Güncelleme Tarihi:
İZMİR’den söz etmeye başladığımız anda o cümlenin ilk öznesinin tarım olması kaçınılmaz.
Bu durum sadece İzmir için değil, 85 bin kilometrelik yüzölçümüyle Türkiye topraklarının yüzde 11’ini oluşturan tüm Ege Bölgesi için de geçerli.
Kökleri 8 bin 500 yıl öncesine dayanan eşsiz bir birikimin mirasıdır bu.
Johannes Gutenberg Üniversitesi’nden paleogenetikçilerin önderlik ettiği uluslararası bir araştırma ekibi, Ulusal Bilimler Akademisi Tutanakları dergisinde konuyla ilgili bir makale yayımladı.
Makaleye göre Avrupa’nın ilk çiftçileri neredeyse kesintisiz bir soy zinciriyle Ege’deki atalarına bağlı çıktı.
Son 45 bin yılın büyük bir kısmı boyunca Avrupa avcı toplayıcı toplumlar tarafından iskân edildi.
Yaklaşık 8 bin 500 yıl önce Batı Anadolu’dan yeni bir geçim ekonomisi modeli olan tarım kıtaya yayılmaya başladı.
Bu model 7 bin 500 yıl önce Orta Avrupa’ya, 6 bin 100 yıl önce de Britanya’ya ulaştı.
Tarih boyunca Ege kıyılarında sayısız uygarlığın kurulmasının, çağın çok ilerisinde kentlerin inşa edilmesinin, sanata, bilime yatırım yapılmasının ardında da tarımın bereketi ve bu bereketin limanlar vasıtasıyla ticari hayatı beslemesinin rolü vardı.
4.0’IN ÖNCÜSÜ OLMALIYIZ
Günümüze gelecek olursak...
Ege İhracatçı Birlikleri’nin açıkladığı güncel verilere göre son bir yıllık dönemde bu topraklardan yapılan tarım ürünleri ihracatı 7 milyar 532 milyon dolarla yeni bir rekora ulaştı.
Ülke olarak tarım ve gıda alanında halen ihracat fazlası veriyoruz ancak makas giderek daralıyor.
Potansiyelimizi yeterince değerlendiremediğimiz, modern üretim tekniklerini yaygınlaştıramadığımız için üretim miktarı ve verimlilik alanında geri kaldığımız ortada.
Bunu değiştirebilmek için ülkemizi tarım 4.0’ın öncülerinden biri yapmak mecburiyetindeyiz.
İzmir Ticaret Borsası (İTB) olarak dünyanın bu bereketli topraklarında binlerce yıldır demlenen değerleri, hakkını vererek geleceğe taşımak için projeler geliştiriyoruz.
Üyelerimizin temel işi tarımsal ürünlerin ticareti ama biz kendimizi, ‘Tarımın Servetini Dönüştürmek’ ifadesiyle tanımladığımız bir nitelikli değişim-dönüşüm hareketinin önemli bir parçası olarak konumlandırıyoruz.
EĞİTİM VE İSTİHDAMA YATIRIM
Bu çerçevede İzmir Tarım Teknoloji Merkezi ve Ege Gastronomi son dönemdeki iki önemli projemiz.
İTTM ile inovasyon ve teknolojilere yatırım yapanların aynı çatı altında buluşmasını sağlıyoruz.
Gastronomi projesiyle ürünün tabakta değerini bulmasını amaçlıyoruz.
Bunları yanı sıra İzmir Ticaret Borsası Eğitim, Kültür ve sosyal Entegrasyon Vakfı BORSAV ile eğitime ve istihdama önemli yatırımlar yapıyoruz.
Tüm bunlara ilave olarak, kentimizdeki iş dünyası STK’larıyla tam bir uyum içinde geliştirdiğimiz ileri teknoloji tarım projeleri, tarıma dayalı organize ihtisas sanayi bölgeleri var.
Amacımız, İzmir’i tarımın silikon vadisi haline getirmek.
Tarım artık bireysel olarak sürdürülebilecek bir iş kolu olmaktan çıkmak zorunda.
Saydığım ve kimi bir süredir faaliyette olan çoğu da yakında devreye girecek projelerle birlikte İzmir A’dan Z’ye kusursuz bir tarımsal modele kavuşacak.
Bu anlamda ülkemizde ilk olacak, dünyada da sayılı kentler arasındaki yerini alacak.
İzmir, 8 bin 500 yıllık tarımsal üretim kültürü, zengin ürün deseni, çalışkan üreticileri, gıdaya dayalı modern sanayi tesisleriyle yarınlarda da parlamaya devam edecek.