İğneyle biyopsi

 “İğne biyopsisi, laboratuvar test amaçlı vücuttan hücre/doku numunesi elde etmeye yönelik bir prosedürdür” diyen Dr. Mehmet Yağtu, “İğne biyopsileri, İİAB ve kalın iğne biyopsisi şeklinde uygulanabilir. Bu test çoğunlukla lenf düğümü, meme, akciğer, karaciğer gibi organlardan doku veya sıvı numuneleri almak için kullanılabilir” dedi.

EN ETKİLİ İLAÇ

“Ultrason eşliğinde iğne biyopsisi nedir? sorusuna Dr. Mehmet Yağtu, şu yanıtı verdi: “US eşliğinde iğne biyopsisi, lezyon veya kitle hakkında daha fazla bilgi edinmek için kullanılan tıbbi bir testtir. Biyopsi, lezyon veya kitlenin yerini tespit etmek için US kullanılarak gerçekleşir. Doktor bir tıbbi durumu teşhis etmek veya bir hastalığı ya da durumu dışlamak için iğne biyopsisi önerebilir. İğne biyopsiden alınan numune, doktorun tanıyı yardımcı olabilir. İğne biyopsisi, bir kitlenin veya oluşumun bir kist, enfeksiyon, iyi huylu tümör veya kanser olup olmadığını belirlemesinde yardımcı olabilir veya kanser tedavisinde tedavinin başarısını değerlendirmek için kullanılabilir. Bir iğne biyopsisinden yapılan analiz, doktora enfeksiyon durumunda hangi mikropların hastalığa neden olduğunu belirlemesine yardımcı olabilir, böylece doktor en etkili ilaçları seçebilir. Bir iğne biyopsisi örneği, iltihaplanmaya neyin neden olduğunu ve ne tür hücrelerin dahil olduğunu ortaya çıkarabilir.”

30 DAKİKA SÜRÜYOR

“Bölgeyi uyuşturabilmek için yerel anestezi kullanılır” diyen Dr. Mehmet Yağtu, “Patolojik bölgeyi bulmak ve sonrasında iğneyi lezyona yönlendirip örnek almak için US kullanılır. Test için iğne yardımıyla doku parçası çıkarılır. İğnenin takılması ve çıkarılması yalnızca birkaç dakika sürer. Tüm prosedür yaklaşık 30 dakika sürer. Hasta, anestezi ilacın etkisi geçtikten sonra, hafif rahatsızlık hissetmiş olabilir. İşlem yerinde az miktarda kanama olabilir. Bazı durumlarda biyopsi alanında kan birikimi oluşabilir. Bu durum rahatsız edici olabilir ancak birkaç gün içinde çözülür. Meme biyopsisi, test için meme dokusu numunesini almaya yönelik bir prosedürdür. Alınan numune patoloji uzmanlarının inceleyip bir teşhise varması için laboratuvara gönderilir” dedi.

DOKU NUMUNESİ ALIR

Dr. Mehmet Yağtu, şöyle devam etti: “İğne biyopsisi, hastada ele gelen memede kitle veya diğer meme kanseri belirtileri gibi şüpheli bir alan varlığında veya mammogram, ultrason veya diğer meme muayenelerinde saptanan patolojik bulguları incelemek amaçlı önerilir. Meme biyopsisi sonuçları, söz konusu alanın meme kanseri olup olmadığını gösterebilir. Meme biyopsisinden gelen patoloji raporu, doktora ek cerrahi veya başka bir tedaviye ihtiyaç duyulup duyulmadığını belirlemesine yardımcı olabilir. US eşliğinde meme iğne biyopsisi, meme yapısının hassas görüntülerini üretmek için yüksek frekanslı ses dalgaları kullanan bir görüntüleme yöntemi olan ultrasonu içerir. Bu prosedür sırasında hasta ultrason aletinin yanındaki sedyede sırtüstü yatar. Ultrason cihazını göğse karşı tutan radyolog şüpheli alanı bulur, iğneyi yerleştirmek için küçük bir insizyon yapar ve birkaç parça doku numunesi alır.

DR. Yağtu, “Tiroid bezi, boyun çizgisinin hemen üzerinde, boyun çizgisinin hemen önünde bulunur. Boynun her iki tarafında da dar bir doku bandıyla bağlı iki lobla kelebek şeklinde mevcuttur. Doktor tiroid bezinde bir nodül bulduğunda, iyi huylu veya kötü huylu olup olmadığını belirlemek için görüntüleme testleri isteyebilir. Görüntüleme muayeneleri vücuttaki nodülleri veya anormallikleri tespit eder. Görüntüleme yöntemleri anormalliği net bir şekilde tanımlayamazsa biyopsi gerekebilir. Tiroid biyopsisi, tiroid bezinde nodülün nedenini bulmak için kullanılır. Tiroidin US eşliğinde ince iğne aspirasyon biyopsisi sırasında tiroid bezinden küçük bir doku numunesi çıkarılır. İğne biyopsisi, analiz için şüpheli bir alandan doku numunesini almak üzere içi boş bir iğne kullanır” dİye konuştu.