Güncelleme Tarihi:
HAKİME OKUL DERSHANE SORUSU
İzmir'de, darbe girişimiyle ilgili tutuklanan 24 savcı ve hakim arasında yer alan, kapatılan TMK 10. maddesi ile görevli mahkemeler kaldırılmadan önce 'Gizli bilgi ve belge bulundurma' davasına bakan, Torbalı 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Atilla Rahman'ın alınan ifadesine ulaşıldı.
Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcıları tarafından avukatları Tuğrul Gündüz ve Mehmet Şener Özterzi'nin yanında ifadesi alınan Atilla Rahman'a savcının, "Üniversiteye hazırlık sırasında dershaneye gittin mi? Eğitimin sırasında kiminle kaldın? Çocukların hangi okulda eğitim gördü? Çocuklarınız eğitimleri sırasında nerede kaldı? Geçmişte cemaate ait evlerde veya yurtlarda kaldınız mı? Cemaate ait evlerde veya yurtlarda sohbet adı altında yapılan görüşmelere katıldınız mı? Bu grup tarafından organize edilen yurt içi veya yurt dışı gezilere katıldınız mı? Eşiniz eğitimi sırasında hangi okullarda okudu? Eşiniz ve kardeşleriniz cemaate ait herhangi bir ev veya yurtta kaldı mı? Dershanelere gitti mi? Geçmişti veya halen herhangi bir gazete, dergi, yayın aboneliğiniz oldu mu? Olduysa hangi yayınlar? Bankada paranız var mı? Varsa hangi banka? Geçmişte işlem yaptığınız banka ve finans kurumları hangileridir? Üniversite bittikten sonra meslek sınavlarına hazırlık sırasında herhangi bir dershaneye gittiniz mi? Herhangi bir eğitim programına katıldınız mı? İsimleri nedir? Geçmişte herhangi bir askeri lisede okudunuz mu? Hakimlik eğitimi sırasında Hakim Eğitim Merkezi'nde veya Adayet Akademisi'nde sınıf temsilciliği, albüm kurulu üyeliği yaptınız mı? Hangi tarihlerde, hangi yerlerde, hangi unvanlarla görev yaptınız? Unvanlı görevlere atanırken talebiniz var mıydı, res'en miydi? HSYK'dan teftiş hal kağıtlarınızı istediniz mi? İstediyseniz notlarınız nasıl? Teftişe gelen müfetişler kimlerdi? Cemaate ait dernek, yurt veya evlere dini duygularla da olsa kurban veya bağış adı aytında herhangi bir yardımda bulundunuz mu? Bu yapılanmanın illegal bir yapılanma olduğunu farkettiniz mi? Fark ettiyseniz ne zaman farkettiniz? Bu ilegal yapılanmanın sizinle bir teması oldu mu? Sizden herhangi bir taleperi oldu mu? Talebi yerine getirdiniz mi? HSYK seçimlerinde seçim sonuçlarının belirlenmesi ve oy sayımı sırasında sandık mahallinde bulundunuz mu? Müşahitlik yaptınız mı? Kamera çekimi yaptınız mı? Geçmişte DGM'lerde, özel yetkili mahkeme ve savcılıklarda ve de TMK 10. maddesi ile görevli mahkemelerde görev yaptınız mı? 15 Temmuz akşamı yapılan darbe girişiminden ne zaman haberdar oldunuz? Darbe girişiminde bulunulacağı hususunda darbeden önce size herhangi bir bilgi verildi mi? Bu konuda bir imada bulunuldu mu? Bilgi verildiyse veya imada bulunulduysa kim verdi veya bulundu" sorularını sorduğu öğrenildi.
SORULARA YANIT VERDİ
Hakim Atilla Rahman'in, avukatları Tuğrul Gündüz ve Mehmet Şener Özterzi'nin yanında kendisine sorulan bu sorulara şu cevapları verdiği belirtildi:
"Çankaya'da şu an ismini hatırlamadığım bir dershaneye gittim. Ayrıca bu konunun suçlamayla bir ilgisi yoktur. Anne babamın evinde kaldım. Oğlum dört yıl Tekirdağ'da devlet okulunda okudu. Dört yıl için İzmir'e atanmıştım, ikinci oğlum üstün zekalı bir çocuktu, o yüzden okul araştırması yaptım. Özel Yamanlar İlköğretim Okulu'nun iyi olduğunu, hakim ve savcıya yüzde 50 indirim yaptığını da öğrendim. Şu an İzmir Adliyesi'nde görevli olan bir başsavcı vekilinin çocuğu da orada okuyordu, o da tavsiye etti. Bir sakınca görmediğim için ve iyi bir okul olduğu için yazdırdım. 2014 yılında cemat olarak bilinen bir yapılanma ile ilgili bazı iddialarda bulunuldu. Kumpas davaları ile ilgili soruşturmalar yapıldı ve oğlumun okulu da bu cemaatle ilişkili görülmekte idi. Ancak ben okuldan memnudum. Hakim olmam nedeniyle ben okulun hiçbir veli toplantısına katılmadım. Oğlumu daha sonra TEOG sınavlarına hazırlık için Körfez Dershanesi'ne yazdırdım. Burada da yüzde 50 indirim vardı. Birlikte çalıştığım hakim ve savcıların çocukları da oğlumla birlikte bu dershaneye gitti. Türkiye'de faaliyet gösteren bu dershaneler ya da okullara, Cumhurbaşkanı, başbakan, meclis başkanı, milletvekilleri, bürokratlar, valiler çocuklarını göndermişlerdir. Çünkü o tarih itibariyle en popüler olan okullar bunlardır. Oğlumu 2012 yılında kayıt yaptırırken o dönem İzmir Valisi'nin çocuğu da orada okumaktaydı. Cemaate ait evlerde veya yurtlarda kalmadım, toplantılarada katılmadım. Hiçbir basın kuruluşuna abone olmadım. Hakimlik sınavına kendim hazırlandım ve Türkiye 9'uncusu olarak hakimlik sınavını kazandım. Sırasıyla Konya, Ardahan, Aydın, Hakkari, Sivas, Tekirdağ ve İzmir'de ağır ceza mahkemesi başkanı olarak görev yaptım. TMK 10. Maddesi ile kurulan Ağır Ceza Mahkemesi başkanlığına inisiyatifim dışında atandım. HSYK'dan Teftiş Hal Kağıtlarını istedim. Başmüfetiş Celal Kocabaş tarafından teftiş edildim. Yurtdışına, diğer hakim ve savcılarla birlikte Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ni ziyarete gittik. Hiçbir bağışta bulunmadım."
İllegal yapılanmayı 2014 yılında Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın söylemleri ve kumpas idiaları ile fark ettiğine belirten Hakim Atilla Rahman şöyle devam etti:
"Hiç kimse benden bir şey talep etmedi. Talep etmesi de mümkün değildir. 15 Temmuz 2016 akşamı bir kına gecesi daveti olduğu için eşimi ve ablamı oraya bıraktım. Eniştemle birlikte 2. Kordan'da yemek yedik. Orada işyeri sahibi televizyonu açınca köprünün kapatıldığı haberi vardı. Ben bomba ihbarıdır diye düşündüm. Hatta işyeri sahibine, keyfimiz bozulmasın diye televizyonu kapattırdım. Lokantadan kalkarken darbe oldu diye söylenti yayıldı. Biz de şaşırdık. Beni arayan haber veren olmadı, bana darbe konusunda ve öncesinde herhangi bir bilgi verilmediği gibi herhangi bir imada da bulunulmadı."
Bahri KARATAŞ / İZMİR, (DHA)