğünü, onların da seyre gelmek istediklerini belirten Yavaş şunları söyledi:
"Hüseyin Sinan ve Celal Karakaş tanıdığımız, bildiğimiz insanlar, şüphe oluşmamıştı. İkisinin de amiri olarak görev yaptım. 00.38 itibarıyla gemiye mesaj geldi, 'Deniz hudutları kapanmıştır, hiçbir gemi limandan çıkarılmayacak, mukavemet gösterenler Sahil Güvenlik Komutanlığı'na bildirilsin' şeklinde. 01.01'de sıkıyönetim konulu mesaj geldi. Bu mesaj komutana arz edildi. Gelişmeleri televizyonda takip etmeye başladık. Komutan çağırdı, 'Ne yapmamız gerekir?' diye görüşümü sordu. 'Aksaz'a dönmemiz gerekir.' dedim. O da bana 'Aksaz Limanı'na gelen sıkıyönetim emrinde Aksaz Deniz Üs Komutanı Tuğamiral Namık Alper Muğla sıkıyönetim komutanı olarak atanmış. Aksaz'a dönülmesi durumunda gemiye taarruz olabilir. İzmir'e de gitmek istemiyorum. Yerleşim yerlerinden uzak bir yerlerde bekleyeceğim.' dedi. Gemi Didim taraflarındaydı." 
Binbaşı Yavaş, 16 Temmuz sabahı limana geldiklerini ve Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndan kendilerindeki bütün kayıtların emniyete alınması yönünde emir geldiğini söyledi. Hüseyin Sinan'a olayı sorduğunu kaydeden Yavaş, Sinan'ın da televizyondaki kargaşayı görüp telaşa kapıldıklarını ve Marmaris Grup Komutanlığı'ndan sonra gemiye geldiklerini söylediğini belirtti. Yavaş, "Bayram Zafer Yandık'ın Aksaz Limanı'na gitmek istememesinin sebebinin geminin bekası olduğunu söylemesi üzerine ben şüphe duymadım" dedi.
Tanık ifadesinden sonra söz alan eski TCSG Umut Komutanı Kurmay Yarbay Bayram Zafer Yandık, "Sadece doğru tarafta bulunmayı düşündüm. Hiçbir şey gizlemek durumunda değildim, her şeyi açıkça ifade ettim" diye konuştu.
Tanıklardan Muhammet Ali Kandemir de, darbe girişimi sırasında Mersin'de TCSG Yaşam gemisinin komutanı olarak görev yaptığını, toplanma emrinin gelmesinin ardından gemiye gittiğini belirtti.
Olayları gemideki televizyondan öğrendiğini, sonrasında geminin emniyetini sağlama yönünde tedbirler aldığını belirten Kandemir, "Bayram Zafer Yandık ile telefonda görüştüm, ne olup bittiğini anlamaya yönelik. Seyre çıkacağını söyledi. 'Seyre çıkmıyorum' dedim. Seyirden dönerken tekrar telefonda konuştuk. 'Emri veren kişiyi almışlar' gibi bir şey söyledi" dedi.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Kandemir'e, "Kendisine seyre çıkma emri veren kişi için mi alındı dedi?" diye sordu. Kandemir, "Evet, ses tonu kötüydü, üzüntülüydü" diye cevap verdi. Yandık ise görüşmeyi hatırlamadığını dile getirdi.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmederek duruşmayı erteledi.