İzmir Yahudi kültür mirası tartışıldı

İZMİR'de düzenlenen seminerde İzmir'deki Yahudi kültürünün izleri, önemi vurgulandı korunması için yapılması gerekenler konuşuldu.

Uluslararası İzmir Yahudi Kültür Mirası Semineri açılış Töreni İzmir Ticaret Odası (İTO) Meclis Salonu'nda yapıldı. Seminere, İTO Başkanı Ekrem Demirtaş, Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, Kültür ve Turizm Bakan Danışmanı Aysun Arslan, İl Kültür Turizm Müdür Vekili Murat Karaçanta, İzmir Musevi Cemaati Başkanı Sami Azar, Kiriaty Vakfı Başkanı Judith Kiriaty, Avrupa Yahudi Müzeleri Birliği Program Direktörü Dr. Felicitas Heimann, İzmir Sinagogları Proje Koordinatörü Nesim Benjoya, İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Muzaffer Tunçağ ve Avrupa'nın 14 Musevi Müzesi'nden 22 küratör katıldı.İzmir Sinagogları Proje Koordinatörü Nesim Benjoya tarafından yönetilen seminer açılışında konuşan İzmir Musevi Cemaati Başkanı Sami Azar, Uluslararası İzmir Yahudi Kültür Mirası Semineri'nin İzmir'de gerçekleştirilmesinin, İzmir Yahudi cemaatinin tüm dünyada tanınması için atılan önemli bir adım olduğunu söyledi. Azar, “Projemiz, Kemeraltı Havra Sokağı'nda bulunan ve Kudüs dahil hiçbiryerde örneği bulunmayan 4 sinagog ve hemen yakınındaki 2 sinagogun müze haline getirilmesidir. Yarı yıkık dar bir alana sıkışkış vaziyettedirler. Ama heyecan ve başarma isteğimiz sınırsız" dedi.

"İZMİRLİ MUSEVİLER YAZ TATİLİNDE ÇEŞME'DEKİ YAZLIK EVLERİNE GELİYOR"

İzmir'in tarih boyunca sayısız uygarlığa, millete ve inanca ev sahipliği yaptığını dile getiren İTO Başkanı Demirtaş, 20'nci yüzyılın başında bu topraklarda 175 bin Musevi varolduğunu ve Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra pek çoğunun bu kentten ayrıldığını söyledi. “İsrail Devleti'nin kurulması ile toplu göçler gerçekleşti. Ama biz onları unutmadık. Onlar da İsrail'e gitmiş olsalar da İzmirli Museviler yaz tatilinde Çeşme'deki yazlık evlerine geliyor" diye konuştu.

Kültürel miras olan Havra Sokağı'nın Musevilerin İzmir'deki yaşamlarına tanıklık ettiğini ifade eden Demirtaş, “Sayıları 1200 civarında olsa da, iç içe yaşıyoruz. İzmir Mutfağında hala daha Musevilerin lezzetli izleri var. İstanbul'daki 500'ncü yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi gibi bir müze İzmir'de de olsun, havralar restore edilsin. Ortak geçmişimizi koruyalım, gelecek nesillere aktaralım. Farklı din ve kültürlerin bir arada nasıl barış içerisinde yaşadığını gösterelim. Geçmiş yıllarda Musevi eserlerinin kente kazandırılması, restorasyonu için bazı girişimlerimiz olmuş ama bürokrasi engeline takılmıştık. Bu nedenle üzüntü duyuyoruz ama bu konuda heyecanımızı kaybetmedik. Oda olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız" dedi.

"2017 YILINI SEFERAD GELENEKLERİ YILI OLARAK İLAN ETMEK İSTİYORUZ"

İzmir'deki sinagogların tarihine bakınca, hoşgörü, kabul ve toleransın görüldüğünü söyleyen Kiriaty Vakfı Başkanı Judith Kiriaty ise şunları söyledi:

“Dünyada eşi olmayan bir hazine var. Hem otantik, hem orjinal, hem de ulaşılabilir. İspanya ve Portekiz'den kovulan seferad Musevilerinin İzmir ve Osmanlı tarafından kabul edilmeleriyle Türk kültürüne nasıl entegre olduklarını görebilirsiniz. Çeşitli etnik grupların burada beraber yaşadığına tanık olduk. Musevi gelenekleri ve sinagogları dünyanın her yerinde turistik mekan olmuştur. Bu mekanları ziyaret eden turistler de yahudi olmayan kişilerdir. Bu nedenle bu eşsiz müze projesi uluslararası anlamda da turistlerin dikkatini çekecektir. 2017 yılını seferad gelenekleri yılı olarak ilan etmek istiyoruz."

Demirtaş, konuşmaların ardından İzmir anısı incir paketleri armağan etti, müzede kokteyl düzenlendi.

Mehmet KURT /  İZMİR, (DHA)

FOTOĞRAF