Güncelleme Tarihi:
İZMİR Kâtip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ayşe Dallı, 34 bedene düşmek için büyük çaba harcayanların, "ince hastalık" olarak bilinen vereme davetiye çıkardığını söyledi. Zayıflayan ve savunma sistemi çöken vücudun, birçok hastalığa açık hale geldiğine dikkat çekti.
Tüberkülozun, Mycobacterium tuberculosis adı verilen bir basille oluşan bulaşıcı bir hastalık olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Ayşe Dallı, bu hastalığın en sık akciğerlerde görülmekle birlikte, bütün organ ve dokularda da (kemik, böbrek, beyin zarları, lenf bezleri vs.) görülebileceğini söyledi. İlaçlarla tedavisi mümkün olan bu hastalığın, teşhiste gecikilir veya tedavi düzenli olarak yürütülmezse ölüme bile neden olabileceğini dile getirdi.
AŞIRI KİLO KAYBI TEHLİKELİ
Aşırı üzüntü, depresyon gibi durumlara maruz kaldığında iştahta azalma, buna bağlı kilo kaybı ve vücudun savunma sisteminde çökme gelişebileceğini söyleyen Dallı, düşük kilodaki bir kişinin verem mikrobunu aldığında, hastalığın ortaya çıkma riskinin, normal kilodaki bir bireye göre daha fazla olduğunun altını çizdi. Kötü beslenmenin de, vücut direncini düşüren en önemli nedenlerden biri olduğunu, dolayısıyla zayıflayan vücudun, vereme de açık hale geldiğini vurguladı.
SAVUNMA SİSTEMİ GÜÇSÜZLEŞENLERİ SEVİYOR
Verem mikrobunu alıp infekte olan sağlıklı bir bireyin yaşamı boyunca hastalık gelişme riskinin yüzde 10 civarında olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Dallı, "Ancak verem; zayıf bedenleri, savunma sistemi güçsüzleşenleri seviyor. Akciğerde uyumaya geçen basil, savunma sisteminin zayıfladığı anda harekete geçip, hastalık oluşturarak tutunduğu bölgenin işleyişini bozuyor. Akciğer vereminde; öksürük, balgam, göğüs ağrısı, nefes darlığı ve kan tükürme gibi akciğere özgü bulgular ortaya çıkıyor. Ayrıca ateş, gece terlemesi, kilo kaybı gibi genel yakınmalar da hastalığa eşlik ediyor. Bu şikayetleri olan ve akciğer grafisinde veremden şüphelenilen kişide balgama bakılıyor" dedi.
VEREMDE MASKE TAKILMALI
Tüberkülozun en az 6 aylık bir tedavi gerektirdiğini söyleyen Dallı, hastaların akciğer tüberkülozu tanısı aldıktan sonraki ilk iki-üç hafta; çevredeki insanları korumak amaçlı mutlaka toplumdan izole edilmesi, güneş alan bir odada kalması, odanın sık havalandırılması, maske ve mendil kullanması, maske ve mendillerin yakılarak imha edilmesi gerektiğini söyledi. Uygun tedavi ile ilk günlerden itibaren solunum yoluyla çıkarılan mikrop sayısının hızla azaldığını ve genellikle iki-üç haftanın sonunda bulaştırıcılığın ortadan kalktığını belirtti. Kişinin birlikte yaşadığı bireylerin ve iş arkadaşlarının risk grubunda yer aldığına değinen Dallı, hasta ile temas süresinin önemli olduğunu, bu süre arttıkça, riskin de büyüdüğünü söyledi.
İZMİR, (DHA)
FOTOĞRAF