Güncelleme Tarihi:
İŞ Sağlığı ve Güvenliği İyileştirme Projesi tanıtım toplantısında konuşan, Ateş Demirkalkank, sanayiciler olarak iş sağlığı ve güvenliği kültürünün yerleştirilmesi açısından ciddi sorumluluklar taşıdıklarının farkında olduğunu belirtti. Toplantıya katılımın az olduğunu söyleyen Demirkalkan, " Kimya ve kauçuk sektörlerini oluşturan odamıza bağlı 4 tane sektör var. Bu 4 sektörden yaklaşık 350 üyemiz var. 15 kişinin katıldığını görünce gerçekten üzüldüm" dedi.
Tekstil, Deri, Mobilya, Gıda Ürünleri ve İçecek İmalatı ve Kimya Ürünleri İmalatı Sektörlerinde İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliğinin İyileştirilmesi Projesi (İSGİP) Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis salonunda gerçekleştirilen toplantıyla tanıtıldı. Deri ve Kimya sektörleri için İzmir pilot il olarak seçildiği projede, 2 sektörden seçilen 5'er işletmede uygulamalar yapılacağı anlatıldı. Uygulamalar kapsamında firmaların iş sağlığı ve güvenliği (İSG) uzmanlarıyla 2010-2012 yılları arasında metal, maden, inşaat sektörlerine yönelik projede elde edilen tecrübeler sektöre uyarlanarak paylaşılacak. Toplantının açılış konuşmasını yapan EBSO Yönetim Kurulu Üyesi Ateş Demirkalkan, "İş sağlığı ve güvenliği çalışma hayatımızın önemli konu başlıklarından birisi haline geldi. Bu gerçeği dikkate alan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, can ve mal kayıplarını en aza düşürmek için iş sağlığı ve güvenliğine yönelik tedbirleri artırmak amacıyla, Bu projeyi hayata geçirdi. Sektörlerin yoğun olarak faaliyet gösterdiği illerde yürütülecek proje kapsamında, Deri İmalatı ve Kimya Ürünleri sektörleri için pilot il olarak İzmir seçildi. Bizler sanayiciler olarak, gerek işyerlerimizin ve çalışanlarımızın huzur ve güvenliğinin sağlanması, gerek ülke ekonomimizin iş kazaları ve meslek hastalıkları dolayısıyla taşıdığı yükten kurtulabilmesi amacıyla söz konusu mevzuatın uygulanması ve bu kültürün yerleştirilmesi açısından ciddi sorumluluklar taşıdığımızın farkındayız. Bu toplantının da yine Bakanlığımız ve Odamızın işbirliğinde düzenlenmesi bizleri ayrıca memnun etmektedir. Çünkü sorunların çözümünde işbirliği çok büyük önem taşıdığına inanmaktayız" dedi.
Toplantıya gelmeden önce katılım konusunda bilgi aldığını belirten Demirkalkan, "Maalesef işte gördüğünüz gibi 15 kişi ile gerçekleşiyor. Kimya ve kauçuk sektörlerini oluşturan odamıza bağlı 4 tane sektör var. Bu 4 sektörden yaklaşık 350 üyemiz var. 15 kişinin katıldığını görünce gerçekten üzüldüm" dedi.
PROJE KAPSAMINDA CEZA UYGULAMA YETKİMİZ YOK
Proje Koordinatör Yardımcısı Nihat Eğri, iş sağlığı ve güvenliği alanında yürüttükleri çalışmaların sonuçlarını sahada görebildiklerini anlattı. Daha önce güvenli iskele projesini uyguladıklarını ve sahada inşaat iskelelerindeki iyileşmenin görülebildiğini belirtti. Çalışma Bakanlığı denildiğinde işverenlerin olumsuz düşündüğünü belirten Eğri, " Şuna emin olabilirsiniz ki genel müdürlük olarak bu proje ile yapacağımız çalışmada ceza uygulama gibi bir yetkimiz yok. Bir yerlere bir şeyler rapor etmemiz de söz konusu değil. Yol gösterici kimliğiyle buradayız. Kimya sektöründen firmaların katılmasını ve bize yardımcı olmalarını temenni ediyoruz" dedi.
KANUN UYGULANDIĞINDA İSG YÖNETİM MODELİ OLUŞUYOR
'İşyerlerinde sıfır iş kazası ve sıfır meslek hastalığı' düşüncesiyle yola çıktıklarını ifade eden İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı İlknur Çakar, "Kanuna göre iş veren ve alt iş veren kendi firmasında iş sağlığı ve güvenliği konusunda bir yönetim modeli oluşturmak zorunda. Eğer kanunun tüm maddelerini uygularsanız otomatik olarak iş sağılığı ve güvenliği yönetim modelini oluşturmanızı sağlıyor" dedi.
2010-2012 yıllarında Avrupa Birliği'nin finanse ettiği İSGİP (iş sağlığı ve güvenliği projesi) projesinde metal, maden ve inşaat alanında iş sağlığı ve güvenliği modelleri geliştirildiğini anlatan Çakar, "Bu projeyi ise milli imkanlarımızla gerçekleştiriyoruz. Kalkınma Bakanlığı kaynaklarıyla geliştirdiğimiz, imza süreci 2015 yılında tamamlanan proje 2 yıl sürecek. Sektörleri belirlerken SGK'dan alınan iş kazaları verilerini kullandık. Metal, maden, inşaat en tehlikeli sektörler ancak daha önce bu sektörlerde çalışma yaptık. Bu projede gıda, tekstil, deri, kimya ve mobilya sektörlerini seçtik" diye konuştu.
Önceki projeyle '3t metodu' adını verdikleri farklı bir risk değerlendirme metodu geliştirdiklerini belirten Çakar, "Bu projede, kimya ve deri sektörü için İzmir pilot il seçildi. İki sektörden seçeceğimiz 5'er işletmeye, 6 günlük danışmanlık ve çalışma ziyaretleri gerçekleştireceğiz. İşletmelerdeki İSG profesyoneli arkadaşlarımızla geliştirilen 3t metodunu paylaşacağız. Yapılan çalışmalardan elde edilen verileri yurt çapına yayabilmek için e öğrenme portalı oluşturacağız" dedi.
Timur TARLIĞ/ İZMİR, (DHA)
FOTOĞRAF