Her sabah uyandığımda şükrettiğim yerdeyim
Güncelleme Tarihi:
İlk adımı atmadan önce arkadaşlarının Bodrum’a yerleşmesini beklemiş... İki yıl önce de hayatını ve işlerini buraya taşımış. “Her sabah uyandığımda şükrettiğim bir yerde yaşıyor olmak harika bir his. İyi ki Bodrum’u tercih etmişim” diyen İpek Sindel, bugün müzik dışında yaptığı farklı işleri de olsa şarkı söylemenin kendisi için olmazsa olmazı olduğu söylüyor. Bir yandan da üçüncü nesil kahve dükkanı açma hazırlığı içinde olan Sindel’le Bodrum’a kaçış öyküsünü konuştuk.
Sizi tanıyabilir miyiz? Çalışmalarınızdan söz eder misiniz?
- 1981 İstanbul doğumluyum. Marmara Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği lisans, Marmara Üniversitesi Yönetim Organizasyon yüksek lisan mezunuyum. İstanbul’da çeşitli kurumsal şirketlerde çalıştım. Bu zaman zarfında müzikle de hobi olarak ilgileniyordum. Profesyonel anlamda şarkı söylemem Aslızen’le tanışmamla başladı. Şan dersleri aldım. Kendisinin vokalisti olarak çalışmaya başladım. Aynı zamanda albüm vokallerini de yaptım. Aslızen’in şehir değiştirmesiyle yoluma kendi başıma devam etim. Bana desteği çok büyük ve hala da devam ediyor. İstanbul’da çeşitli mekanlarda ve daha sonra şehir dışı yerlerde dönemsel olarak sahne aldım. İstanbul’da aynı zamanda stüdyo vokalistliği ve reklam jinglelarıyla devam ettim. İki yıla yakın zamandır hayatımı ve işlerimi Bodrum’da sürdürüyorum. Müzik dışında yaptığım farklı işler de var ama şarkı söylemek benim için olmazsa olmaz. Bir süredir de üçüncü nesil kahve dükkanı açma hazırlığı içindeyim. Pandemi kısıtlamalarının devam ettiği süreci bu yeni oluşum için hazırlık yaparak değerlendiriyorum. Sanırım kendine ait bir mekanda da şarkı söylemek Bodrum hikayeme ekleyeceğim harika bir deneyim olacak.
HER ZAMAN HAYALİMDİ
Bodrum’u neden tercih ettiniz?
- Bu tatlı Ege kasabasında yaşamak her zaman hayalimdi. Ama tek başıma bir adım atacağım için en önemli sebebim yakın arkadaşlarımın da burada yaşıyor olmasıydı. Bodrum hem İstanbul’un kargaşasından uzak, hem de İstanbul gibiydi. İstediğim her ruh haline uygun bir köşesi vardı. Tiyatroya gidebilir, harika bir konser izleyebilir, bir anda kimsenin olmadığı bir sahilde kahvemi içebilirdim. Enerjisi bana çok iyi geliyordu. Şimdi sorarsanız, her sabah uyandığımda şükrettiğim bir yerde yaşıyor olmak harika bir his. İyi ki Bodrum’u tercih etmişim.
RUH HALİNİZE UYGUN MEKANLAR
Bodrum’daki mekanlar hakkındaki düşünceleriniz nedir? Favori yerlerinizi paylaşabilir misiniz?
- Bodrum’daki hemen hemen bütün mekanların bir hikayesi ve tarzı var. Her mekandan farklı bir keyif alabiliyorsunuz. Bütçenize ve zevkinize ya da o günkü ruh halinize uygun harika seçenekler mevcut. Canlı müzik açısından baktığımda da hala gelişmesi gereken bir bölgede olduğumu düşünüyorum. Ama mekan sahipleri ellerinden geldiğince müzisyenlere destek vermeye çalışıyorlar. Bunu da görebiliyorum. Favori canlı müzik mekanlarım ise Zazu ve Yatcht Club.
YAPILABİLECEKLER LİSTESİ UZUN
Sizden bir Bodrum ve Milas programı alabilir miyiz? Neler yapılabilir?
- Milas’ı çok bilmiyorum ama Bodrum’da sonsuz seçeneğimiz var. Benim için yapılabilecek en güzel şey sandalyemi ve kahvemi alıp sahilde gün batımlarını değerlendirmek. Bunu sanırım salaş bir sahil meyhanesinde harika bir akşam yemeği ve izole bahçeleri olan mekanlarda kahvaltı takip edebilir. Denize girmek için özel tekne turlarını, Yalıçiftlik ve Karaincir sahilini önerebilirim. Bunun dışında hobi amaçlı atölyelere katılmak mümkün ki ne isterseniz mevcut. Marinada kısa bir yürüyüş, canlı müzik mekanlarında konser dinlemek ve son olarak dağ yürüyüşleri mutlaka yapılması gerekenler listesinde olmalı.
PANDEMİDE MÜZİK YENİDEN SUSTU
Pandeminin hayatınıza ve işinize etkilerinden söz eder misiniz? Sektörünüze yansımaları ne yönde oldu?
- Pandemi beni ekstra tedirgin etti ve hayatımı sosyal anlamda çok etkiledi. Kendimi ciddi anlamda soyutladığım bir dönemdeyim. Bu süreçte bayram dışında çalışmadım, hatta doğru düzgün evden çıkmadım diyebilirim. Hala da bu şekilde devam ediyorum. Müzisyen arkadaşlarımdan bildiğim ve takip ettiğim kadarıyla pandemi döneminde mekanlar açık olduğu sürece canlı müzik azalarak ama devam etti. Açılan belli başlı mekanlar müzisyenleri yalnız bırakmadı. Ancak mekanların kapanmasıyla müzik yeniden sustu ve sektördeki herkes işini kaybetmiş oldu. Sektörel olarak bakarsak tabii ki tüm ülkede ve dünyada ilk yarayı alan bizler olduk. Hayat bir şekilde devam ederken ilk olarak müzik ve eğlence sektörü etkilendi. Artık sosyal medyada bir şekilde devam ediyoruz ama o da sahnede olmak gibi değil. En kısa zamanda her şeyin eski haline dönmesini ve sağlıklı bir şekilde şarkılarımı söyleyebilmeyi diliyorum.