Güncelleme Tarihi:
HUMAN papilloma virüsün (HPV) cinsel yolla bulaşan hastalıklara yol açan agresif bir virüs olduğunu belirten Üroloji ve Androloji Uzmanı Op. Dr. Evren Işık, “HPV denilince akla ilk olarak kadınlarda görülen rahim ağzı kanseri, genital siğil gibi rahatsızlıklar geliyor. Ama aslında bu virüs erkekler için de çeşitli riskler oluşturuyor” dedi. Toplumda erkeklerin genellikle HPV taşıyıcısı oldukları, bu yüzden de virüsten olumsuz etkilenmedikleri yönünde çok yanlış bir inanış olduğunu kaydeden Dr. Işık, “HPV kadınları daha çok etkiliyor. Ancak yapılan yeni klinik araştırmalara göre HPV enfeksiyonu, sperm sayısını, hareketliliğini ve görüntü kalitesini bozuyor. Yani diğer bir deyişle artık HPV erkek kısırlığının da önemli nedenlerinden biri olarak kabul ediliyor” diye konuştu.
BELKİ DE NEDENİ HPV
Kadınlarda rahim ağzı kanserine sebep olmaları nedeniyle birçok tıbbi araştırmaya konu olan HPV tipleri hakkında son yıllarda üroloji ve androloji uzmanlarının da bu virüsün kısırlıkla bir ilişkisi olup olmadığı konusunda yeni araştırmalar yapmaya başladığını belirten Dr. Işık, şöyle devam etti: “ABD’de yapılan bir araştırmada ülke genelinde 80 milyon kişinin bu virüsle enfekte olduğu, her yıl bunlara 14 milyon kişinin daha eklendiği ortaya koyuldu. Araştırmada çocuk sahibi olmak isteyen, ancak açıklanamayan sebeplerle bu arzusuna ulaşamayan HPV ile enfekte erkekler, kontrol grubu ile karşılaştırıldı. Elde edilen sonuçlar kısırlık ile HPV arasında bir ilişki olduğunu destekler nitelikte. Yani HPV, erkeklerde kısırlığı tetikleyebiliyor.”
SONUÇLAR UYARICI NİTELİKTE
Son dönemde HPV ve kısırlık ilişkisi üzerine yapılan çalışmaların sonuçlarıyla ilgili bilgilendirmeler sunan Op. Dr. Evren Işık, şunları söyledi: “Virüs ile enfekte erkeklerde sperm sayısı ve hareketliliği negatif yönde etkilenirken, spermlerin görüntü kaliteleri de bozuluyor. Gebelik oranları üzerinde elimizde net bir sonuç olmasa da literatürdeki pek çok çalışmada HPV’nin düşük riskini artırdığının altı çiziliyor. Sonuçtan sebebe giden bir takım araştırmacılar ise sperm sayısı düşük olan erkekler üzerinde yaptıkları incelemede, virüsün daha çok görüldüğünü belirtiyor. Erkek partnerdeki enfeksiyonun, canlı doğum veya süren gebelik oranında olumsuz etki yarattığı, ayrıca düşük yapma oranında artışa neden olduğu düşünülüyor.”
TEK EŞLİLİK ÖNEMLİ
TÜM bilgiler harmanladığında karşımıza aslında net bir tablo çıktığını ifade eden Op. Dr. Evren Işık, HPV’nin çocuk sahibi olmak isteyen çiftleri negatif yönde etkileme potansiyelinin yüksek olduğunun görüldüğünü bildirdi. Araştırmalar devam etse de şu ana kadar elde edilen sonuçların ışığında artık HPV’nin kısırlık ile ilişkisinin inkar edilemeyeceğini vurgulayan Işık, aktif cinsel yaşamı olan bireylerin HPV’den korunmak için yapabilecekleri ve son dönemde oldukça popüler olan HPV aşısı hakkında şu bilgileri verdi: “Bu virüs cinsel yolla bulaştığı için, partner sayısını azaltmak, yani tek eşlilik, korunmada ilk faktör olarak öne çıkıyor. Buna ek olarak cinsel birleşmede prezervatifle korunmak da virüs bulaşını önleyecektir. Ayrıca genital bölgede siğil varsa, partnerle birleşme konusundan mutlaka uzak durulmalıdır. Öte yandan tekrarlayan düşüklerde ve idiyopatik infertilitede incelenmesi gerekenler listesinde artık HPV de var ve tarama yapılması büyük önem taşıyor. Önlem almak isteyenler için HPV aşısı hakkında da bilgi vermek istiyorum. Genel olarak enfeksiyondan korunmak için iki doz HPV aşısı uygun görülüyor. Şu an için bizim protokollerimizde 11-26 yaş arasında yapılması daha uygun gözüküyor. Ancak çalışmalarda elde edilen pek çok yeni bulgu, ülkelerin kendi uygulama takviminde güncellemeye gidilmesine neden olabiliyor. Örneğin ABD Hastalıktan Korunma ve Kontrol Merkezi, yetişkinler için aşı önerisini değiştirdi ve yeni tavsiyesinde 27-45 yaş aralığındaki hastalarla görüşülerek aşının yeniden değerlendirilebileceğini belirtti. Zamanla ülkemizde de bu yönde yeni adımlar atılabilir.”