Güncelleme Tarihi:
İZMİR'in Çeşme ilçesinde, Gülay Kazancıoğlu ve Evren Erkan, mitsel kahramanlardan esinlenerek tasarladıkları 'Carminicon Hayat Ağacı' ve 'Uyku Perileri' adını verdikleri çeşitli obje ve peri figürleri ile sanatın iyileştirici etkisini öne çıkarmaya çalıştıkları bir sergi açtı.
Çeşme Marina'da temmuz ayı sonuna kadar açık kalacak olan sergi ve mitsel kahramanlardan esinlenerek tasarladıkları Carminicon Hayat Ağacı ve Uyku Perileri hakkında bilgi veren Gülay Kazancıoğlu, "Uyku Perileri'nde sanatın iyileştirici etkisini ön plana çıkarmaya çalıştık. Binlerce yıldır, bazı objelerin, bazı heykellerin kendiliğinden bir anlam taşımaları, örneğin bereket tanrıçasının bereket getireceğine inanılması, insanda çok iyi duygular yaratılmasına neden oluyor" dedi.
"PERİLERİMİZİN İYİLEŞTİRİCİ ETKİSİ VAR"
Bu iyi duygular yaratan heykel ve objelerin aynı zamanda mitsel kahraman olduklarına dikkati çeken Kazancıoğlu, "Yeğenimin gördüğü kötü rüyaların son bulması için ona yaptığım küçük bir düş perisi heykelciği işin başlangıcı oldu. İşe yaramıştı. Düş perisine inanması; içinde olumlu bir duygu yaratmıştı. Bunun üzerine zaten yıllardır ortak işler yaptığımız Evren'le birlikte perileri tasarladık. Başlangıçta uyku perilerini kendimiz için ve çocuklar için yaptık. Daha sonrasında da giderek gelişti. İki yılda bugünkü noktaya geldik. Her perinin hikayeleri yazıldı. Psikologlar ve felsefeciler tarafından analiz edildi. Psikolog bir arkadaşımız Carl Gustav Jung'ın arketip kavramıyla çok ilişkili bulduğu bu heykelcikleri yapmaya devam etmemiz için ısrar etti. Perilerimiz bu şekilde doğdu. Bazı heykellerin bin yıllar boyunca insanın bilinç altından gelen iyileştirici etkisi var. Bu etkiyi bizim perilerimizin de yarattığına inanıyoruz" diye anlattı.
"OYUNCAK DEĞİL, FANTASTİK HEYKELCİKLER"
Perilerin hepsinin el ürünü olduğunu söyleyen Kazancıoğlu, "Önce heykel formunda yüzleriyle şekilleniyorlar. Daha sonra perilerimiz giydiriliyor. Bütün bunları sanatçı arkadaşım Evren Erkan ile birlikte yapıyoruz. Giderek hikayeleri de oluştu. Dostluk, aşk gibi kavramlardan yola çıkarak, hepsinin kökeninde bir hayat ağacı olduğunu vurgulayıp geliştirerek uyku perilerini yaratmış olduk. Mitolojiden, psikolojiden, sanat tarihinden, felsefeden harmanlanarak ortaya çıkmış ürünler bunlar. Oyuncak değiller. Daha çok fantastik heykelcikler diyebiliriz. Perilerimiz dekoratif birer ürün ama bundan öte anlamları var. Mutluluk, iyilik, sevgi, güzellik, umut, aşk, adalet, cesaret gibi iyi duygular çağrıştıracak objeler yaratmak istedik. Özellikle yurtdışından aldığımız beğeni ve talepler cesaretimizi arttırdı. Perilerin iyileştirici etkisini hep yanında taşımak isteyenler için kolyeler tasarladık. Çeşme Marina'da çok ilgi gördük. Meraklıları gerçekten perilerimizi çok seviyorlar. Perilerimizi çok orijinal buluyorlar. Başka bir yerde bu perilerden yok" diyerek özgün sanat eserleri olduklarını belirtti.
AŞK PERİSİ'NİN HİKAYESİ
"Aşk…En büyüleyici yanınız, ama aynı zamanda en büyük zaafınız. Hayatınızın her anında, ama yine de gizemli. Rivayete göre insan, başlangıçta kendine yeten bir varlık olarak her ihtiyacını tek başına karşılayabiliyor, sorunlarını çözebiliyordu. Gelgelelim zaman içinde bölünüp, iki parçaya ayrıldı. İşte aşk da böyle doğdu. Hepiniz hiç farkına varmadan diğer yarınızı özlemeye başladınız. Ne var ki hayat kısa dünya büyük. Aradığınız yarınız belki hemen yanı başınızda. Aşkı aramaktan vazgeçmeyenler için sihirli dokunuşumla buradayım işte, ben, Aşk Periniz!"
ŞİFA PERİSİ'NİN HİKAYESİ
"Sağlık, sahip olduğunuz en değerli şey. Gerçek değeri, ancak onu kaybettiğinizde anlaşılır. İnsanlar binlerce yıl boyunca hastalıkların çaresini yaşamın kaynağı olan topraktan fışkıran filizlerde aramışlar. Ben Şifa Perisi, Hayat Ağacı'nın köklerinden arıttığım doğanın sonsuz enerjisini taşırım size."
İkilinin yaptıkları peri figürleri ve objelerde alçı, seramik, tel, ahşap gibi çeşitli malzemeler kullanıyor.
Güneş ATAGÖZ / ÇEŞME (İzmir), (DHA)
FOTOĞRAF