Güncelleme Tarihi:
İZMİR Büyükşehir Belediyesi Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi, Cumhuriyet döneminin en büyük heykeltraşlarından Tankut Öktem'in sergisine evsahipliği yapacak. Dünya heykeltraşları arasında ilk 10’da gösterilen Öktem’in sergisi, 27 Ekim Cuma günü 18.00’de açılacak.
Taşı ve bronzu vefaya dönüştüren heykeltıraş Prof. Dr. Tankut Öktem, aramızdan ayrılışının 10. yılında retrospektif (dünden bugüne) bir sergiyle İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde (ASSM) anılıyor. Sanat yaşantısı boyunca formların, ışığın, gölgenin arayışını sürdüren; efelerden, ozanlardan, Kuvayi Milliye Destanı’na kadar pek çok değeri heykelleriyle yaşatan Tankut Öktem’in sanat yaşamındaki tüm dönemlerine ışık tutan sergi, 27 Ekim Cuma günü saat 18.00’da açılacak. Giriş ve üst galerilerde yer alacak sergide, ünlü heykeltraşın, aralarında Ulus'taki evinin önündeki Ahmed Adnan Saygun heykelinin de yer aldığı anıt eserleri yer alacak. 27 Aralık’a kadar açık kalacak, hafta içi ve cumartesi günleri 09.00 – 18.00 saatleri arasında gezilebilecek sergi ile ilgili olarak aassm.org.tr adresinden gerekli bilgilere ulaşılabilecek.
İZMİR, (DHA)
FOTOĞRAF
KUTU
DÜNYA HEYKELTRAŞLARI ARASINDA İLK 10’DA
3 yaşındayken balmumu ve çamurdan heykeller yapmaya başlayan, 7 yaşında resim ve heykelleriyle “Harika Çocukö seçilen, 1988'de düzenlenen Sanat Olimpiyatları için bronzdan yaptığı soyut eseriyle dünya heykeltraşları arasında ilk 10’a giren Öktem; geride 1000'e yakın çamur, taş ve bronzdan yapılmış eser bıraktı. Sanatçı 67 yıllık yaşamında; aralarında Çanakkale anıtlarından Kara Harp Okulu Harbiyeli Anıtı'na, Kastamonu Şerife Bacı Anıtı'ndan Zonguldak Maden İşçileri Anıtı'na, Magosa Özgürlük Anıtı'ndan Amasya Tamimi Anıtı ve Uşak Özgürlük Anıtı'na kadar ülkemizdeki yüzlerce esere imza attı.
Yapıtlarındaki figürlerin bir araya gelişlerinde duygusal ve anlatımcı tarafa önem veren; bütünden parçaya ulaşmayı ilke edinen Öktem’in kompozisyonlarındaki ışık ve gölge dengesi, üstün bir estetik duygusunun ürünü olarak görülür.
Kuvvayi Milliye Destanı'nın yontucusu, Cumhuriyet’in büyük heykel ustası Öktem; Atatürk’ü statik kılan ve yalnızlaştıran heykel anlayışına başkaldırısını, onu halkıyla birlikte yükselen bir lider olarak tasvir ettiği heykelleriyle ortaya koyuyor.