Güncelleme Tarihi:
Kordon'u yükselten bina polemiği
İZMİR 5'inci Asliye Hukuk Mahkemesi, İzmir Ticaret Odası'nın, Kordon'da devam eden hizmet binasının 7 metre yüksek olmasına da olanak sağlayan İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nin kat yükseklikleriyle ilgili 2015 yılında aldığı kararı eleştiren Mimarlar Odası İzmir Şubesi'ne açtığı manevi tazminat davasını reddetti. Mahkeme, mesleki kuruluş olan Oda'nın bu eleştirisiyle kamusal görev yaptığı ve Anayasa'nın koruduğu eleştiri hakkının sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle bu kararı verdi.
İzmir'de 2015 yılında tartışmalara neden olan imar düzenlemesi bu kez yargıdan çıkar bir kararla yeniden gündeme geldi. Mimarlar Odası İzmir Şubesi, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nce onaylanan 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planları'yla, Kordon ve Körfez kıyılarında mevcut 24.80 metre olan yapı yüksekliğinin 7-10 metre arası yükseleceği uyarısı yapmıştı. Kararla Kordon'da, vatandaşların deyişiyle Çin seddine benzetilen binaların yüksekliğini daha da artacağı uyarısı yapan Mimarlar Odası, Büyükşehir Belediyesi'nin kararından geri dönme çağrısı yapmıştı. Sürecin devamında, Kordon'da bu düzenlemeye uygun ilk ruhsatı İTO'nun yeni hizmet binası inşaatı aldı. İTO yıkılan 24.80 metrelik binaların yerine 7 metre daha yüksek yeni hizmet binası inşaatına başladı. İTO'nun inşaat ruhsatını alması üzerine Mimarlar Odası izmir Şubesi bir açıklama yapıp Belediyesiyi bir kez daha uyardı. Hatadan dönme çağrısı yapılan açıklamada "Bugün bu sorunlu kararın ilk somut örneği olarak Ticaret Odası binası mevcut kütlelerden yaklaşık 7 metre daha yüksek olarak projelendirilmiş, belediye tarafından ruhsatlandırılmış ve inşa süreci devam etmektedir"denildi. Bu açıklamadan sonra İTO Mimarlar Odası İzmir Şubesi'ne manei tazminat davası açtı.
ELEŞTİRİ HAKKI SINIRLARI İÇİNDE BEYAN
Açılan davayı gören İzmir 5'inci Asliye Hukuk Mahkemesi'nden, İTO'ya olumsuz yanıt geldi. Davayı reddetti. Mahkeme gerekçesinde, "Mesleki bir kuruluş olan Mimarlar Odası İmar Yasası'nın uygulanması ile ilgili ve tip imar yönetmeliğinin değiştirilmesinden kaynaklanan eleştirileri yaparken aynı zamanda kamusal bir görevini de yerine getirmektedir. Anayasa'nın koruduğu eleştiri hakkının sınırları içerisinde kalarak beyanda bulunan davalının eylemi haksız fiil niteliğinde görülmediğinden, davacının manevi tazminat talebi haklı görülmemiştir" ifadelerini kullandı.
ODA YÖNETİMİ: KENT İÇİN ZARARLI SONUÇLARINI İFADE ETTİK
Mimar Odası İzmir Şubesi yönetimi mahkemenin verdiği kararla ilgili yaptığı değerlendirmede, planla İzmir'in bazı bölgelerinde yapılaşma izninin kat adedi üzerinden tariflenmiş olmasının fırsat bilinerek, yapıların yıkılıp gabari artışı ile yeniden inşa edilmelerinin önünün belediye kararıyla açıldığını anlatıldı. Söz konusu uygulamada, kentsel mekanın ve alt yapılarının nitelik, nicelik değerleri hesaplanmaksızın yapı yüksekliklerinin artırılmasının İzmirlilerin yaşantısını olumsuz etkileyeceğine dikkat çeken Oda yönetimi "Mekân ve şehircilik bilimlerinin temel ilke ve kabullerinden hareketle, sürecin durdurulması için İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne görüş bildirip, birçok kez göreve davet ettik. Alsancak Kordon'da inşaatı sürmekte olan Ticaret Odası Binası'nın -ilk örnek olarak- söz konusu Meclis kararından yararlandığını, modern kent belleğine ait iki adet nitelikli binanın da yıkılmasıyla, en az 7 metre daha yüksek gabari ile projelendirildiğinden haberdar olmuş ve konuya dikkat çekmeye çalışmıştık. Bu bağlamda, Kordon'da yükseklik artışının kent için zararlı sonuçları olacağını ifade eden basın açıklamamızı da basın ve çeşitli kanallarda yayınladık" açıklaması yaptı.
YANIMIZDA OLMALARINI BEKLERDİK
Yasal girişimler sürdüğü sırada İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Ticaret Odası'nın kentsel mekanın niteliği ve kentli yaşamının öncelikleri doğrultusunda yanlarında olmalarını beklediklerini, ancak dava açıldığını ifade eden Mimarlar Odası, kentli hakkını savunmaya devam edeceklerini açıkladı.
Utku BOLULU / İZMİR (DHA)
FOTOĞRAF